Nur merkezi: Ketenlik

Ketenlik… Bu köy daha doğrusu belde Muharrem kardeşimizin doğduğu yer. Risale-i Nur dersi ve Kutlu doğum programı için oraya gidiyoruz.

KETENLİK’E YOLCULUK

Ketenlik… Bu köy daha doğrusu belde Muharrem kardeşimizin doğduğu yer. Risale-i Nur dersi ve Kutlu doğum programı için oraya gidiyoruz.

Ketenlik öncesi İskeçe merkezde kiralanan Nur merkezinin ikram-ı İlâhi nev’inden açılışına dair enteresan hikâyesine ait bir kaç cümle söylemek gerek. Öyle ki, sonradan dernek olarak hizmet vermeye başlayan merkeze ilk olarak 2 bin euroluk bir kira bedeli biçilmiş. Neticede yaklaşık beşte bir şeklinde bir kirada anlaşılarak 350 euroya kiralanmış.

Uhuvvet Derneği olarak faaliyete geçen merkezle ilgili yine ilginç bir nokta var. Şöyle ki: Dışişleri masasının Türk olan vali yardımcısına çeşitli dernek, cemaat, v.s. yerler ile ilgili bir brifing verilmiş. Açık sözlü olan vali yardımcısı “Ben Uhuvvete gidiyorum sadece” ifadesini kullanınca, “Uhuvvete istediğin kadar git. Orası farklı” şeklinde dikkatleri celbeden bir cevap almış.

İki kısa anekdottan sonra yolculuğumuza dönecek olursak; Risale-i Nur dersi için Ketenlik’e çıkmadan önce İskeçe’nin hizmet erlerinden Nuri kardeşin mobilya dükkânında teberrüken risale dersimizi yaptık.

İskeçe’den dağlara doğru yönümüzü çevirdik. Mesafeleri geçtikçe, etrafı gözlemledikçe Ketenlik yolu biraz Bilecik, biraz da memleketim olan Karamürsel’in Kızderbent Köyünü hatırıma getirdi.

3500 nüfusa sahip bir belediye olan Ketenlik bizim tabirimizle nahiye hüviyetinde. Tamamen Müslüman nüfusun bulunduğu köy minik bir şehir adeta. Kutlu doğum programlarıyla birlikte hatim törenleri de gerçekleştiriliyor. Bu yüzden Ketenlik oldukça kalabalık. Camiye gelen 8-10 yaşlarındaki çocuklara hayran olmamak elde değil. Haliyle geleceğe dair endişeleriniz ortadan kayboluyor.

Hafız Zeynel kardeşin akşam namazı imamlığının ardından ekibimizde yer alan hocamızın akşam namazı sonrası yatsıya kadar kutlu doğum vaazı bitiminde yönümüzü hizmet merkezine çeviriyoruz. Gülen ve samimî yüzlerin misafirperverliğini kelimelerle anlatmak zor; gidip görmek ve yaşamak lâzım. Tanışma faslı, ders ve çay derken akan zamanın farkına varmak mümkün olmuyor. Derse katılan minik talebeler geleceğin Nurcuları olmaya aday. İşte Ketenlik’in adaylarından Hüseyin, camideki müezzinimiz Lider ve Mehmet…

Zahmetli olduğu kadar rahmetli ve muhabbetli bir geri dönüş yolculuğundan sonra dinlenmeye çekiliyoruz. Zira yarın “önemli” bir yere yolculuğumuz olacak. Sabahın gelmesini iple çekiyorum…

PAŞALARIN SÖYLEDİĞİ YER

Paşavik… Paşavik; “Paşaların söylediği yer” anlamındaymış. Burasının stratejik bir konuma sahip olduğunu gelirken yol üzerindeki askerî noktadan anlıyorsunuz.

Kısa diyebileceğimiz bir yolculuktan sonra menzilimize, Paşavik hizmet merkezine vasıl oluyoruz. 

Dizi yazı içerisinde “ilginç, enteresan” kelimelerini fazlasıyla kullandığımı fark ettiniz zannediyorum. İşte Paşavik’in de, hizmet merkezi açılması noktasında “enteresan” bir hikâyesi var. Merkez 2011’de açılıyor. Öncesinde yaşananların ayrıntısını vermeyeceğim. Olur da oralara uğrarsanız Muharrem kardeşten dinlersiniz.
Her neyse…

Adaşım olan Recep kardeşin evinde başlayan dersler, daha sonra beldede açılan bir kitabevinde devam eder. Sonrasında ise odunluk ve ahır olarak kullanılan eski bir ev tamir edilerek hizmet merkezi haline getirilir. Ancak bu metruk, yıkılmak üzere olan yapının dershane olmasında en büyük etken Recep’in eşinin, Üstadı rüyasında orada görmüş olması. İşte bu rüya sonrasında yıkılmak üzere olan mekân tamir edilerek Risale-i Nur merkezi olarak hizmet vermeye başlıyor.

Paşavik’te Salı günleri umumî, Çarşamba günü hanımlar dersi ve Cuma günü de çocuklara yönelik Mu′cizat-ı Ahmediye dersleri yapılıyor. Hanımların, cüz ve Cevşen okunmasının ardından derslerini yaptığını ayrıca not ediyoruz. Unutmadan, oradaki topluluğun yüzde 80’ini çocuklar oluşturuyor.

“ÖNEMLİ” YER: ŞAHİNKÖY

Paşavik sonrası “önemli” ibaresini koyduğum Şahinköy’e doğru, Allah’ın rahmet eserlerini tefekkür ederek yollanıyoruz. Muharrem kardeşimiz burayı manen ve madden kozmopolit fikirlerin hakim olduğu bir yer olarak tanımlıyor. Zira uğradığımız Müslüman köylerde ilk kez tesettürsüz kızları Şahinköy yolunda görüyoruz…

Şahinköy Yunanistan’ın İskeçe ilinin (nomos) Mustafçova (Myki) ilçesine bağlı Pomakların yaşadığı bir köy.

Bölge halkı 1877-78, 1913-19, 1941-45 yılları arasındaki savaşlar döneminde yoğun Hıristiyanlaştırma kampanyalarına maruz kalmış ancak hiç Hıristiyanlaşan olmamıştır. Halkın geçim kaynağı tütün, hayvancılıktır. Bölgenin halkı sıksık Türkiye’ye gelip gitmektedir. Köyde polis ve askerler dışında hiç Rum bulunmamaktadır. Şahinköy İskeçe’nin yaklaşık 27 km kuzey doğusunda denizden 913 m. yüksekliğindeki Dobrivor Dağı′nın önünde güneye doğru uzanan 500 m. yüksekliğindeki yeşil bir tepenin eteklerinde kuruludur. Köyün hemen yanından Narlıköy Deresi (Kuruçay) geçmektedir. İskeçe yolu üzerinde Şahinköy’ün hemen çıkışında bir köprü bulunmaktadır. Köprünün 50 m. ilerisinde yolun her iki yanında da Şahinköy halkının mezarlığı bulunmaktadır. Nahiyede 3 adet cami bulunmasının yanı sıra köprü yanında bir de kilise mevcuttur.

Şahinköylüler Batı Trakya Pomakları arasında çalışkanlıkları ve becerikli olmaları ile ünlüdürler. Şahinköy nahiyesinin kuruluşu hakkında Osmanlı Arşivleri dışında ne Roma, ne Bizans, ne de belli zaman dilimlerinde bölgede hakimiyet kuran diğer devletlerin arşivlerinde kesin belgelere rastlanmamaktadır. Nahiyenin eski kalıntıları ile bugünkü görünüm ve konumu gözönüne alınırsa, bina, medrese, hamam, cami ve yolların yapı, biçim ve mimarisine bakılacak olursa 4-5 asırlık bir geçmişinin bulunduğu, tipik bir Balkan Pomak yerleşim birimi olduğu görülür. Osmanlı kayıtlarına göre Şahinköy, 1360’lı yıllarda bölgeyi fetheden Lala Şahin Paşa tarafından kurulmuştur. Şahin Paşa, Ropçoz ve Nevrokop bölgelerinde, “Bogomilist” 6-7 bin kadarlık Slav grupları ile karşılaşmıştır. Bu Slav Bogomil boyları Müslümanlaşarak bölgede tek bir yere toplanmış ve buraya da Şahin Paşa’nın adı verilmiştir.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*