Camilerin inşası çoğu zaman şiddetli tartışmalara yol açıyor ancak en çok korkulan, bu tür yerlerin paralel toplumlar oluşmasında oynadıkları rol. Yukarı Bavyera’daki Penzberg beldesinde, bu tür sorunlar yaşanmıyor. Oradaki Müslüman cemaat uyum sağlamayı başarmış ve yetkililerin belirttiğine göre, yeni caminin inşasına da katkıda bulunulmuş.
Modernlik ve saydam oluşumlar
Binanın büyük bir pencereden oluşan ön cephesine, caddeden geçen otomobillerin görüntüsü yansıyor. Cama iyice yaklaşıldığında, güneydoğu yönünde –Mekke’ye doğru– namaza duran bir dizi adamın sırtı görülebiliyor. Burada, arka planda Alplerin görülebildiği Bavyera’daki Penzberg kentinin kıyısında, Penzberg’li ve komşu bölgelerden gelen Müslümanlar buluşuyor – cemaatin yaklaşık 600 üyesi var.
İlk bakışta burasının İslami bir cemaat merkezi olduğunu anlamak zor; müezzinin okuduğu ezan da duyulmuyor. Sadece kum renkli dikdörtgen prizma biçimindeki yapının bir köşesindeki sütun, bir minareyi andırıyor; bu sütun, müminleri Arap yazısıyla görsel olarak namaza çağırıyor.
Oldukça aydınlık olan binanın içinde namaz kılınan bölümün önünde, bir ziyaretçi grubu toplanmış.
İslami Forum’un başkan vekili Gönül Yerli, eyalet başkenti Münih’ten gelen ve CSU’nun yerel bir grubunun üyelerinden oluşan misafirlere, namaz kılınan bölümün mavi halıları üzerinde rehberlik ediyor. İnce varak gibi düzenlenmiş sütunlu kemerlerin arasından, pencere cephenin önünden geçen otomobiller görülebiliyor. Mekânın ortasına bir ara perde geçirilmiş. Bu bölüm kadınlara ayrılmış, iki cinsin birbirini görmesine izin yok
Hemen hemen her gün Gönül Yerli, ziyaretçi gruplarına İslam Forum’unu gezdiriyor. Dinler arasında anlaşma onun cemaatinde son derece açık bir istek.
“Bizim için, buranın ilk bakışta cami olduğu anlaşılan bir bina değil de, son derece modern bir cami binası olması özellikle önem taşıyor. Şeffaflık da bu modernliğin bir parçası; halkta var olan belirli önyargıları ve birçok korkuyu, daha yapının mimarisinde ortadan kaldırmayı düşündük. Bu yüzden örneğin bina cephesinin yüzde 60’ının camdan olması bizim çok istediğimiz bir şeydi.”
“Kafede buluşalım”
Cemaat, Müslümanlarla Müslüman olmayanlar arasındaki diyaloğu kolaylaştırmak için başka projeler de başlatmış: Namaz bölümünün karşısında bir multimedya kütüphanesi bulunuyor; bu kütüphane yaklaşık altı bin kitap içeriyor. Herkes bu kütüphaneden, İslam dini, kültürü ya da felsefesine ilişkin konularda kaynakları ödünç alabiliyor.
Kitapların çoğu internet üzerinden de istenebiliyor. Yakın zamanda buraya buluşma noktası olması düşünülen küçük bir kafe de yapılacak. Bir kat aşağıda kadınlar için bir uyum kursu bulunuyor; bu kurs “Bildungskolleg Weilheim” (Weilheim Eğitim Koleji) tarafından, İslam-Forumu’nun işbirliğiyle veriliyor. Kursa katılan özellikle genç kadınların çocuklarına, kursun yanındaki bir odada bakılıyor.
Sosyal pedagog Nermina İdriz için bu hizmet çok önemli: “Burası her şeyden önce çocuk yuvasına iyi bir hazırlık, çocuk burada şimdiden birçok şeyle tanışıyor. Kurallarla, en önemli ifadelerle vb. Zamanında, çocuklara bakılmasının önemli olduğunu düşündük, aksi halde anneler de kursa gelemeyecekti. Çocuklar bir defa buraya gelince, bu fırsattan yararlanmak ve onlara dil eğitimi vermek de istedik.”
Ayrıca öğleden sonraları okul çocukları için düzenli olarak ders yardımı yapılıyor ve hafta sonlarında Gönül Yerli, Almanca, Türkçe ve Boşnakça İslam Dini dersleri veriyor.
Türkiye, Bosna-Hersek ve Arnavutluk gibi çeşitli ülkelerden gelen Müslümanların üye olduğu İslam Forumu, Avrupalı bir İslam tarzına özel bir değer veriyor. İmam Benjamin İdriz, bu tarzdan eski vatanlarında kurumsallaşmış olan İslam’dan kurtulmayı ve Müslüman olmayanlara açılmayı anlıyor. Genç imam, tüm üyelerin bunu iyi karşılamadığını da biliyor:
“Bizim Penzberg’te yaptığımız şey, en azından Bavyera açısından yeni bir şeydir ve bu yüzden bazı cemaatler veya Müslümanlar buna kuşkuyla bakıyorlar. Ancak biliyoruz ki Avrupa için tek yöntem budur. Zamanla Müslümanlardan olumlu sesler duyuyorum. Bizim burada yaptığımız önemlidir, doğrudur ve yegâne alternatiftir. Gelecekte Müslümanların çoğu bu doğrultuda yürüyecektir.”
Penzberg belediyesi Kültür İşleri Müdürü Thomas Sendl de, İslam cemaatinin uyum sağlama çabalarının verimli olduğunu onaylıyor:
“İslam cemaatinin bu teklifi, belediye tarafından da çok olumlu değerlendiriliyor. Katolik ve Protestan kiliselerle diyalog içinde olunması, sonunda İslam cemaatinin ve teklifinin çok iyi kabul edilmesine ve bu arada İslam cemaatinin de toplumsal alana entegre edilmesine neden oldu.”
Altı bin nüfusa sahip Penzberg’te, şimdiye kadar yaklaşık her üç kişiden biri, İslam Forumunu en az bir kere ziyaret etmiş bulunuyor. Peki dinler arasındaki bu anlaşma neden bu kadar iyi işliyor? Forumun sosyal pedagogluğunu yapan Frau İdriz, bunu cemaat üyelerinin Almanya’yı vatanları olarak görmeleriyle açıklıyor. Ayrıca bu çok uluslu cemaat Almancayı ortak dil olarak benimsemiş; bu durum da topluma açılmalarını olağanüstü kolaylaştırmış.
Benzer konuda makaleler:
- Turistlerin namaz kılanları görmesi niçin yasak?
- Avustralya’daki Türkler komşularına İslamiyeti anlattı
- Bayram coşkusu sokaklara taştı
- Bediüzzaman´ın doğduğu köy: Nurs
- Hoşgeldin, safâ geldin efendim Şehr-i Ramazan
- İslamsız Avrupa eksik kalır
- Bir dahaki bayram namazını Ayasofya’da kılalım
- Kâbe’de Berat coşkusu
- Camilere mana-i harfi penceresinden nasıl bakabiliriz?
- İşte rekor kıran ilahi ve sözleri
İlk yorum yapan olun