Bediüzzaman hazretleri,
“Bil ki, nev-i beşerde nübüvvet, beşerdeki hayır ve kemalâtın fezlekesi ve esasıdır. Din-i hak, saadetin fihristesidir.” [1]
sözüyle nübüvvet ve mutluluğun hülâsasını ve özetini iki kelime ile nazara vermiştir.
Nübüvvetin İnsanlık Tarihindeki Rolü
İnsanlık tarihi boyunca ne kadar hayır ve kemalât varsa, tümü, peygamberlerin vasıtası ile hak din olan semavi dinler sayesinde ortaya çıkmıştır. İnsan, akıl ile Allah’ın varlığını, vahdet ve ehadiyetini bilse de O’nun sıfatlarını ve esmasını, kâinatın yaratılış hikmetini hatta insanların vazifelerini, ahirete ait şeraitlerini bilemeyeceğinden Allah (cc) insanlara peygamber ve semavi kitaplar göndermiştir.
Şayet peygamberler ve semavi kitaplar gönderilmemiş olsaydı, insanlar karmakarışık ve düzensiz bir hayat içinde, Allah’ın emir ve yasaklarını, neyin helâl, neyin haram olduğunu bilemeyeceklerdi. Dolayısıyla maneviyatta da habersiz kalacaklardı. Bunun için Cenab-ı Allah (cc) yaratılışın maksadını ve hikmetini başta Hazreti Muhammed (asm) ve sair peygamberlerin vasıtası ile insanlara bildirmiştir.
Peygamberliğin Mahiyeti ve Önemi
Peygamberlik çalışmakla, manevi mertebelere ulaşmakla elde edilmez, ancak Allah tarafından verilen hususi bir ihsandır. Allah, peygamberliğe seçtiği kulunu bu vazifeye hazırlar. Peygamberlik vazifesini tevdi edinceye kadar onu her türlü kötülüklerden korur. Peygamberler, kemalâtın zirvesinde selâmete vesile kılınan elçilerdir. Tebliğde memur kılınan peygamberlerin vasıtasıyla mü’minler maddi manevi makamlara ulaşmaktadırlar.
Âlimlerin Peygamber Varisliği ve Bediüzzaman Örneği
Hadis-i Şerifte zikredildiği üzere “âlimler, nebilerin varisleridir.” Âlimler, irşat ve sünneti, Allah’ın emir ve yasakları, semavî kitaplara uyma ve tebliğde peygamberlere vekil ve memur kılınmışlar.
Meselâ: Maneviyatta terakkî eden birçok yüksek şahsiyetlerden birkaçını zikretmek gerekirse, “…. her asra birer birer bakacağız. Bak nasıl her asır, o Şems-i Hidayet’ten aldıkları feyz ile çiçek açmışlar! Ebu Hanife, Şafiî, Bayezid-i Bistamî, Şah-ı Geylanî, Şah-ı Nakşibend, İmam-ı Gazalî, İmam-ı Rabbanî gibi milyonlar münevver meyveler veriyor.” [2] Her bir asırda gelmiş ve geçmiş büyük maneviyat âlimleri ilim ve ahlakta insanlara rehberlik etmişlerdir. Bunlardan biri de asrın müceddidi Bediüzzaman Said Nursî hazretleridir, o da İslâm, iman, Kur’ân sahasında insanlara rehberlik etmiştir.
Dipnotlar:
[1] Mesnevî-i Nuriye, 9. Nota, s. 167
[2] Mektubat, 19. Mektup, 1. Zeyl, 13. Reşha, s. 202
Benzer konuda makaleler:
- Peygamber efendimizin iletişim tekniği
- İnsanlığın buhrandan çıkış reçetesi: Peygamberlik yolu
- “Bandrol” emr-i vakisi ve Risaleleri tağyir ve tahrif…
- Selefiliğin tarihi kökeni, günümüz Selefileri ve IŞİD