Nur hizmetlerine kim karşı çıkar?

Nur hizmetine kim karşı çıkar?

Onun için, o ciheti bırakıp, en mühim, en lüzumlu, en selâmetli olan, imana hizmet cihetini tercih ettim. Kendi nefsime kazandığım hakaik-i imaniyeyi ve nefsimde tecrübe ettiğim mânevî ilâçları, sair insanların eline geçmek için, o kapıyı açık bırakıyorum. Belki Cenâb-ı Hak bu hizmeti kabul eder ve eski günahıma kefaret yapar. Bu hizmete karşı şeytan-ı racîmden başka hiç kimsenin—mü’min olsun, kâfir olsun, sıddık olsun, zındık olsun—karşı gelmeye hakkı yoktur. Çünkü imansızlık başka şeylere benzemiyor. Zulümde, fıskta, kebâirde birer menhus lezzet-i şeytaniye bulunabilir. Fakat imansızlıkta hiçbir cihet-i lezzet yok. Elem içinde elemdir, zulmet içinde zulmettir, azap içinde azaptır.

Mektubat, s. 98

 

Meyveli ağaç taşlanır

İstanbul ulemasının en büyüğü ve en müdakkiki ve çok zaman müftiü’l-enam olan eski fetvâ emini, meşhur Ali Rıza Efendi, Birinci Şuadaki, İşârât-ı Kur’âniyeyi ve Âyetü’l-Kübrâ gibi risaleleri gördükten sonra, Risale-i Nur’un mühim bir talebesi olan Hafız Emin’e demiş ki:

“Bediüzzaman, şu zamanda, din-i İslâma en büyük bir hizmet eylediğini ve eserlerinin tam doğru olduğunu ve böyle bir zamanda, mahrumiyet içinde, tam bir feragat-ı nefs ettiğini, ve onun Risale-i Nur’u, müceddid-i din olduğunu kat’iyyen tasdik ederim. Cenâb-ı Hak, onu muvaffak eylesin, âmin” demiş. Hem bazıların sakal bırakmamaklığına itirazları münasebetiyle, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin pederleri olan Sultanü’l-Ulema’nın bir kıssasıyla onu müdafaa edip:

“Bediüzzaman’ın elbette bir içtihadı vardır. İtiraz edenler haksızdır” demiş. Ve Hoca Mustafa’ya (merhum) emretmiş, söylediğimi yaz: “Bediüzzaman’a kemal-i hürmetle selâm ederim. Telifatınızın ikmaline hırz-ı can ile dua etmekteyim. Bazı ulemâüssû’un tenkidine uğradığına müteessir olma. Zira ‘Yemişli ağaç taşlanır’ kaziyesi meşhurdur. Mücahedatınıza devam buyurun. Cenâb-ı Hak ve Feyyâz-ı Mutlak âcilen murad ve matlubunuza muvaffaku’n-bilhayr eylesin, âmin. Bâki Hakkın birliğine emanet olunuz.”

Tarihçe-i Hayat, s. 36

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*