Risale-i Nur dairesinde Mehdi, Mesih ve Deccal beklentisinde olmak

Bu gün sosyal medya mecralarında kısa bir araştırma yaparsanız, ehl-i imandan bir çok kesimin bir Deccal, Mehdi ve Mesih beklentisi içinde olduğunu görürsünüz. Hatta bazıları öyle ileri gidiyorlar ki, kendilerine göre bir Deccal oluşturup Mehdi ve Mesih’in geleceği hakkında çeşitli tarihler bile veriyorlar. Bu kardeşleri mazur görmek mümkün. Çünkü Risale-i Nurdaki bazı hakikatlere vakıf değiller.

Fakat Mehdi ve Mesih ve Deccal beklentisi bazı Risale-i Nur dairesi içindeki kardeşlerde de var. Hatta yıllarını bu daire içinde geçirmiş hizmet erleri de bazen bu tür beklenti içine girebiliyorlar. Şayet Nur dairesi içinde olup da bir Mesih ve Mehdi ve Deccal zuhuruna nazar ediliyorsa, bu noktada ciddi bir tashih yapmak zarureti hasıl olur. Çünkü Risale-i Nur bu tür kıyamet alametleri konusunu tam olarak halletmiş.

Risale-i Nurun bize verdiği derslere göre kıyamet süreci 1900 yılları itibari ile başlamış. Deccal de Mehdi de bu yılların başında zuhur etmiş. Mehdi’den sonra ise vazifeyi Mesih-İsa(as) yüklenmiş. İşte bu nedenle kıyametin üç önemli şahsı olan bu zatlar hizmetlerini yaparak dünyadaki vazifeleri sona ermiş. Yani Deccaller ve Süfyanların teşkil ettiği dinsizlik cereyanları Mehdi ve Mesih tarafından iptal edilmiş, yani Deccal öldürülmüş. Ardından ise Mehdi ve Mesih vefat ederek ahiret hayatına intikal etmişler.

Hal böyle iken dar alanda meydana gelen bazı dalalet hadiselerini Deccal diye sunmak, bu Deccallere karşı insanları bir Mehdi ve Mesih beklentisi içinde bırakmak, bir papayı sanki Mesih’miş gibi, ya da Deccal kalıntısı bir ülkenin liderini Mesih havasında sunmak Risale-i Nur hakikatlerinin ruhuna ters düşer diye düşünüyoruz.

Zira Risale-i Nurda Deccal konusundaki izahlar yoruma gerek duymayacak kadar açık ve nettir. Beşinci Şuada çok açık olarak ifade edilmiştir ki, 1917 yılında Bolşevik ihtilali ile başlayan ve dünyayı bir kızıl duman gibi saran ve milyonlarca insanın hayatını ve imanını çalan Sosyalizm, Marksizm, Materyalizm gibi dinsizlik akımları ve diğer dinsizlik cereyanları Deccalizm olarak tanımlanmış.

Bu Deccallere karşı ise Risale-i Nur hareketi bir Mehdi vazifesi görerek, Mesih-i İsa’nın(as) da desteği ile dünyadaki tüm dinsizlik cereyanlarını alt etmiştir. Bu günkü hal-i alem buna şahittir.

blank

Artık kıyamet şartlarına girilmiştir. Yine Risale-i Nurun bize bildirdiğine göre kıyamete yüz yıl gibi bir zaman kalmıştır. Bundan sonra Risale-i Nurdan başka bir hizmet metodu gelmeyecektir. Deccallerin ve Süfyanların sihirleri ile meydana getirdikleri dinsizlik cereyanları Hazret-i Mehdi ve Mesih tarafından Risale-i Nur yolu ile iptal edilmiştir.

Ancak her yer de güllük gülüstanlık değil elbette.

Bundan sonraki en büyük tehlike ise “Ye’cüc” ve “Me’cüc” hadisesidir.

Bu konuya ise yine Beşinci Şuada şöyle dikkat çekilir:

“Kur’ân’ın lisan-ı semâvîsinde “Ye’cüc” ve “Me’cüc” namı verilen Mançur ve Moğol kabileleri, eski zamanda Çin-i Maçin’den bir kısım başka kabileleri beraber alarak kaç defa Asya ve Avrupa’yı hercümerc ettikleri gibi, gelecek zamanlarda dahi dünyayı zîr ü zeber edeceklerine işaret ve kinayedir. Hattâ şimdi de komünistlik içindeki anarşistin ehemmiyetli efradı onlardandır.

“Nasıl ki kavm-i Firavuna çekirge âfâtı ve bit belâsı ve Kâbe tahribine çalışan kavm-i Ebrehe’ye ebâbil kuşları musallat olmuşlar. Öyle de, Süfyanın ve deccalların fitneleriyle bilerek, severek isyan ve tuğyana ve Ye’cüc ve Me’cüc’ün anarşistliği ile fesada ve canavarlığa giden ve dinsizliğe, küfür ve küfrana düşen insanların akıllarını başlarına getirmek hikmetiyle arzdan bir hayvan çıkıp musallat olacak, zîr ü zeber edecek.”

İşte bu gün yaşadığımız süreç, Allahu alem, “Ye’cüc” ve “Me’cüc” sürecidir. Bu süreç de 2020 yılındaki korona pandemisi ile başlamış gibi gözüküyor. Bu nedenle şu önümüzdeki yıllar içinde insanlık çok büyük sıkıntılara maruz kalabilir. Hayata ve insanlığa hücum eden “Ye’cüc” ve “Me’cüc” komitesinin de bir anda çekirgelerin ölümü gibi yok edileceği yine hadis-i şeriflerde haber verilmiş.

Umudumuz ve duamız odur ki Rabbim, insanlığı yok etmeye çalışan “Ye’cüc” ve “Me’cüc” fitne taifesinin enselerine “dâbbetü’l-arz” denen virüsünü ve bakterisini musallat eder ve bu dehşetli taife bir anda yok olur gider de, insanlık şu ahir ömründe İslam ve Kuran dairesinde bir refah dönemi geçirir.

Benzer konuda makaleler:

2 Yorum

  1. ” Hem büyük Deccal’ın, hem İslâm Deccalı’nın üç devre-i istibdadları manasında üç eyyam var. “Bir günü, yani bir devre-i hükûmetinde öyle büyük icraat yapar ki, üçyüz senede yapılmaz. İkinci günü, yani ikinci devresi, bir senede otuz senede yapılmayan işleri yaptırır. Üçüncü günü ve devresi, bir senede yaptığı tebdiller on senede yapılmaz. Dördüncü günü ve devresi âdileşir, bir şey yapmaz, yalnız vaziyeti muhafazaya çalışır.” diye, gayet yüksek bir belâgatla ümmetine haber vermiş.”
    Şualar – 587
    Demekki her iki DECCAL,Dördüncü DEVRESİNDE, DEVRE-İ İSTİBDATLARINI tamamlamışlar. Yalnız şimdiki boğuşmalar ve kargaşalarla ,kurmuş oldukları düzen ve sistemlerinin hükmünün muhafazasį ve devam ettirilebilmesinin mücadelesi ve gayretindeler,ne pahasına olursa olsun.Yani bir halt edemeyip,mağlup olacaklarının bir işareti de denilebilir sanki?

  2. Alamet ve işaretlere ve de RİVAYETLERE bakılırsa ,Şavaş “SECCALDİR” derler ya,bu zamana kadar DECCALİZM ve  SÜFYANIZM ve MATERYALİZM veKOMİNİZM HÜKMETTİ, sıra MERYEM oğlu İSA (as) ile, MEHDİ-İ  AZAM’a ( İman ve Kur’an Tefsiri RISALE-İ NURLARA),İSLAM’a ve İSLAMİ DEMOKRASİ ‘ye GELDİĞİNİN alametleri,(ALLAH NURUNU Tamamlayacaktır,onlar istemese de. La tehzen, İnnallahe MEANAA), belirtileri ve İKAZATLARI etrafı Alemde bariz bir şekilde görünüyor (ALLAHÜ E’LEM) inşaallah. Beşinci ŞUA ve diğer bölümleri Risale-i NUR dan sıklıkla mütaala etmekte çok fayda var! Vesselam.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*