Farkında mısın? Yine bir Ramazan geldi. Herkeste bir telaş; oruçlar, sahurlar ve iftarlar… Bazıları sayfa sayfa Kur’an okur, kimileri gece gündüz dua eder. Farkında mısın? Ramazan geldi. Yapacak o kadar çok şey var ki. Acaba bu günahkâr kulun azıcık şeylerini Allah kabul eder mi?
Kafası karışıktır insanoğlunun. Rabbin kendisine ne kadar önem verdiğini anlamaz, bilmez ve kavrayamaz bazen. Sevmese, önem vermese, affetmek için, cennetine koymak için niçin Ramazan’ı göndersin, sevapları kat kat yapsın ve Kur’an’ın her harfine kat kat sevap versin?
Aslında Allah benden mükemmel bir şey istemez. Ramazan’da sadece sesimi duymak istiyor ve samimiyet yani ihlas… Çaresiz bir anımda desem ki: “Allah’ım yardım et.” “Medet Ya Allah.” İçimden sessizce tövbe etsem “Ne olur affet beni.” Sesimi duyar, sessizliğimi de… Çünkü O, merhamet edenlerin en merhametlisidir. İnandım, biliyorum, eminim.
Farkında mıyım? Ramazan geldi. Es-Semi olan Rabbim beni dinliyor. Huzura, rahatlamaya, arınmaya ne çok muhtacım. Dua etmem lazım. Rabbimle konuşmam lazım. Vaktim bitmeden, misafir Ramazan gitmeden…
Kabul Olunan Dualar ve İstiğfar
Duayı Ramazan’ın ve hayatımın bir parçası yapmam lazım ki kalbim, ruhum, imanım ve hayatım iyileşsin.
Önce zihnimi, kalbimi, düşüncelerimi, kelimelerimi, hayalimi yıkamam lazım. Estağfirullah, Estağfirullah, Estağfirullah… Uyanınca, yolda yürürken, namazdan önce, sonra, her fırsatta arınmak için Estağfirullah… Bu tılsımlı kelime, söylenmesi kolay ama mükâfatı büyük.
“Ey kavmim! Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na tövbe edin ki, üzerinize bol bol yağmur göndersin ve gücünüze güç katsın. Günahkârlar olarak yüz çevirmeyin.” (Hud 52)
İstiğfar bir alışkanlık haline gelince bereket kapıdan girer, yüzümüz güler, hayatımızda değişim fark edilir olur. Sanki yeni, pırıl pırıl bir saraya girmiş gibi gönül sarayına gireriz.
Başladık; bir sürü dua, ibadet, zikir, sadaka ile Ramazan’ı yaşamaya. Acaba Allah kabul eder mi benden bunları?
O zaman Hz. İbrahim’in duasıyla dua ederim:
رَبَّنَا تَقَبَّلْ مِنَّاۜ اِنَّكَ اَنْتَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ
“Rabbenâ tekabbel minnâ inneke entessemiy’ul’aliym.”
“Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin.” (Bakara 127)
Evet, Allah’a böyle dua eder ve kabulünü umarım. Çünkü O, merhametlidir. Beni çok seven annemden bile daha çok sever…
Cennet, Cehennem ve Tesbihat
Cehennemden kurtulmak ve cennete kavuşmak için nasıl dua etmeliyim?
Aslında cevabı en basit soru bu. Eğer namaz tesbihatlarımı düzenli yaparsam, her gün bolca bunu talep etmiş olurum. Her gün namaz tesbihatı okuyorum ama şimdi anlamına bir baksam diyorum. “Allahumme Ecirna Minennar” ne kadar da çok tekrar ediliyor!
Ve cennet duası… Yine tesbihatta her yerde, adım adım işlenmiş:
“Allah’ım! Bizleri ebrar olan iyilerle cennete idhal eyle. Allah’ım! Bizleri ebrar olan iyilerle cennete idhal eyle.”
Bu kadar büyük, kıymetli bir duayı ihmal etmem, edemem. Üstelik, şahsi manevi içinde bütün kardeşlerimin duasına katıldığım için, merhametli Rabbimin bu duayı kabulünden öylesine eminim ki…
Fırsat büyük! Sonra “keşke” dememek için tesbihatları bu Ramazan’da tam alışkanlık haline getireceğim. İnşallah…
Kur’an ile Buluşmak
Bu ay aslında sadece oruç ve iftar ayı değil. Kur’an’la dost olma ayı olsa gerek… Kur’an okumayı iyi bilmiyorsam, dinlerim. Okuyanları takip ederim. Meal okurum, tefsir okurum. El-Vedûd olan Sevgilinin sözüyle muhatap olmak için Kur’an’dan birkaç kelime okurum ve beni ne çok sevdiğini anlarım.
Tahmidiye duasının başındaki ayetlerin manasına bir bakarım; mutlu olurum, sevinirim, bereket bulurum. Kalbim, ruhum, aklım ve hayatım iyileşir.
Kur’an ayımız, ruhumuzu aydınlatsın. Âmin.
Benzer konuda makaleler:
- Peygamber efendimizin iletişim tekniği
- Kur´an´ın Eşsiz Belağatı
- Ramazan Deyince…
- Corona virüs musibetinin hikmetleri ve manevi tedbirler
- Bayram Yüksel
- “Ahsen” üzere yaratılan sen, ah, sen!…
- “Nur” kavramı nedir?
