Nurs Köyü ve bir değerlendirme

Ulusal bir gazeteden aradılar… Bediüzzaman ve akrabalarıyla alâkalı bir konuda mehaz teşkil eden araştırmalarımıza yönelik bilgi paylaşımında bulunmak istediler. Memnuniyetle karşıladık ve bildiklerimizi aktardık. Aziz Üstadım ve akrabalarıyla alâkalı bilgi paylaşımına vesile olmak güzeldi, bunu bir şeref telakki ediyorum. Nurs Köyüne bir araştırma için gitmeye hazırlanan beyefendiye kolaylıklar diliyorum. Bu vesileyle “Nurs Köyü araştırmalarım” neticesinde derlediğim bazı bilgileri de sizlerle paylaşmak istiyorum.

***
Nurs Köyü, Bediüzzaman Hazretlerinin dünyaya teşrif ettiği ve küçük yaşlara kadar burada kaldığı köyün adıdır.

Bediüzzaman’la şereflenmiş bu köy, dağlar arasına sıkışıp kalmış coğrafî konumuyla âdeta dünyadan küsmüş vaziyet arz etmektedir. Bitlis vilayetine bağlı Hizan kasabası sınırları içerisindedir. Hizan’dan uzanan dere ve vadiler arasında kıvrılarak seyreden yollardan varılır Nurs’a.

Defalarca gittik Nurs Köyüne. Muazzez Üstadın mübarek köyü olması hasebiyle Üstad hasretiyle varmıştık o mekânlara…

Hâlâ bir çok akrabası bu köyde yaşamaktadır.

ZIRVA BİR İDDİA

Bu günlerde basına yansıyan “Nurs, Ermeni köyüydü” iddialarına mukabil hâlen hayatta olan, daha önceleri de defalarca görüştüğüm yakın akrabalarıyla tekrar konuştum.

Bunlar arasında Üstadın amcalarından Mehmi’ye dayanan ve hâlen Nurs Köyü Yaşatma Derneği başkanlığını da yapan tapu dairesinden emekli Hikmet Okur ve Nurs Köyünün yaşlılarından yine Üstadın amcalarından Mehmi’ye dayanan Hacı Hüseyin Dalar ile ile Üstad’ın bir başka amcası Hacı’ya dayanan ve İstanbul’da oturan Abdülbaki Okur beylerle telefonda uzun uzun konuştum.

Uzun yıllardır tanıştığımız adı geçen Nurslularla, Nurs Köyü’nün geçmişini ve mahiyetini tekrar konuşarak bilgilerine başvurdum.

Nurs Köyü’nün dörtyüz yılı aşkın bir mazisinin olduğu ve bir “Müslüman köyü” olduğu yönünde hepsi hemfikirdi.

Nurs Köyünün geçmişte bir Ermeni köyü olduğu iddiası noktasında Üstadın akrabalarının anlattıklarını arz ediyorum:

NURSLU AKRABALAR KONUŞUYOR

Bediüzzaman Hazretlerinin amcası Mehmi’ye dayanan Hacı Hüseyin Dalar, anlattığı şu anekdotun yanı sıra, dedesi Hacı Adil tarafından anlatılanları da naklediyordu…

Hacı Hüseyin Dalar anlatıyor:

“Üstadın bir sözü var, diyor ki: ‘Güzel gören güzel düşünür’ ‘Nurs Köyü bir Ermeni köyüdür’ iddiasında bulunanlar güzel düşünmüyolar, hatta bu sözün sahiplerinin Ermeni oldukları kanaatini paylaşıyoruz. Öyle konuşuyorlar diye düşünüyoruz. Dedem Hacı Adil bize defalarca anlatmıştır. Kendisi 105 yaşında vefat etmiştir. Ben de 61 yaşındayım. Bizim köy ve Kiğis Müslüman köylerdir. Çevrede Ermeni köyleri vardı. Ancak Nurs ile Kiğis Müslüman köyüydü, hatta Üstadın babası dahil bizim köyden bir çok Müslüman akrabalarımızı bazı Ermeniler kaçırmışlar. Üstadın babası Sofi Mirza’yı da kaçırmışlar, sonra yaşlı diye bırakmışlardı.

“Bizim köyün doğusunda Rımrım dağları vardır. Üstad, Ermenilerle [Birinci Dünya Savaşı yıllarında, Ermeni çeteleriyle] buralarda çarpışırken silâh seslerini Nurs’tan duyan babası ‘Ben Said’imin silâh sesini tanırım, o ölmemiş sağdır’ dediğini bu vesileyle dedem anlatırdı. Nurs Köyünün Ermeni köyü olduğu kesinlikle yalan, iftira ve bir oyundur.”

ABDÜLBAKÎ OKUR ANLATIYOR

Üstadın amcalarından Hacı’ya dayanan Abdülbaki Okur, yıllar önce İstanbul’a taşınarak hâlen İstanbul’da yaşamaktadır. Bu husustaki çarpık beyanları kendisinden sorunca şunları anlatıyordu.

“Abi bizim köyde mazisi dörtyüzyıla dayanan bir camimiz vardır. Üstadın camisi olarakta bilinen bu cami hâlen ayaktadır. ‘Nurs Ermeni köyü ise o caminin onlarla ne alâkası vardır?’ diye sorulmaz mı?

Nurs köyünde Ermenilerden kalan hiç bir iz ve belirti yoktur. Tamamen Müslüman köyüdür. Eski kalıntıların olmadığı Nurs Köyü çevresinde onların köyleri vardı hepsinin onlardan kalan anlamsız isimleri mevcuttur. Ama Nurs dün ne ise bugün de odur, yani Nurs’tur”

Hikmet Okur’un BEYANLARI

Hâlen Nurs Köyü derneği başkanlığı yapan hikmet okur baba tarafından üstadın amcalarından mehmiye dayanır İstanbul’da bulunduğu sırada kendisiyle bu hususta telefonla görüştük anlattıkları özetle şöyle

“Abi Nurs Köyü bir Ermeni köyü iddası tamamen asılsız ve saçma bir iddiadır. Ben kendim tapudan emekliyim Nurs’un Ermeni köyü ile alâkalı hiçbir belge ve bilgi yoktur. Nurs Müslüman köyüdür Ermenilerin Birinci Dünya Harbi yıllarında bizim köyden bir çok Müslüman genci kaçırdıkları büyüklerimiz tarafından sürekli anlatılır. Müslüman köyü olması hesabıyla Nurslulara Ermenilerce yapılan zulümleri de devamlı büyüklerimiz anlatırlar…”

Son söz: 1995 yılında Van’ın Başkale ilçesinde PKK tarafından kaçırılan ve dört ay dağda tutulan ilçe müftüsüne sormuştum. “Bediüzzaman’a bakışları nasıldır?” diye..

“Oldukça menfi” demişti ilçe müftüsü…

PKK Ermeni işbirliği iddaları ışığında meseleye baktığımızda Nursun bir Müslüman köyü olduğu gerçeğide net olarak çözülür diye düşünüyoruz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*