EURONUR ÖZEL

Neden Yazıyoruz? Nasıl Yazıyoruz?

Özel Makale /yazıyoruz

Yazıyoruz

Her bir yazıyı iki kişi karşılıklı konuşarak ve okuyarak, dostlardan gelen soru ve problemlerin üzerinde çalışarak yazmaya çalışıyoruz.

Hissetmediğimizi yazmıyoruz. Yazı olsun diye yazmıyoruz. Mesela bereket hakkında yazacaksak, uygulanmış ve kitabi bilgiden çıkarak hal olmuş yani yaşanmışları yazıyoruz.

Günah hakkında yazarken dinlediğimiz dertlerden ve her insanın içindeki günaha meyil arzusundan yola çıkarak yazıyoruz.

Niyet hakkında yazarken zaten yazıya niyet ederek başlıyor ve şifaya niyetle gönderiyoruz.

Maruz kalma hakkında yazarken, kendimizi bilinçli olarak istediğimiz şeylere maruz bırakıyoruz ve öğrendiğimiz yöntemleri paylaşıyoruz sizinle.

Mesela ölüm korkusundan bahsederken, kendi korkularımızla yüzleşmeye çalışıyoruz ya da bir dostumuza Allah’ın izniyle şifa yazısı olarak yazıyoruz.

İçimizde depresif haller ve kaygılar olunca bu konuya birlikte bakıyoruz, yani kendi hastalıklarımıza şifa olalım diye bakıyoruz Risale-i Nur’a yeniden.

Çok kirlendiğimiz ve ruhsal arınma ihtiyacı hissettiğimizde, oturup bir istiğfar ve arınma yazısı yazıyoruz ama farklı bir bakış açısıyla yaklaşıyoruz.

Usul olarak bilinenin dışına çıkıyoruz; kimseye nasihat ettiğimiz falan yok. İçimiz acıyor ve insanın acıları üstüne Risale’de ilaçlar, şifalar bulmaya çalışıyoruz.

Çoğu yazımızda bize sorulan soruları ve bize ulaşan mesajları, kendi ruhumuzdaki duygularla yoğurup çalışıyoruz.

Konuşulmayanları, içerde gizlenenleri elekten geçirip altın bulmaya çalışıyoruz.

En çok da Risale’deki şifa sözlerini bulup aklımızı, zihnimizi, kalbimizi, ruhumuzu şifalamaya çalışıyoruz.

Bize İlham Olan Sözleri Okuyor, Yazıyoruz

1- Dünyaya ve başına gelenlere bakan bir insan:

“Dünyayı ve insanı Hakîm, Alîm, Kadîr, Rahîm, Kerîm bir Zâtın tasarrufunda tasavvur etmediği (düşünmediği) ve onları tesadüf ve tabiata havale ettiği için, dünyanın ehvali (korkuları) ve insanın ahvali onu daima iz’ac (taciz) eder. Kendi elemiyle beraber insanların elemini de çeker.” (23. Söz)

2- Tam acılarla dolup dünyanın altında kaldığımda:

“İnsanın zaaf ve aczini ve fakr ve ihtiyacını, bir Kadîr-i Rahîme tevekkül ile tedavi eder.” (Sözler)

3- Ölüm korkusu beni kuşattığında:

“Elbette yer altına girmiş bir çekirdeğin hava âleminde bir ağaç olması gibi, yer altına giren bir insan da âlem-i berzahta elbette bir hayat-ı bâkiye sünbülü verecektir.” (Mektubat)

4- Can sıkıntısından kafayı yemek üzereyken, kalk ayağa hadi diyen mesaj:

“Zaten sükûn ve sükûnet, atalet, yeknesaklık, tevakkuf; bir nevi ademdir, zarardır. Hareket ve tebeddül; vücuttur, hayırdır.” (Mektubat)

5- Depresyon, kaygı, takıntı ve vesveselerle boğuşurken:

“Ama vehmî hastalık ise; onun en müessir ilacı, ehemmiyet vermemektir. Ehemmiyet verdikçe o büyür, şişer. Ehemmiyet verilmezse küçülür, dağılır. Nasıl ki arılara iliştikçe, insanın başına üşüşürler, aldırmazsan dağılırlar. Hem karanlıkta gözüne sallanan bir ipten gelen bir hayale ehemmiyet verdikçe büyür. Hatta bazen onu divâne gibi kaçırır; ehemmiyet vermezse, âdî bir ipin yılan olmadığını görür, başındaki telaşına güler.” (20. Deva, Hastalar Risalesi)

Sizden Ne İstiyoruz?

Bize yardım edin. Dua edin. SaidNursi.de sitesinde yazısı yayınlanan yazarların beğendiğiniz, faydalı bulduğunuz makalelerini sosyal medyada paylaşın, arkadaşlarınıza link gönderin tavsiye edin ki hayır ve doğru olan yayılsın, muhtaçlara ulaşsın, doğru olanın bilgisi aşikar olsun, şifa bulanlar artsın, bize dua edenler artsın. Size de dua gelsin. Daha faydalı ve hikmetli yazabilelim. Siz ve biz bu diyardan ahirete gidince, arkamızda sadaka-i câriye olarak paylaştıklarımız kalsın. Birilerinin hayatına bir gülümseme katmayı nasip eder Allah belki ve bu affımıza vesile olur inşallah.

Hangi konuda ne yazılmasını isterseniz bize yazın. Böylece biz düşünmeye, çalışmaya ve hissetmeye çalışırız. Ve inşallah size, bize şifa olan yazılar ortaya çıkar da hep birlikte bu dünyanın dağlarvari dalgalarında huzur içinde sörf yaparak hayatımızı afiyet ve şifa içinde geçiririz.

Allah’ım! Senden öyle bir merhamet diliyoruz ki, onunla korku ve ürpermemizi huzura kavuştur, dağınıklığımızı toparla, aramızda olan ayrılıkları gider, bizi bir araya getir, hastalarımıza şifa ihsan eyle, amellerimizi, işlerimizi ve vakitlerimizi safî ve hâlis kıl, bereketli yap.

Benzer konuda makaleler:

Deniz Pamir

Satırlarında kainatın sırrını arayan bir kalem… Kelimeleri, hikmetin derinliklerinden süzülen bir nur gibi, zihinleri aydınlatır ve kalpleri ferahlatır. Her cümlesi, mahlukatın ince nakışlarından Halık’ın sonsuz rahmetine bir davetiye gibidir. O, fani sözcüklerle baki hakikatlere köprü… Devamı »

2 yorum

  1. Çok teşekkür ediyorum. Güzel bir yazı olmuş. Çilesi çekilmeden ulaşılan nimetlerin kıymeti fazla bilinmiyor. Gönülden çıkanlar ise gönüle gidiyor, hayat buluyor, hayat veriyor.

    1
    0
    1. Tüm kalbimle teşekkür ederim. Cesaretlendirici sözleriniz için. Haza Min Fadli Rabbi.

      0
      0

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu