Ringlerde bir kahraman: O bir “Yeni Asya”

Türkiye’de neşir hayatına başladığı ilk günden bu yana sürekli, inandığı doğruları savunan ve inandığı doğrular adına sürekli bedel ödeyen bir ekolün, bir anlayışın, bir fikriyatın adıdır Yeni Asya.

Allah’ın dini İslâm’ı ve İslâmî bir tarzı benimseyen, inananların ve imanın savunucusu, hakkın hatırını yüce tutan; hakkı, dünyevî makamların, mansıpların karşısında terk etmeyen bir mukaddes halkanın adıdır Yeni Asya.

Din ve vicdan hürriyetinin, kişi hak ve özgürlüklerinin, demokrasinin, insan haklarının, hakkı üstün tutmanın adıdır Yeni Asya.

İnandığı mukaddes değerler adına, her türlü zorbalığa kafa tutan, imanın ve inancın gereğini zulmün, baskının, dayatmanın her türlüsüne karşı koyarak, kimsenin ve kimseciklerin ödeyemediği bedelleri ödeyen ve ringlerden hiç inmeyen bir düşüncenin adıdır Yeni Asya.

Kıyamet asrının imamı, Bediüzzaman Said Nursî’nin şaşmaz prensiplerini, topluma mal etmek için verdiği mücadelenin bedelini, en olumsuz şartlarda, en olumsuz bir şekilde ödeyen, aslında ümmetin ödeyeceği bedelleri, ümmetin yerine kendisi ödeyen, ringlerde bir kahramandır Yeni Asya.

Onun, izini takip ettiği büyük İslâm mütefekkiri Bediüzzaman Said Nursî’de, mü’minlere şefkatinden olsa gerek, bütün Müslümanların çekeceği eziyetleri ve zulümleri tek başına çekerek, bir büyük bedel ödemişti bu topraklarda.

Bir gün bu memlekette, demokrasinin tarihi yazıldığında, eminim ki Yeni Asya’nın kendinden, mensuplarından, kadrolarından, yazarlarından, çizerlerinden sitayişle, övgüyle bahsedilecek; belki de abidelerde, anıtlarda onlara gururla yer verilecektir. Belki de her manşeti üniversitelerde tezlere konu olacaktır.

Dipçiklerin, postalların altında ezilirken bile hakkın mücadelesini veren; maddiyatın, paranın karşısında elleri, kolları bağlandığı, boğazları sıkıldığı devirlerde bile, aç kalma, açıkta kalma pahasına, inandığı doğrulardan zerre miktar taviz vermeden yoluna devam etmesi, attığı her manşetin, zorbaların suratına bir şamar gibi aksetmesi, demokrasi tarihinin sahifelerine altın harflerle yazılacaktır.

Tarihin en zor dönemlerinde ringlerde tek başına hakkın ve hakikatin mücadelesini yüzünün akıyla vermiştir.

Zamanın ve zeminin müsait olduğu dönemlerde ortaya çıkanlar; pastadan pay alma yarışlarına girdikleri halde, hiç ringe çıkmadıkları, hiç dayak yemedikleri halde kahramanlık tafraları atarken; O, hiçbir maddî gaye gözetmeden, maddeyi elinin tersiyle geri çevirerek, dâvâsını hiçbir dünyevî maksada âlet etmemiştir.

Gelecek nesiller, demokrasinin tarihini okuyanlar, yazanlar Yeni Asya ve mensuplarına itibar edecekler ve kıymet vereceklerdir şüphesiz.

Zaman en iyi müfessirdir. Tarih gerçekleri kaydedecektir.

Atilla Yılmaz

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*