Oğuz Özkan’a Allah rahmet eylesin!

Hizmetlerimizle münasebeti olup, Ankara’da bulunan veya başka yerlerden Ankara’ya  gelenlerin,  Maltepe’deki  “Abdulkadir Özkan” vakfını görmeyen, duymayan yoktur herhalde. Şu anda Ankara’daki merkez hizmetlerimizin deruhte edildiği bu vakıf binasını  bağışlayan Özkan ailesinin büyüğü Oğuz ağabey, Oğuz Özkan, rahmet-i Rahmana vâsıl oldu.

Ankara’da bulunduğumuz bu günlerde , Cuma namazından sonra Ömer ağabeyden, Oğuz ağabeyin vefat ettiğinin haberini alınca, yine eskilere doğru gittik. 70 li yıllarda Ankara’daki hizmetlerimiz, apartman dairelerinde  (çoğu da kiralık olarak) devam ediyordu. Doğru dürüst  tamamen bina şeklinde bir yerimiz yoktu. İşte o yıllarda önce Kavaklıdere’de bulunan va “Çankaya dershanesi” diye bilinen bir yeri bağışlamıştı Özkan ailesinin Oğuz ağabeyi.  

Bu aile, aslen Isparta’lı ve nurlara dost, sohbetlerimizin ve hizmetlerimizin müdavimi bir ailedir. Bizim de zaman zaman evlerine, Ömer Tuncay ve Ali Vapurlu ağabeylerle ziyaretlerde bulunup, sohbet ettiğimiz Oğuz ağabey’ler ailece hizmetlerimizin suhuletinde yardım etmişlerdir.

Biraz bizim bildiğimiz, biraz da Ömer ve Ali ağabeylerden aldığımız malûmatlara göre  yarım asır öncesinde, risale-i nurların “keyfî” olarak yasak olduğu devirlerde bunlar, Samanpazarı çıkrıkçılar yokuşunda bulunan manifatura dükkanlarının vitrinine risale-i nurları koyup teşhir eder, oradan ve Yahyalar’daki malikanelerinin deposunda da hem muhafaza, hem de sevkiyat yaparlardı.Hatta, Celal Bayar’ın rahmetli hanımı, dükkanlarındaki risaleleri alır, okur getirir, tekrar yenisini alarak okumaya devam edermişti.  

Çankaya dreshanesini, bir mecburiyetten dolayı tahliye edince, yine bizim meşhur ve çok kimsenin bildiği, eski terminale yakın “Tandoğan dershanemizin”  bize mülk olarak ucuz bir fiyata, kademe kademe bütün dairelerini vererek, bütün bir binayı satın almamıza sebeb olmuştular.

80 senesi sonrası hadiselerde orası elimizden çıkmıştı. Bir kış mevsiminde Demetevler semtindeki dershanemizin sahibi kış ortasında dershanenin tahliyesini isteyince, çar naçar ortada kalan ve bir türlü dershane bulamayan Ömer ve Ali ağabeyler, bir ameliyat sonrası ziyaretine gittikleri Oğuz ağabeye, sohbet esnasında bu durumu anlatınca, o da Amerika’da bulunan oğlından gelen mektubu onlara gösteriyor. Oğlu Mehmed bey babaısna “baba, dedemin vasiyetini (Abdulkadir bey) ne zaman yerine getirip, Bediüzzaman’ın hizmetlerine ye vereceksin?” diyor. Onu da anlatarak, “gidin Maltepe Akıncılar sokakta bulunan bizim binanın 3 numarasına taşının” diyor. Ve peyderpey o binanın diğer daireleri de boşaldıkça, 4 katlı binayı hizmetlerimize tahsis ediyorlar ve bugünkü bildiğimiz “Abdulkadir Özkan vakfı” işte bu şekilde bize intikal ediyor.

Allah rahmet eylesin ailece fedakar olan bu Özkan’ların bir de Oğuz ağabeyin amcası olan Mehmed Özkan, meşhur ulucanlar hapishanesinde yatan nur talebeleri ile birlikte hapiste yatmıştır.

Bunların fedakarlığı ile alakalı söylenecek çok şey var ama, yazı daha uzamasın diye nihayete ererken, başta Oğuz ağabeyimiz olmak üzere, vefat eden ailenin bütün fertlerine rahmet, hayatta bulunanlarına da taziyeler ve selametler dileriz.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*