
HAVA VE ÇEVRE KİRLİLİĞİ İLE UÇAK KAZALARINA ÇÖZÜM!
Kanay, Oxford Üniversitesi Zooloji Bölümünden Prof. Dr. Fritz Vollrath’a göre, örümcek ağının fizik kurallarını değiştiren özelliğinden yola çıkarak, çevre kirliliğiyle mücadele edilebileceğini kaydetti. Vollrath’a göre, havadaki polenleri ve kirleticileri de yakalayabilen bir özelliğe sahip olan örümcek ağlarının endüstriyel sensör gibi kullanılabileceğini belirten Kanay, “Dünyanın farklı yerlerinden örümcek ağları toplanıp incelenerek, bölgedeki hava kirliliği ve çevre kirliliği tesbit edilebilir. Bu sistem, bugün kullanılan endüstriyel sensörlerden hem çok daha ucuz hem de çok daha yüksek bir verime sahip olacaktır” diye konuştu. Doğa Bilimleri Derneği Genel Sekreteri Biyoteknolog Müge Kanay, Vollrath’ın, söz konusu keşifle ilgili başka bir tesbiti daha bulunduğunu dile getirerek, “Yine kendisine göre, bu keşif aynı zamanda havacılık endüstrisi açısından çok büyük bir öneme sahiptir. Havada uçuşan tüm nesnelerde statik elektrik bulunur. Bir uçak bile gökyüzünde uçarken, etraf ne kadar boş görünürse görünsün, üzeri havadaki nesnelerden uçuşan statik elektrikle kaplanmaya başlar. Bu da bir risk oluşturur. Örneğin helikopterler, iniş yaparken üzerlerindeki statik elektriği aniden boşaltırlarsa havaya uçarlar. Eğer örümcek ağlarındaki dünyanın elektriksel ağını belirli bir bölge içerisinde etkisiz hale getirme özelliğini taklit edip, uçakları ve helikopterlerimizi bu malzeme ile kaplayabilirsek, o zaman havacılık tarihinin en büyük kazalarından biri olan Hindenburg felâketi gibi olaylara karşı da tedbir almak ve daha güvenli uçuşlar gerçekleştirmek de mümkün olabilir” ifadelerini kullandı.
FİZİK KURALLARINI ALT ÜST EDİYOR
Oxford Üniversitesinden bilim insanlarının yaptığı araştırmanın, örümcek ağının fizik kurallarını alt üst eden çok kompleks bir özelliğe sahip olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Kanay, şunları anlattı: “Örümcek ağının tüm yüzeyini kaplayan elektrostatik özelliğe sahip madde, ağın hem uçan böcekleri hem de böceklerce taşınan kir ve polenler ile benzer tüm parçacıkları yakalamasını sağlar. Ancak bu kadarla kalmaz. Bu madde, örümcek ağı üzerinde sadece birkaç milimetrelik çok ufak bir alanda, dünyanın elektromanyetik alanını bozar ve böylece artı ya da eksi yüklü olup olmadığı fark etmeksizin her cismin üzerine yapışabilir. Bilim adamlarının aklını yıllardır kurcalayan bir diğer soru, nasıl olup da böceklerin örümcek ağını fark etmediğidir. Birçok böcek, bulundukları bölgede en ufak bir elektriksel değişiklik olsa bunu hissedebilecek kadar hassas sensörlere sahiptir. Antenleri adeta bir elektronik sensör gibi çalışır. Antenin ucu, böceğin vücudunun geri kalanından farklı bir elektrik yükü ile yüklüdür. Böylece böcek, elektrik yüklü bir nesneye yaklaştığında, antenin ucu bu küçücük değişikliği dahi hisseder. Böceğin, bu kadar hassas sensörlere rağmen, ağı tesbit edemeyip, yakalanmasının sebebi, ağın milimetrelik bir bölgesinde dünyanın elektriksel alanını bozmasıdır.”
Benzer konuda makaleler:
- Örümcek ağının sırrı çözüldü
- Atmosferdeki mu’cize olaylar
- Ankara’da karlı-kışlı hatıralar
- Ankara’da karlı-kışlı hatıralar
- Hollanda´ya çifte minareli cami
- Çift yaratılış ve parite teorisi
- Ya Kuddüs!
- Almanya´da 750´nci cami ibadete açıldı
- Gözünü çevir bak gökyüzüne
- Karşıt tepki kurma ve küfür (inkâr)

“Asrın müellifi Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin telif ettiği Risale-i Nur’ların medyadaki katıksız dili olmaya özen gösteren Yeni Asya, sağduyulu çizgisinden ödün vermeden ‘doğrunun yanında haklının sesi’ olarak milletimizin gönlünde taht kurmuş bir misyon gazetesidir.”
İlk yorum yapan olun