Osmanlı Kadını: Efsaneler ile Gerçekler

Amerikan asıllı Aslı Sancar’ın, “Osmanlı Kadını: Efsaneler ile Gerçekler” adlı kitabı, Kaynak Yayınları’ndan çıktı.

ABD’nin kitap oskarları sayılan Benjamin Franklin Awards’da, bin 800 eser arasından tarih alanında yayınlanmış ‘’En İyi Eser’’ seçilen kitap, Osmanlı kadını hakkında 19. yüzyıldan itibaren oluşmuş, oryantalist görüşleri inceliyor.

Osmanlı coğrafyasında uzun süre yaşamış Lady Montague, Julia Pardoe ve Lucy Garnett gibi Batılıların yazdıklarından alıntılar da yapılan kitapta, Osmanlı kadınının ‘’Oryantalist kaynaklarda gösterildiği gibi pasif, zayıf, Harem’de tutsak, sadece bir zevk aracı değil, aksine aktif, güçlü ve toplumda çok önemli yere sahip bir kadın olduğu’’ anlatılıyor. Osmanlı kadınının Harem’de hiçbir hakka sahip olmayan bir ‘’köle’’ gibi sunulduğu Batılı tasvirler, Osmanlı sicil defterlerinden belgelerle çürütülüyor.

Kaynakları inceledikçe Osmanlı kadını hakkında bilmedikleri çok şey olduğunu gördüğünü ifade eden Sancar, yabancıların gözünden Osmanlı kadını hakkındaki ‘’efsane ve gerçekleri’’ şöyle dile getirdi: ‘’Genel olarak Oryantalist bilim adamlarının sunduğu yayınlar var. Osmanlı kadını egzotik ve ezilmiş olarak gösteriliyor. Bu konudaki benim görüşlerim de araştırmalarımla çok değişti. En önemlisi Osmanlı kadınının haklarını öğrendim. 1882’ye kadar bir İngiliz evli kadının mal sahibi olma veya miras hakkı yok. Malları kocasına ait, kendi adına dâvâ açamıyor. Boşanma hakkı yok, boşandığında çocukları kocaya veriyorlar.

Halbuki Osmanlı kadınının evlilikte kontrat yapma, istediği şartları koyma, boşanma hakkı var. Mal sahibi ve izni olmadan malları kullanılamıyor, mirasa sahip. Dâvâ açabiliyor, küçük çocuklar anneye veriliyor. Bunların farkına vardım, bunlar benim için yeni bilgilerdi. Gördüm ki bildiğimiz efsane hakikatten gerçekten çok farklı…’’

Ayşe Aslı SancarAyşe Aslı Sancar kimdir?

1944 yılında Amerika’nın Kentucky eyaletinde doğan Ayşe Aslı Sancar, Ohio’da büyümüş ve Ohio State Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirip, aynı bölümde yüksek lisans yapmıştır. 2 yıl öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. Eşi Şener Sancar’la üniversite okurken tanışmış ve evlenmiş, 1969’da Müslüman olmuş, 1976’da Türkiye’ye yerleşmiştir. 1980’de Osmanlı’da Kadın ve Aile Dergisi’nde yazılar yazmaya başlamıştır. Müslüman oluşuyla birlikte İslam’da kadının yeri hakkında araştırmalar yapmaya başlamıştır. Türkiye ve dünyada özellikle Osmanlı Kadını’nın hayatı hakkında karşılaştığı yorumlardaki çelişkiler ve kızının evliliğinde karşılaştığı sorunlar neticesinde, Müslüman kadının rolünü ve haklarını daha iyi anlayabilmek amacıyla; Müslüman bir toplum olması, günümüze en yakın zaman diliminde olması ve arşivleri sayesinde geniş bilgiye ulaşılabilir olması nedeniyle Osmanlı dönemindeki kadını ve toplum içerisindeki konumunu araştırmaya başlamıştır.

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. Amerikali Müslüman Aise Asli Sancar Kardesimiz, hanimim Gonca Gülsel Alev’in ablasi, Sule Yüksel Senler’in 25 sene önce istanbul Fatih Carsamba da komsusu idi. Beyini ve cocuklarini taniyorum. Mübarek Müslümandirlar. Aise Asli Hanimin “islamin isigina uyanmak” isimli kitabini okumustum.
    Muzaffer Alev Kopenhag http://www.esir.webbyen.dk

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*