Peygamber sancaklı anarşistler!

Şu son zamanlarda, tam bir âhir zaman hâlleri yaşıyoruz. Çoğu, Türkiye’nin yakınında ve eski Osmanlı toprakları olan bu yerlerde, hiç de iyi olmayan hadiseler meydana geliyor. Başta Yahudi olmak üzere, diğer hain dış mihrakların tetiklemesi ve idaresiyle, Müslüman müslümanı yiyor. Daha doğrusu, onlar tarafından yediriliyor, yedirilmeye çalışılıyor.

Irak, Suriye, Mısır, Libya v.s gibi devletlerde yapılan hareketler, hep bu minval üzeredir. Hatta Türkiye’de bile, yumuşak geçişlerle, içerideki dindarlar karşı karşıya getirilmiyor mu? Tabiî biraz da, bahsettiğimiz dış güçlerin, Osmanlıdan hınç almaya yönelik bir hareket tarzı gibi gördüğümüz bu hâller, etraftaki Müslüman devletlerdeki halkı, birbirine, (ayrılığa sebeb olmayan sun’i sebeblerle)  kırdırıyorlar.

Peygamberimiz (asm), Ebu Hureyre -radyallahu anh’dan rivayet edilen bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuştur: “Nefsim kudret elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki, insanlara öyle bir zaman gelecek ki, katil niçin öldürdüğünü, maktul de niçin öldürüldüğünü bilmeyecektir.” (Müslim: 2908)

Evet, işte öyle günleri görüyoruz, öyle günleri yaşıyoruz. Avrupa kâfirlerinin, Asya münafıklarının ipleriyle oynatılan zavallı Müslümanlar; kardeşini öldürüyor. Öyle ki, başında durup ağlamasını da bilmeyecek bir hâlde. Peki,  ne için birbirlerini öldürüyorlar?  Öldüren “Allah-u Ekber! “ deyip, kurşunu sıkıyor. Ölen de “Allah-u Ekber!” deyip ruhunu teslim ediyor. Böyle saçma sapan bir şey olur mu? Oluyor işte.

Son zamanlarda başımıza bir de Peygamber sancaklı anarşistler türedi.  “Irak Şam İslam Devleti (IŞİD)”  adı altında bir terörist, anarşist grup çıkmış ve bizim başkonsolosluğumuzu basarak, oradaki vazifeli bütün vatandaşlarımızı kaçırmışlardır.  Güya İslam adına hareket ettiğini iddia eden bu anarşistler, İslam’ın hiçbir düsturuna, kaidesine uymayan, alçakça işler yapıyorlar. En büyük hedefleri Şiaları temizlemek gibi görünen bu akl-ı evvellerin yaptığı işin neresi islama uyuyor? Şialar müslüman değil mi? Bırakın müslümanı, bir ateisti,  hatta masum bir hayvanı dahi, durduk yerde öldürmek caiz değilken, sen hangi akılla, hangi hakla, hangi fetvayla,  bu şen’i, alçakça işleri yapıyor, patır patır adam öldürüyorsun?

Bunlara bakarken dikkatimi çeken bir şey oldu. Güya bunların bir de sancağı varmış. Dikkat ettim, bu sancak bana yabancı gelmiyordu. Bu sancak, Peygamberimizin (asm) ın, siyah renkli ve üzerinde, kelime-i tevhid bulunan sancağıydı. “Çağrı” filminde de bu sancağın aynısını görmek mümkündür. Sen tut, hem Peygamber (asm) ‘ın sancağını kendine rehber et, hem de, O İki Cihanın Nuru (asm) ‘ın, hiç de tasvib etmeyeceği işleri yap.  

ABD nin Irak’ı işgal edip, peşinden de perişan ve kendine zor gelir bir şekilde bırakmasından sonra, oradan daha ne beklenir ki? Oraya öyle bir kukla idare bıraktı ki, Irak’ı ikiye böldü. Birisi Kuzey Irak’ta, Barzani yönetimindeki kısım, diğeri de Maliki yönetimindeki Irak devleti. ABD Irak’ta öyle bir sistem tesis etmiş ki, tam bir anlaşılmaz hâl. Orada ağırlıkta olan Sünni Arap’ların pek esamesi okunmuyor. Zaten, Musul ve Kerkük’teki Türkmen unsurlar hiç adam yerine konmuyor. Cumhurbaşkanını Kürt unsurundan, Başbakanı da Şia Arap’tan yaparak, öyle bir durum meydana getiriyor ki, tam da IŞİD denilen anarşizm gibi nevzuhurların meydana çıkmasına zemin hazırlanıyor. Sünni Araplar ortada yok.

Allah, oradaki bütün kardeşlerimize yardım etsin. Ortak paydaları olan İslamiyet birliği altında toplansınlar. Fitneye ve fesada âlet olmadan, İslam’ın düsturlarına göre hareket etsinler. Bu mevzuda, Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin, başta” hutbe-i Şamiye” olmak üzere, diğer eserlerini de okuyarak, kendilerine çeki düzen verip selamette olsunlar inşâalah!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*