Risâle-i Nur ve yağmur

Image
“Risâle-i Nur’la yağmur alâkadardır. Okunmasına, yazılmasına manialar olduğu zaman kuraklık başlar. Ve intişârı rahmet olduğu için, rahmetin gelmesine vesile olduğuna inandık.”

(8. Lem’a’nın âhiri)

 
Risâle-i Nur’un bir çok yerinde beyan edilmiştir ki, ne zaman Kur’ân ve iman hizmetine sed çekilse, hücum edilse neticesi kuraklık ve yağmursuzluk olmuştur.

Son günlerde yaşadığımız şiddetli sıcaklar, kuraklık, orman yangınları gibi felâketler Risâle-i Nur ve rahmet/bereket bağlantısını ve hizmetlerimizi tekrar gözden geçirmemiz gerektiğini hatırlattı.

Elhamdülillah, Üstadımızın “Gün gelecek Risâle-i Nurları dünyaya okutturacağım” müjdesi vuku bulmuş, dünyanın her köşesinde Risâle-i Nurlar okunmaktadır. Gerek ülkemizde gerekse dünyada hizmetler devam etmektedir. Bununla beraber dünyayı tehdit eden küresel ısınma, kuraklık, kaynakların azalması gibi sıkıntılar bizi düşündürüyor.

İmkânların çok kısıtlı olduğu bir zamanda matbaanın olmadığı, gaz lambası altında el yazısı ile çoğaltılan, intişarı ve inkişafı için her zorluğa katlanılan o çileli günlerden böyle rahat günlere kavuştuğumuzu düşünecek olursak, hizmetlerimizin günümüz şartlarına göre yetersiz kaldığını söyleyebiliriz. O zamanlar Risâle-i Nur’un okunması ve yazılması, devlet eli ile engelleniyordu. Bir dayatma ve zorlama mevcuttu. Bu zamanda ise hiç bir baskı olmaksızın, nefisten gelen tembellikler, dünya işleri gibi sebeplerle yeteri kadar okumuyoruz, yazmıyoruz, neşrine çalışmıyoruz, inkişâfı için hizmetlerde bulunmuyoruz. Risâle-i Nur hizmetine olan maniaların bu zamanda bir baskı ile olmayıp kendi isteğimizle olması daha da acı değil mi? Önemsiz dünya işlerine vakit ayırdığımız kadar elimizin altında okunmayı bekleyen kitaplarımızı okumaya vakit ayırmıyoruz. Halbuki ne kadar şükretsek ve ne kadar okusak azdır.

“Risâle-i Nur, kalbe huzur, vücuda âfiyet, rızka bereket” olduğuna göre, okuyanların ve yazanların daha huzurlu, mutlu ve sağlıklı olması gerekirdi. Demek ki yeteri kadar ve gereği gibi okunmuyor ki, bunlardan mahrum bulunuyoruz. Bizi okumaktan alıkoyan ne? Televizyon mu? İnternet kullanımı mı? Dünya işlerinin yoğunluğu mu? Bu engeller her ne ise bunları hayatımızdan çıkaralım ya da hayatımızda işgal ettiği yeri ve önemi azaltalım ne dersiniz? Dünyevîleşme tuzakları, nur talebelerini de etkisi altına almasın.

Günlerimiz Risâle-i Nur’suz yani susuz, rahmetsiz, bereketsiz geçmesin. İçinde bulunduğumuz üç ayların hürmetine, yaklaşmakta olan Ramazan-ı Şerifin bereketi hürmetine Cenâb-ı Allah hizmetlerimize olan gayretlerimizi, şevkimizi, tesanüd ve uhuvvetimizi ziyadeleştirsin.

Image 

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*