NURDAN KATRELER

Risale-i Nur, imanı kuvvetlendirip ahlâkı düzeltiyor

altDenizli Mahkemesi Müdafaalarından:

Makam-ı iddia, yüksek ehl-i vukufun raporuna bakmayarak, eski ve müşevveş ve nâkıs rapora binaen, acib tarzlarda bizi ittiham etmesinden hakikaten fevka’l-had müteessir bulunmaktayız. Bu insaflı mahkemenin müsellem insaflarına elbette yakıştırmayız. Hatta –temsilde hata olmasın– bir Bektaşîye, “Niçin namaz kılmıyorsun?” demişler. O da, “Kur’ân’da ‘Lâ takrabü’s-salâte’ […namaza yaklaşmayın. (Nisa Sûresi: 43.)] var” demiş. Ona demişler: “Bunun arkasını, yani ‘Ve entüm sükârâ’ [İçkiliyken. (Nisa Sûresi: 43.)]’yı da oku” denildiğinde, “Ben hafız değilim” demiş olması kabîlinden, Risale-i Nur’un bir cümlesini tutup, o cümleyi ta’dil ve neticeyi beyan eden âhirini almayarak, aleyhimizde verilmektedir. Takdim edeceğim müdafaanamemde, o iddianameye karşı mukayese edildiğinde bunun otuz-kırk misali görülecektir.

Bu numunelerden lâtif bir vakıayı beyan ediyorum:

Eskişehir Mahkemesinde makam-ı iddianın nasılsa bir sehiv neticesi, Risale-i Nur’un iman derslerine “Halkları ifsad ediyor” gibi bir tabir ve sonradan o tabirden vazgeçtiği halde, Risale-i Nur Şakirdlerinden Abdürrezzak namında bir zat mahkemeden bir sene sonra demiş:

“Hey bedbaht! Otuz üç âyât-ı Kur’âniye işârâtının takdirine mazhar ve İmam-ı Ali’nin (ra) üç kerametinin ihbar-ı gaybîsiyle ve Gavs-ı A’zam’ın (ks) kuvvetli bir tarzda ihbarıyla kıymet-i diniyesi tahakkuk eden ve bu yirmi sene zarfında idareye hiçbir zararı dokunmayan ve hiç kimseye hiçbir zarar vermemesi ile beraber binler vatan evlâdını tenvir ve irşad eden ve imanlarını kuvvetlendiren ve ahlâklarını düzelten Risale-i Nur’un irşadlarına ‘ifsad’ diyorsun; Allah’tan korkmuyorsun. Dilin kurusun!” demiş.

Şimdi, bu şakirdin haklı olarak bu sözünü makam-ı iddia gördüğü halde, “Said, etrafına fesad saçmış” tabirini insafınıza ve vicdanınıza havale ediyorum.

B. S. N. Tarihçe-i Hayatı, Denizli Hayatı, s. 428

LÛ­GAT­ÇE:
fevka’l-had: Hadden fazla, aşırı derecede, pek çok.
ihbar-ı gaybî: Açıktan olmayan bir şekilde haber verme.
makam-ı iddia: Savcılık.
müsellem: Doğruluğu herkes tarafından kabul edilip teslim edilmiş.
sehiv: Hata, yanlış.
tenvir: Nurlandırma, aydınlatma.

İlgili Makaleler

Benzer konuda makaleler:

Bediüzzaman Said Nursi

Kur'an'ı çağa tefsir ederek, "Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, bu dünyadaki vazifem nedir?" sorularına cevaplar sunan, "iman-ı tahkiki", "ahlâk" ve "istikamet" rehberi Risale-i Nur Külliyatı'nın müellifi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu