Muhsin Doğru ağabey

Daha geçenlerde, (04.07.2022) İsmail Yeken kardeşimizin tâziye makalesini yazdık. Ardından bir gün sonra da, yine 70’li senelerdeki Ankara talebe arkadaşlarımızdan Muhsin Doğru ağabeyin vefat haberini aldık. Aslında, geçen hafta bize, Muhsin ağabeyin yoğun bakımda yattığı haberi, daha önce gelmişti. İsmail kardeşin haberi sonradan geldi. Ama evvelâ İsmail kardeş vefat etti. Allah-u âlem, dün İsmail kardeşi yazarken, içimden dedim ki “Allah bilir ama yarın da Muhsin ağabeyin haberini alırız.” Aynen de öyle oldu

Hatırlayanlarınız vardır belki, iki sene evvel https://www.yeniasya.com.tr/osman-zengin/elli-sene-evvel-nura-vasil-olmak_523407 başlıklı bir makale yazmış ve elli sene evvel (şimdi elli üçe giriyoruz şükür) risale-i nurlarla, nasıl müşerref olduğumuzu anlatmıştık. Orada, ilk defa tanıdığım nur talebesi ağabey ve kardeşlerin ismini zikrettiğimde; “Elâziz- Muhsin Doğru” demiştim. Gerçi, onun kazası olan “ Pertek”, idârî olarak Tunceli’ye bağlı olsa da, o da, bazı “Pertekli” arkadaşlar gibi, “Elâzizliyim” derdi. 1976 Van mevlidi dönüşünde, bir gece Hulûsî ağabeyin yanında kalmıştık. Onun yakın hizmetinde bulunan, Muhsin ağabeyin büyük biraderi, Nureddin ağabeyle de tanışmıştık.

Muhsin ağabey, söylediğim gibi, benim risale-i nurları ilk defa tanıdığım dershanedeki nur sîmalı ağabeylerimizdendi. Aynı okulda okumuştuk ama o sonradan devam edemedi, tekniker olarak bir devlet dairesinde çalıştı. Yarım asır evvel, evlendikten sonra, Ramazan ayında sahurları kaçırdıklarını, uyanamadıklarını söylemişti. Bizim rahmetli peder de, bu hususta çok hassas ve titiz olduğundan, biz hep kalkardık. Muhsin ağabeye dedim ki; “ben kalktığımda, sizin telefonu üç defa çaldırırım, sen de beni bir kere çaldır, ben anlarım”. Buna çok sevinmiş ve dua etmişti. Birkaç sene Ramazanda kaldırmıştık. O zaman tabii, cep telefonları yoktu.

Bizim Ankara 70’ler grubunda, o da vardı ve büyük toplantımıza da gelmiş, eski arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizden dolayı, bize dua etmişti. Ara sıra görüşüyor, bazı şeylerde, fikir alış verişinde bulunuyorduk. En son, iki ay kadar evvel bir telefon görüşmesi yapmıştık.

Mubarek, mülâyim, ihlâslı bir nur talebesi olan Muhsin ağabeyimiz, geçtiğimiz haftalarda hastalanarak, yoğun bakıma alınmıştı. Bugün vefat haberini alınca teessür ettik. Allah rahmet eylesin, makamı cennet olsun. Akrabalarının ve arkadaşlarının başı sağ olsun.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*