Risale-i Nur, mânânın manevî âlemi

Bediüzzaman Said Nursî’ye ait Tarihçe-i Hayat’ın ‘Giriş Kısmı’nda Risale-i Nur’un tarifi şöyledir: ‘’Risale-i Nur; bir âlemdir, ünvandır.’’

Yine aynı eserin ‘İlk Hayat’ı devresinde geçen ve Bediüzzaman’a ait harika hallerinden birisi Siirt’in Tillo kasabasındaki ‘Kubbe-i Hasiye’ adıyla bilinen türbeye kapanması ve “Orada harika olarak Kamus-u Okyanus’u (Büyük lûğat kitabı) Bâb-us-Sine’e kadar hıfz’’ etmesi hadisesidir.

Kendisine “Ne fikre binaen kamusu hıfzettiği sorulduğunda’’ ise cevaben;

“Kamus her kelimenin kaç manaya geldiğini yazıyor; ben de bunun aksine olarak her manaya kaç kelime kullanıldığını gösterir bir kamus vücuda getirmek merakına düştüm” cevabını vermiştir.

Evet, “her manaya kaç kelime kullanma’’ meselesi ve hadisesi ile “bir âlem ve bir ünvan olan Risale-i Nur’un ‘manevî mana âlemi adı ve unvanıyla manevî bir tefsiri ve izahını ispat etmektedir.

Risale-i Nur’un iç luğat zenginliği de bu sebebe dayanmaktadır.

Evet, bu tek başıyla Bediüzzaman ait harika bir müellifin harika telifiyle Risale-i Nur’a ait bir imtiyaz ve bir husûsiyettir. Âlem-i İslâm ve insanlık âlemi olarak bunun için Cenab-ı Hakk’a ne kadar hamd ve şükür edilse azdır.

“Her manaya kaç kelime kullan’’ma meselesi aynı zamanda Risale-i Nur’un mücevherler hazinesinde içinde mühim çok cevherleri saklandığı hususiyetinin ve imtiyazının da müşahhas izah ve ispattır. Böyle bir imtiyaz ve husûsiyet ise; dünyada ancak Risale-i Nur’da bulunabilir ve başka hiçbir tefsir ve tercüme eserinde yoktur.

Risale-i Nur Külliyatı’ndan “Nur Talebelerinin Hizmet Rehberi’’ Giriş Kısmı Birinci Bölüm’ünde (dokuz sayfalık kısım) Risale-i Nur Nedir? sorusu karşılığı Şuâlar’dan alınmış tarifi şöyledir:

“Risâle-i Nur ; …’mâden-i ilm-i hakîkatten mülhem ve feyzinden gelen bir tercüme-i mâneviyesidir.’’ 1

Aynı eserde Sikke-i Tasdik-i Gaybî’den alınan başka bir Risale-i Nur tarifi ise şöyledir:

Risale-i Nur; …”’Kur’ân’ın feyzinden mülhemdir’’ 2 diyor. Bu her iki eserdeki Risale-i Nur tarifi ve evvel ki Tarihçe-i Hayat’tan aldığımız tariflerden anlaşılıyor ki;

Risale-i Nur “bir âlem ve unvan’’,

Risale-i Nur; mananın manevî âlemi adı ve unvanı’ (Âcizane bu tarifi Risale-i Nur muhterem müellifi Bediüzzaman’ın şahsına ait harika hali ve telif etmiş olduğu harika şaheseri; Risale-i Nur’dan istifade edilerek çıkarılan başka bir tarif olabilir. Şahs-ı manevînin görüşüne sunuyoruz.)

Son iki eserden alınan tariflerden “Risâle-i Nur; Kur’ân’ın hakîkat ilminden “mülhem’’ …bir tercüme-i mâneviyesidir.’’ 3

Kur’ân-ı Kerîm, Cenab-ı Hakk’ın kelâmı ve vahiy’den gelmekte ve vahye dayanmaktadır.

Kur’ân’ın “hakikat ilminin…tercüme-i mâneviyesi..’’ dir. Risale-i Nur’un ise kaynağı ilhamdır ve gelmektedir. Bu tarifler bize bildiriyor ki Kur’ân’ın ve onun manevî bir mu’cizesi Risale-i Nur’un lisanı manevidir. Kur’ân’ı, ancak Risale-i Nur gibi bir eser ile tefsir ve tercüme edebilir. Selâmlar, duâlarla ve duâlarınızı beklerim.

Dipnotlar:

1- Hizmet Rehberi s, 22.

2- A.g.e. s. 24.

3- Aynı eserin aynı tariflerine ait ortak tarif.

Ali ATAÇ

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*