Ahirette, en büyük mertebenin peygamberlikten sonra, şehitlik olduğu; şehitlerin bütün günah ve kusurlarının Allah tarafından affedildiği ifade edilmektedir.
Hatta bir hadis-i şeriflerinde, Efendimiz (asm); “Şehit olmayı Yüce Allah’tan samimî olarak dileyen kimseyi, Allah, rahat yatağında vefat etse bile, şehitlerin derecesine eriştirir” 1 buyuruyor.
Bir de bu, cephede; Ramazan-ı Şerif gibi rahmet ve mağfiret ayında olursa…
Buna, Saadet Asrında yaşanmış birkaç örnek:
İbn Ömer’den (ra): “Yemâme savaşında Abdullah b. Mahreme’yi yere yıkılmış vaziyette gördüm. Koşup başucuna geldim. Beni görünce: ‘Abdullah! Oruç tutanlar iftarını açtı mı?’ diye sordu.
“Ben ‘Evet’ dedim.
“O hâlde bu kalkana biraz su koy da orucumu açayım’ dedi.
“Yanımda deriden yapılmış bir kalkan vardı. Su dolu havuza koştum. Kalkana su doldurarak, acele döndüm.
“Suyu vermek istediğimde, ne yazık ki ruhunu teslim etmişti.” 2
…
Müdrik b. Avf el-Ahmesî’den: “Hz. Ömer’in (ra) yanında bulunurken, Nu’man b. Mukarrin’in gönderdiği bir adam içeri geldi. Ömer (ra) savaşın ve askerin ne durumda olduğunu sordu. Adam, şehit düşenleri saymaya başlayarak ‘Filan filan ve tanımadığımız diğer birçokları şehit oldu’ dedi.
Ömer (ra): “Biz tanımasak da Allah onları bilir’ dedi.
“Huzurda bulunanlar Avf b. Ebi Hayye el-Ahmesî’yi kasdederek; ‘O da kendini Allah’a sattı’ dediler.
Müdrik b. Avf: “Ey Mü’minlerin Emiri! O zat dayımdır. Müslümanlar, onun kendisini eliyle tehlikeye attığını söylüyorlar’ deyince,
Hz. Ömer (ra): “Yalan söylüyorlar. O dünyayı feda edip, ahireti satın almıştır’ diye cevap verdi.
“Müdrik b. Avf diyor ki: “Avf b. Ebi Hayye şehit düşerken oruçlu idi. Son nefesini vermek üzere iken su getirildi. Oruçlu olduğu için su içmemeye direndi ve o hâlde ruhunu teslim etti.” 3
…
Muhammed b. Hanefiyye şiddetli (susuzluğa) tahammül konusunda şunları anlattı:
“Ebu Amr el-Ensâri, Bedir, Akabe ve Uhud’da bulunmuş bir zattı.
“Oruçluydu. “Susuzluktan kıvrandığı hâlde, hizmetçisine şöyle diyordu: “Haydi, ne duruyorsun hâlâ! Beni kalkanımla korusana!’
“Hizmetçi kalkanla onu korudu. Ebu Amr bitkin bir vaziyette olmasına rağmen okdanlığından bir ok çekti…
“O gün akşama kadar savaştı. Güneş batmadan önce şehit oldu.” 4
Ne saadet! Hak yolunun erlerine rahmet etsin, Rabbimiz.
Dipnotlar:
1- Müslim, İmâre, 156.
2- Hayâtü’s-Sahâbe, 1: 473 (Buharî, Tarih İsabe, 2: 366).
3- Age. 1: 473 (İsabe, 3: 1229).
4- Age. 1: 474 (Taberani, Terğib, 2: 404).
Benzer konuda makaleler:
- Makam-ı Mahmud üzerine
- Bediüzzaman’ın talebelerinden Tenekeci Abdullah duâ bekliyor
- Abdullah bin Cahş (?-624)
- ‘Ruhunu kaybetme’ üzerine düşünceler
- Abdullah ibn-i Cafer
- Sağdakileri namaza, soldakileri İslam’a davet
- Dünya savaşı mı, savaş dünyası mı?
- Allah’a dayanmanın verdiği güç
- İlk açıktan İslâm’a dâvet denemesi
- Makamların zirvesi: Makam-ı Mahmud
İlk yorum yapan olun