Bir asra yaklaşan ömür! Çileli bir hayat!
Fırtınalı bir devir! Kahredici bir zulümler zinciri!
İftiraya dayalı bir saldırı furyası! Yıldırma amaçlı bir baskı halkası!
Fitneyi kullanan münafıkane bir dessasiyet güruhu! Kandırmayla iş gören bir müfsit komite şebekesi!
Ecnebiye dayanan bir tahakküm ve baskı oyunu! Mertlikten öteye, menfur bir hücum plânı!
Dehşet saçan bir menfî propaganda silâhı! İnkâr kokan ateist bir inançsızlık savleti!
Susturmaya yönelik bir diktatörlük projesi! Sabır taşını çatlatacak inanılmaz baskılar!
Evet, bu listeyi daha çok uzatabiliriz.
Erbâbı biliyor! Nedir? Kimdir? Kimlerdir? Niçin ve neden yapılmıştır bütün bunlar!
Netice ne olmuştur? Esas ona bakmak lâzım.
Çünkü: “Arı su içip bal yapmaya, yılan da su içip zehir akıtmaya devam ediyor.”
Çileye karşı, tahammül ve sabır!
Fırtınalara karşı, tesanüd ve dayanışma!
Zulme karşı, kadere teslim ve tevekkül!
İftiraya karşı, sağlam ve dik duruş ve hakkı müdafaa!
Yıldırmaya karşı, metanet, mertlik ve sebat!
Fitneye karşı, sadakat ve sabit durma!
Kandırmaya karşı, sahiplik ve aidiyet silahına sarılma!
Ecnebî oyununa karşı, semavîlik siperine sarılma!
Kalleşliğe karşı, merdane direnç ve saydamlık!
Menfiliğe karşı, müspette ısrar ve sadakat!
İnkârcılığa karşı, “tahkikî imana” sarılma!
Susturmaya karşı, hakkı teslim ve savunma!
…Ve neticede: Muhteşem bir Üstad, harika bir dâvâ, sarsılmaz, samimi, hasbî, ihlâslı, ferasetli, vefakâr bir cemaat ve topluluk.
Her türlü fesat rüzgârlarına rağmen, sarsılmayan, ümidini yitirmeyen, aşk ve şevkinden bir şey kaybetmeyen bir “yeni nesil” ve “eskimeyen” vefakâr, cefakâr, sebatkâr halis “Nur Hadimleri.” Hepsi bu ülkenin, bu toprakların, bu tarihin ve bu ecdadın mirasçısı ve varisi!
Aşkla, şevkle, doğulusuyla, batılısıyla, güneylisiyle, kuzeylisiyle, genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle, akademisyeniyle, köylüsüyle bütün Müslümanların ve insanlığın hizmetindedirler. Nefesleri yettikçe de hizmete omuz omuza, kol kola devam edeceklerdir inşallah.
Ne mutlu ve bahtiyardır bu yolda mesai sarf edenler. Cenâb-ı Hak bu yolda devam edenlere, akıl, iz’an, sabır, feraset, basiret ve ufuk versin.
Yanlış ve günahlara düşürmesin. Şeytan, Deccal ve Süfyanın oyunlarına getirmesin. (Âmin)
Benzer konuda makaleler:
- Yeni Asya, sebat ve sadakat
- Sadakat ve sebat
- Sadakat ve sebatın kazandırdığı altın hazinesi!
- Menfîliklere karşı çaremiz “mânevî cihad”dır
- Bediüzzaman Portresi
- Sadakat
- “Sadakat, sebat ve metanetle” hizmet…
- Üstadın mektup başlıklarındaki hikmet
- Curcunadan selamet sahiline
- İslâm âleminde doğum sancısı
Müsbet’in lügat manasına bakalım: Sübut bulmuş, katileşmiş, karara varmış… Bu kelime Risale’nin bir kaç yerindeki “asayiş” mecazıyla verildiği için, herhalde mana kaymasına uğramış sayılmaz. Risalenin pek çok yerindeki manası da, lügat manası olmasın sakın?” Dava içinde bürhan ” olduğuna göre…