Mutluluğun şifresi Efendimizin (asm) aile hayatında gizli

Aksaray’ın Ortaköy ilçesinde konferans veren yazarımız Süleyman Kösmene, aile hayatında mutlu olmak isteyenlerin Peygamber Efendimizin (asm) aile hayatını model almaları gerektiğini söyledi.

Mutluluğun şifresi Efendimizin  aile hayatında gizli

AKSARAY’IN Ortaköy ilçesinde Yeni Asya Gazetesi Ortaköy temsilciliğinin düzenleği konferansta gazetemiz yazarlarından Süleyman Kösmene, İslâm’da aile hayatını anlattı. Ailede mutluluk kodlarımızın, Efendimizin (asm) aile hayatında gizli olduğunu vurgulayan Kösmene, bu nebevî kodları çözüp aile hayatımıza aktarmaz isek, ailevî huzursuzlukların önüne geçemeyiz dedi. Konferansın açış konuşmasını Ortaköy Müftüsü Ali Yıldız yaptı. İlçe Kaymakamı ve İlçe Müftüsü ile birlikte, Yeni Asya Kırşehir, Aksaray ve Ortaköy okuyucularından ve Ortaköy halkından çok sayıda katılımcının ilgiyle takip ettiği konferansta Kösmene şöyle konuştu: “Resulullah’ın (asm) aile hayatında çocuk sevgisinin çok özel bir yeri vardı. Cebrail Aleyhisselâmın hane-i saadete geldiği zamanlarda da bu sevgi eksilmemekle beraber günlük mutlu hayat prensibine dönüştü. Peygamber Efendimiz (asm) ile Cebrail Aleyhisselâm Nur torunlar Hasan ile Hüseyin ile oyun oynarlardı. Efendimiz (asm) zor zamanlarda evine döner ve mübarek eşi ile teselli bulurdu. ‘Kişi sevdiği ile beraberdir’ buyuran Efendimiz (asm) kişinin eşini Allah için sevmesi şartıyla dünyadaki mutlu beraberliğin ahirette ve cennette de devam edecektir.

“Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri bu meseleyi şöyle açıklıyor: Kadın ve erkek ortasında gayet esaslı ve şiddetli münasebet, muhabbet ve alâka, yalnız dünyevî hayatın ihtiyacından ileri gelmiyor. Evet, bir kadın, kocasına yalnız hayat-ı dünyevîye ye mahsus bir refika-i hayat değildir. Belki hayat-ı ebediye de dahi bir refika-i hayattır.” (Lem’alar, s. 198)

AİLE TOPLUMUN  EN ÖNEMLİ MERKEZİ

Kösmene, “Aile yuvası toplumun en küçük, ama en önemli merkezidir, toplumun çekirdeğidir. Aileler sağlam olursa toplum da sağlam olur. Anne babanın birbirlerine karşı sevgide ve saygıda kusur etmemeleri, bu güzel çekirdeğin yarınlara mutlu ve sağlam nesiller yetiştirmesi açısından önemlidir. Aile içinde husûmet olmaz. Eşler birbirine kırıcı, incitici, hakaret edici, küçük düşürücü tavırlar yapmamalı, sözler söylememeli. Beşer hali gereği kırıcı sözler ve sürtüşmeler yaşandığında da taraflardan birisi silâhını geri çekmesini, yani öfkesini yenmesini ve alttan almasını bilmelidir. Uhuvvet Risalesinde Bediüzzaman, böyle tartışmaları kökten bitiren bir formül üzerinde duruyor: Bediüzzaman, bir kötülükte suçun yüzde yüzü muhatabın olmadığını, muhataptan başka hissedarlar da bulunduğunu, kırılıp darılacak isek eğer, diğer hissedarların da hisselerini vermemiz gerektiğini vurguluyor. Bu hissedarlar: Şeytan, muhatabımızın nefsi, bizim nefsimiz ve muhatabımızdır. Muhatabımızın kusurunda hisse sahibi olan diğer üç hissedarı yok saymamalıyız. Diğer üç hissedara olan kızgınlığımızı ve kırgınlığımızı muhatabımızdan çıkarmamalıyız. Bu zulüm olur. Böyle bir zulümden uzak durmanın yolu ise, af ve safh yolunu toplum hayatında ve aile hayatımızda hakim kılmaktan geçiyor” dedi. Yazarımız Süleyman Kösmene konferanstan sonra kitaplarını imzaladı.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*