Nur dershaneleri

Bediüzzaman, kendi kaldığı evine Nur dershanesi adını vermiş ve bundan böyle Risale-i Nur hizmetlerinin yapıldığı, Risalelerin okunduğu ve hakikatlerin yaşandığı mekânlara Nur dershanesi denilmeye başlanmıştır.

Bediüzzaman, bu ev okulları projesini, Medresetü’z-Zehra’nın şubeleri olan dershaneleri çok önemsemiş ve Emirdağ Lâhikası’nda talebelerine şöyle bir tavsiyede bulunmuştur: “Şimdi din tedrisatı için hususî dershaneler açılmasına izin verilmesine binaen Nur şakirtleri mümkün olduğu kadar her yerde küçük bir dershane-i Nuriye açmak lâzımdır. Gerçi herkes kendi kendine bir derece istifade eder, fakat herkes her bir meselesini tam anlamaz. İman hakikatlerinin izahı olduğu için hem ilim hem marifetullah, hem huzur, hem ibadettir. Eski medreselerde beş on seneye mukabil, inşaallah Nur Medreseleri beş on haftada aynı neticeyi temin edecek ve yirmi senedir ediyor.”

İşte Üstadın bu teşvik ve tavsiyesiyle gerek yurt içinde gerek yurt dışında yüzlerce dershane açılmış ve iman-Kur’ân hizmetiyle, binlerce, vatan ve millete faydalı, aile ve çevresine saygılı, hürmetkâr, ahlâklı, dürüst, şahsiyetli bir nesil yetiştirmek için çalışılmaktadır.

Hatta Bediüzzaman talebelerine çok daha üst bir misyon yükleyerek herkesin evini medrese-i Nuriye yapmasını tavsiye ve teşvik etmesi çok manidardır. Zira evlerin birer medreseye dönmesi demek bütün bir toplumun ve insanlığın kurtuluşu için çok önemli bir eğitim, iletişim ve manevî ders ve tedrisat projesidir.

“Her bir adam hanesinde dört beş çoluk çocuğu bulunsa kendi hanesini bir küçük medrese-i Nuriyeye çevirsin. Eğer yoksa yalnız ise, çok alâkadar komşularından üç dört zat birleşsin ve bu heyet bulundukları haneyi küçük bir medrese-i Nuriye ittihaz etsin. Hiç olmazsa işleri ve vazifeleri olmadığı vakitlerde, beş on dakika dahi olsa Risale-i Nur’u okumak veya dinlemek veya yazmak cihetiyle bir miktar meşgul olsalar, hakikî talebe-i ulum sevaplarına ve şereflerine mazhar oldukları gibi İhlâs Risalesi’nde yazılan beş nevî ibadete de mazhar olurlar. Hakikî ilim talebeleri gibi onların maişetlerini temin hususundaki adi muameleleri de bir nevî ibadet hükmüne geçebilir.”

İşte bizler de böyle bir işlev görecek medrese-i Nuriye açılışı için geçtiğimiz hafta sonu Nevşehir’e gittik. Kardeşlerimizin dâveti üzerine dershane talebelerimiz, iki arkadaşım ve kendi ailem de beraber olmak üzere on sekiz kişi ile bu dâvete icabet ettik. Bizden başka Samsun, Kırşehir, Kayseri, Aksaray, Sivas, Konya ve Ankara’dan gelen kardeşlerin de katkılarıyla adeta bir Nur bayramı havasında geçen Yeni Asya Hanımlar Eğitim ve Kültür Merkezi’nin açılışını yaptık.

İhlâs ve uhuvvet düsturlarının yaşanıp mücessem bir şekle geldiği ve samimane adımların kerametvârî neticeler gösterdiği bu dershane bizlere çok anlamlı ve okunaklı dersler verdi. Özellikle fedakârlığı, samimiyeti, üç elifin ittihad ile bin yüz on bir kuvvetine geldiğini, yaşları bir hayli olmasına rağmen bir genç gibi hizmete koşturan ağabey ve ablaları, talebelerimizin ve bizlerin de görmesi sizin sözlü olarak anlatacağınız hakikatlerin tesirini bin kat daha arttırdı.

Evet böyle Nur Medresesinin açılmasıyla o mahalle sakinleri, o semt insanları, Nevşehir, İç Anadolu ve hatta bütün Türkiye sevinmeli. Zira “bütün vatan sathını bir mektep yapma” misyonuyla hareket eden Nur Talebeleri Üstadın duâsına mazhar olunan (velev ki bir ders dahi dinlese) birer merkez gibi işleyecek, bu dershanelerde hem dünyanın asayiş bekçilerini, şahsiyet abidelerini, avamın nokta-i istinadlarını hem de ahiret adamlarını yetiştirecek. Evet bu medreseye girenler şahs-ı manevînin havuzuna dahil olacak, şirket-i manevîyeden hissedar olacaktır.

Bu medreseden ders alanlar Hz. Ali’nin (ra), Gavs-ı Azam’ın (ks) duâ ve himmetlerine mazhar olacaklardır. Bu dershanelerde ders alanlar maişet sıkıntısı çekmeyecek, kalplerinde rahat, rızıklarında bereket bulacaktır. Bu Nur dersaneleri duâ tevekkül, istiğfar ve tövbelerin yapıldığı yerler olduğu için hayra olan meylin arttığı şerre olan meylin azaldığı, ruhların şekillendiği, vicdanların eğitildiği, terapi merkezleri olacaktır.

Hâsılı; Nevşehirli fedakâr, samimî kardeşlerimizi tebrik eder, bu açılışında bulunduğumuz medreselerin de hakikatli Nur Talebeleri yetiştirmelerine, hizmet ve tesanüd noktasında bütün Türkiye’ye numune-i imtisâl olmalarına duâ ederiz, böyle hizmet merkezlerinin bütün Türkiye’de açılmasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ederiz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*