Nurlu Destan

alt

Şiirlerle Bediüzzaman ve talebelerinin serencamı

Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin hayatını büyük ölçüde kronolojik olarak mevzu alan, ayrıca saff-ı evvel bazı Nur Talebelerini “anlatan” orijinal ve de enteresan bir şiir çalışması.

Eser, “Nurs’tan Doğan Güneş,” “Cizre’de Nur,” “Bediüzzaman’ın Şark Destanı,” “İstanbul Şafağı,” “Ankara’da Hazan,” “Nurlu Başlangıç: Burdur,” “Barla: Kış İçinde Bahar,” “Isparta: Gül ve Nur Diyarı,” “Eskişehir: Nur Zindana Sığmaz,” “Kastamonu: Yine Sürgün Yine Öz Vatan,” “Denizli: Medrese-i Yusufiye,” “Emirdağ,” “Afyon” ve “Urfa’da Vuslat” başlıklı bölümlerden meydana geliyor.

Görüldüğü üzere, bölümleme kronolojik bir sıra takip ediyor. Her ne kadar bazı şiirlerde “içinde yer aldığı bölüme uygun” bir kronoloji gözetilmese de, umumî mânâda eserin kronolojik olduğu söylenebilir.

“Takdim”de de denildiği gibi, bugüne kadar “Üstad’ın hayatını anlatan kitaplarda düz yazı yönteminin dışına çıkılamadı.” (s. 10) “Takdim”de bununla ilgili olarak şunlar belirtiliyor:

“Yazarımız Abdülkadir Menek, Bediüzzaman’ın tıpkı bir şiir gibi ölçülü ve ahenkli yaşadığı hayatını, şiir ölçüleri içinde yazdı. Şiir gibi yaşanmış bir hayat, şiir gibi kaleme alınmalı, şiir gibi ifade edilmeli idi. Üstelik böyle ahenkli bir yöntemle Üstad’ın fırtınalarla, yer yer kasırgalarla dolu hayatı belki daha iyi aksettirilebilirdi. / Dile kolay… Büyük bir imparatorluğun, Osmanlı’nın çöküş döneminde yaşayacaksınız; Çanakkale Savaşı’nı, Birinci Dünya Savaşı’nı göreceksiniz ve bunca büyük sarsıntının arasında oturup ağıt yakmayacak, tam aksine insanlığa rehber olacak çözümler üreteceksiniz. Üstelik gönül ikliminiz asude bir bahar ülkesinin huzurlu atmosferini andıracak… Böyle birisinin hayatını hikâye ve romanlarla anlatmak zor olsa gerek. Tam bu sebepten ötürü, bu hayat hikâyesi, şiir biçiminde de yazılmalıydı. ‘Nurlu Destan’ da onun için yazıldı…” (s. 9-10)

Aynı mevzuya müellif de “Giriş”te şöyle temas ediyor:

“Bediüzzaman’ın hayatı genel olarak biyografi ve roman çalışmalarına konu olmuş ve manzum tarzda yapılan çalışmalar çok sınırlı sayıda kalmıştır. Biz bu çalışmamızı şiir tarzında yapmayı denedik. Bediüzzaman’ın hayatındaki önemli noktaları manzum tarzda kaleme alarak, biraz da zor olan bir yolu tercih ettik.” (s. 12)

Dolayısıyla, bu sahadaki noksanlık işbu kitapla giderilmiş oluyor inşaallah…

Şimdi de Üstad’ın Ankara macerasını içine alan “Ankara Hazanı” başlıklı şiirden bir iktibas yapalım. Şöyle ki:

“Meclis’te yapılır bir hoşamedi/ Duâ eder: ‘Zafer olsun ebedî. / Hep müstakil olsun bu güzel vatan.’ // Kimileri av peşinde, bu siste. / Bir beyanname neşreder mecliste. / ‘Bu netice, Hak’tan bize bir ihsan.’ // ‘Büyük inkılabın temel taşları / Sağlam olsun.’ İkaz eder başları. / Bu zaferin sonu olmasın hüsran. // Bu durumdan rahatsız olur reis. / Feraizi ihmalde görmez beis. / Sert bir cevap verir, Hadim-i Kur’ân. // ‘İman kâinatta yüksek hakikat. / Sonra namaz gelir, hikmeti kat kat. / Bu emre uymalı her bir Müslüman. // Şark Dârülfünunu daim maksadı. / İlimle techiz olsun, vatan evlâdı. / Meclis bu talebi eder istihsan. // Bir zındıka fikri; dehşetli, sinsi. / İfsat etmek ister, şeytan-ı insi. / Çok zarar görecek bu ehl-i iman. // Şiddetli tartışma olur reisle. / İşaretler görür bir ulvî hisle. / Bir fitneye sahne olacak cihan. // Aşı diye verilir ona zehir. / Muhafaza eder Rabb-i Mukaddir. / Mukaddes cihadı bir nurlu destan. // Mukabele edilmez siyasetle. / Çıkış yolu ancak müsbet hizmetle. / Bu yolu gösterir İlâhî ferman. // Burada yazar Hubab, Zeylü’l-Hubab’ı. / İman nuruyla anlatır esbabı. / Bir nebze de olsa, dertlere derman. // Heykelin dindeki hükmü sorulur. / Kur’ânî bakışla cevap verilir. / ‘Mektep, mabet, yol, yurt yapmalı ihvan.’ // Üç yüz altın maaş teklif edilir. / Şark vaizliğiyle bir köşk verilir. / Mebusluk da dâhil, reddeder o Can. // İstediği neticeyi alamaz./ Ankara’da daha fazla kalamaz. / Nevbahar içinde yaşanır hazan…” (s. 68-70)

Ve küçük notlarımız (sırayla):

* Eserin tam adı iç kapakta geçiyor: “Nurlu Destan: Bediüzzaman Said Nursî’nin Hayatı ve Nur Talebeleri.” (Ön ve arka kapaklarda “Nurlu Destan.”)

* Bölüm kapakları, mevzuya münasip birer resim yerleştirilmek suretiyle gayet hoş biçimde dizayn edilmiş.

* Eserde 14 bölüm başlığı altında 73 adet şiir yer alıyor. Şiirlerden en uzunu ise, en sonuncusu olan “Urfa’da Vuslat:” Tam 18 sayfa…

* Ne “Takdim”de ne de “Giriş”te belirtilmese de, eserin hece vezniyle kaleme alındığı anlaşılıyor. Bu “keşf”imizi defaatle ve de hayretle müşahede ettik. Zira hemen hemen bütün mısralar/satırlar 11 heceli. Onlarca şiirdeki binlerce mısrada bu kaideyi tatbik etmek, fevkalâde bir ustalık olsa gerek!

* Redaksiyon hatalarıyla karşılaştık. Örnek 1: Arka kapakta, genelde şiir kitaplarında tatbik edildiği üzere, eserdeki bir şiirden iki dörtlüğe (“Bediüzzaman’ın Şark Destanı,” s. 28) yer verilmiş; fakat hiç gereği yokken, sanki ayrı şiirlere aitmiş gibi, iki dörtlük de çift tırnak içine alınmış. Örnek 2: “İçindekiler”e “Ankara’da Hazan” başlıklı bölüme ait tek şiirin başlığı (aynı başlık) nedense girilmemiş (s. 6). Keza içeride de (s. 67) böyle (eserdeki başlıksız tek şiir). Bu mânâda “Nurs’tan Doğan Güneş”teki metot tatbik edilebilseydi iyi olurdu, zannımızca. Örnek 3: “Barla’ya Veda” başlıklı şiirde (s. 101) geçen “Bin dokuz yüz elli dört, bir yaz günü” ibaresindeki yıl sayısı aslında 1953’tür. Dolayısıyla, aynı sayfadaki “Buradan yirmi yıl önce ayrılmış” ibaresindeki yıl da 19’dur. Yine aynı sayfadaki “Sekiz buçuk sene, gönlünde çağlar.” ibaresindeki yıl sayısı da gerçekte 7,5’tur. Hâsılı, Üstad Bediüzzaman, yaklaşık 7,5 yıl kaldığı Barla’ya, 19 yıl aradan sonra 1953 yazında dönmüş oluyor… (Gerçi adı geçen şiir de “hece vezni”yle kaleme alınmış; fakat bu, yine de düzeltme yapılmasına mâni teşkil etmez her hâlde.)

Neticeten, ele aldığı mevzuyu güzelcene işleyen şiirlerle bezeli, çok başarılı bir şiir kitabı.

NURLU DESTAN
(Bediüzzaman Said Nursî’nin Hayatı ve Nur Talebeleri)

Yazan: Abdülkadir Menek

Sayfa Sayısı: 272

Ebatları: 13,5×19,5 cm

Türü: Şiir.  Yayınlayan: Yeni Asya Neşriyat

Yayın Tarihi: Ocak 2011

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*