Nur dairesinde sadakatin önemi

Risâle-i Nur dâvâsında olmazsa olmaz düsturlarından birisi sadâkattir. İbadet ve amelin sırf Allah emrettiği kaide ve tavsiyelere uygun yapılması sadâkatin ameli kısmıdır.

Sadâkatte, manevî ve fiilî olan iki önemli husus var. Bir dâvâya ve cemaate hasbî, ciddî ve samimî olarak bağlılık sadâkatin manevî yönüdür.

Bu bağlılığı fiilen göstermek, yaşamak, bağlanılan kaynağa ciddiyetle yerine getirmek de sadâkatin fiilî yönüdür.

Allah’a iman, İslâmiyet’in emrinin doğru şekliyle yaşaması sadâkatinin göstergesidir. Bir cemaat ve dâvâya intisap, sadâkat, ittifak ve şahs-ı manevînin teşekkülünü netice verir.

Nur mesleğinde esas şahıslara tabi olmak değil, şahs-ı manevînin hâkimiyetidir. Çünkü, şahıslara tâbi olmak zaman içerisinde, tefrikaya, ihtilâfa yol açabiliyor. Bu temel sapma şahs-ı mânevîden istifade hakkını kaybetmeye gider. “Cadde-i Kübra-yı Kur’âniye olan şu mesleğimizden şimdi ayrılanlar, bize düşman olan dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım etmek ihtimali” ikazına dahil olmak gibi bir tehlikeyle de karşı karşıya gelmiş olur.

Nur mesleğinde sadâkatli olan bir insan, Risâle-i Nur’a mensub olan bütün cemaatin yekûn sevabına Rahmet-i İlâhiye ile mazhar olacağının şuurunda olmalıdır. Nur mesleğinde sadâkat, Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin hizmet tarzına ve Kur’ân’ın bir nev’î i’cazı olan Risâle-i Nur’un meslek ve meşrebini kabullenip yaşamaktır. Tam bir tevekkül ve teslimiyet halini kabullenmektir.

Kudsî dâvâda, manevî makam ve hükümler konusunda “aklını karıştırmamak.” Önemli bir sır ve püf noktasıdır. Bütün hükümlerini Kur’ân’dan alan ve bu asrın Kur’ânî bir rehberi olan Risale-i Nur hakikatlerine tâbi olmak, ona hizmetkâr veya talebe olmak demek, başta Kur’ân’a, Risâle-i Nur’a ve onun şahs-ı manevîsine tabi ve talebe olmak demektir.

İhlâs Risalesi’ndeki, “Mesleğimiz uhuvvettir. Kardeş kardeşe peder olamaz, mürşit vaziyetini takınamaz” hakikatinin pratikte yaşanması ve “Risâle-i Nurlar’a Kur’ân’ın malı” olarak bakmaktır. Nur mesleğinde Üstad ve Risâle-i Nurun şahs-ı manevîsi bir bütün ve bir şirket-i mânevîdir. Nur Talebesi sadâkatıyla bu şirketin sevabını kazanır. Sadâkatı terk eden, şahs-ı manevînin ittihadına darbe vurduğu gibi, bu manevî şirketin büyük sevabından mahrum kalır.

Risâle-i Nur mesleğinin esası olan; “sadâkat”, sarsılmama, savrulmama, vazgeçmeme, usanmamayı, gayretli olmayı gerektirir. Sadâkatli bir Nur Talebesinin sünnete ittibâ etmesi, farzları işlemesi, kebâiri terk etmesi, bilhassa namazı tadil-i erkân ile kılıp, arkasındaki tesbihâtı yapması, her gün en az beş on dakika Risâle-i Nur’la meşgul olması çok müsbet bir sadâkat örneğidir.

Nur derslerine devam etmek, İhlâs Risâlesi’ni okumak, akd-i uhuvvet etmek, doğru sözlü ve özlü olmak, mü’min kardeşin fenalığına karşı iyilikle mukabele etmek, düşmanlarına sulhkârâne muâmele etmek, haset etmemek, mesleğinin muhabbetiyle meşgul olmak da bir sadâkattir.

Enaniyetini şahs-ı mânevî havuzunda eritmek, kardeşlerinde fani olmak, emvâl-i uhrevîyede sırr-ı ihlâs ile iştirak ve sırr-ı uhuvvet ile tesanüd ve sırr-ı ittihad ile teşrikü’l-mesai etmek, fena fi’l-ihvan sırrıyla en yakın dost, en fedakâr arkadaş, en güzel takdir edici yoldaş, en civanmert kardeş olmak sadâkattir.

Samimî ihlâsı muhafaza etmek, hizmete zarar vermemek, bu hizmette bulunan kardeşlerini tenkit etmemek, daima rıza-i İlâhîyi esas almak ve ihlâs kuvvetine dayanmak, sadâkattir.

Nefsini ittiham etmek, hakperest olmak, a’mâl-i salihanın ruhu ve esası ihlâs olduğunu anlamak, ittifakı zayıflaştırmamak, azamî irtibatı esas almak, Müslümanların nereden ve kimden olursa olsun istifadelerine taraftar olmak sadâkattir.

Haklı yapılan meşveret ve şûrâları itirazsız kabul etmek sadâkattir. Güvenilir olmak sadâkattir. Bilgilenmek, bilgilendirmek sadâkattir. Dâvâda istikametli ve sabit kadem kalabilmek için sadâkatli olmak hayati önemdedir.

Nice sadâkatli ve istikametli günleri birlikte yaşayıp yaşatmak ümit ve temennisiyle.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*