Ramazan´da hediye yağmuru

Image
Yağmur rahmettir, berekettir… Ramazan ayına da “rahmet ayı” deniliyor. Ramazan’ı yaşayanların hemen hepsi onun bereketini anlatır, dururlar.

Bediüzzaman Hazretleri her Ramazan-ı Şerifin kendilerine bir hediye ile geldiğini söylüyor. Bazen birkaç tane, bazen kucak dolusu… Risâle-i Nur Külliyatındaki bir çok bahisler Ramazan-ı Şerifle gelmiş.

Nurların yoğunca kaleme alındığı Barla’dan önce de bu böyle imiş. Ramazan-ı Şerif rahmet ve bereketiyle gelirken, Üstad Hazretlerine bize de ulaşacak şekilde hediyelerle gelmiş.

Eski Said döneminde yazdığı Lemaat isimli eserin dibacesinde “Min beyni hilâli savmin ve hilâli îd” ibaresi dikkatimizi çeker. “Ramazan hilâli ile bayram hilâli arasından…” Eserin mukaddimesinde; “Bu eser, birçok meşagil ve Darü’l Hikmet’teki vazife içinde, yirmi gün Ramazan’da, günde iki veya iki buçuk saat çalışmak suretiyle manzum gibi yazılmıştır” denilmektedir.

Ramazan-ı Şerif rahmet ve bereket olunca, Bediüzzaman’ın çocukluk Ramazan’larında da hediye yağmuru devam etmiştir.

Yağmur semadan iniyor… Nüzul ediyor. Nüzul veya inzal kelimeleri bir başka rahmetin yağışını tedai ettirir. Nokta, nokta… Harf, harf… Âyet, âyet… Belki de sûre, sûre bir rahmetin inişini… Yağmur tanelerini ellerinden tutarak yere indiren meleklerin gıpta ve hayranlıkla izledikleri bir rahmet yağmurudur bu. Cibrîlü’l-Emin´in mübarek ellerinden tutarak sema cihetinden getirdiği âyetlerin “rahmet yağmuruna” dönüşüne Ramazan-ı Şerif şahit olduğundan, o da rahmete mazhar olmuş… Yalnız kendisi değil, çerçevesine giren her şey…

Zamanın burada Gül-ü Sadberge dönüştüğünü biliyoruz. Her bir aşirenin milyonlarca tohum ve meyve veren cennetî tûbâ ağacına da dönüştüğünü… Seksen küsur senelik bir hayatı belki de birkaç dakikaya veya bir geceye sığdıran rahmetin Sahibi hediyelerinin çoğunu bu zamanda bize göndermiş ve gönderiyor. Ramazan’a rahmet ve bereket sıfatlarını kazandıran asıl unsurun Kur’ân olduğunu hatırlamamız tekrar mı olur?

Bediüzzaman’ın eserlerinde ve mektuplarında bu Kadirli gecenin bahsi çok geçer. Fakat dikkatimizi fazlaca çeken bir mektubunu hepimiz okumuşuzdur: “Leyle-i Kadir’de kalbe gelen pek uzun ve geniş bir hakikate pek kısaca bir işaret edeceğiz.” İkinci Dünya Savaşının tar u mar ettiği yerkürenin detaylı haritasını bir buçuk sahifeye sıkıştırmıştır Üstad Hazretleri… Yalnızca o günün resim ve haritalarından ibaret değildir. Belki de kıyamete kadar sürecek dert ve sıkıntılarına çare olacak reçeteleri istikbale ait resimleriyle birlikte buluruz o sayfalarda. Emirdağ Lâhikası’nın İkinci cildinde, bazılarımızın yeterince önemseyemediği mektupta Türkiye ve İslâm âleminin içtimaî reçetesi de bir başka Kadir Gecesinde ihtar edilmiştir.

Ramazan-ı Şerifteki hediye yağmuru müjdelerle dolu bahislerle ve okunmasında çok büyük neticeler hasıl olacak duâlarla devam etmiş Üstadımıza… Onun “Her Ramazan-ı Şerif bize hediyeler getiriyor” demesine avuçlarımızdaki hediyeler şehadet ediyor.

Rahmet, bereket ve mağfiret zamanı olan Ramazan-ı Şerifin şahıslarımıza yönelik hediyelerini de düşünmek istiyoruz. Her Ramazan’ın bize özel ve müşahhas hediyesi yok mu? Ramazan-ı Şerifin kanatları altında olup da hediye yağmuruna yakalanmamak elbette mümkün değil. Hediyeleri yakalamak kadar farkında olmak da önemlidir. Yağmur öncesi ve sonrasını karşılaştırabilenler, hediyeleri tesbit eder ve yakalarlar. Fertten cemaate, mahallemizden İslâm dünyasına kadar mutlaka mazhar olduğumuz hediyeler vardır. Azıcık düşünme ve tefekkürle çok kıymetli pırlantaları, farkında olmadığımız halde avuçlarımıza düşmüş altın ve elmasları tanıyabileceğiz.

Bedenimize, malımıza, evlâdımıza, çevremize, vatanımıza ve dünyamıza konan yağmur tanelerinin farkına varamamak, bizi rahmetten mahrum etmez mi? Belki… Fakat rahmet ayındaki hediye yağmuru devam ediyor… Görünen o ki, rahmet daha da coşacak… Yeter ki gönül, kalb, dimağ ve ruhanî kaplarımızı rahmetin billûrlaşarak aktığı yere açarak koyalım. Sessizce, mutluluk içinde ve hırs göstermeden hediye yağmuruna müteveccih olalım. Gerisi zaten bize ait değil.

Image

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*