Risale-i Nur nedir, mahiyeti nasıldır?

Bu yazı bir asra yakındır ülke ve İslâm dünyası başta olmak üzere dünya kamuoyunda gündemde olan Risale-i Nurlar’ın müellifinin gözüyle ve tesbitlerine dayanılarak yapılmış bir çalışmadır.

Risale-i Nurlar’ın tarif ve mahiyetinin doğru yapılıp, doğru anlaşılması önemini her geçen gün daha da artıyor. Yanlışlara girmemek için bu tariflere göre hareket etmek hayati önem arz eder. Şimdilik sadece Emirdağ Lâhikası’ndan istifade ederek hazırlanmış olan çalışmanın bir bölümünü takdim edelim. Hizmete vesile olur inşallah.

RİSALE-İ NUR NEDİR?

Adliyeleri dokunaklı, şiddetli müdafaalarıyla adalet platformuna dönüştürendir.

Anadolu için belâları def eden, sadâka hükmüne geçen, beraat ve serbestiyetler getiren bir kalkandır.

Anarşi, bolşevizm, tabiiyyun, maddiyunluk, şükûk, şübehata ve küfr-ü mutlaka karşı bir Sedd-i Kur’ânîdir.

Asla müşteri aramayan; müşterilerin onu araması ve bulması gerektiğini beyan eden bir değerdir.

Avamın taklidi olan imanlarını takviye, çok tehlikeli olan ilmi dalâletin savletinden kurtarandır.

Avrupa ve Batı’nın asla mağlûp edemediği muhkem bir kaledir, istilâkârane hükmeden ve semavî dinlere dayanmayan dehşetli cereyanın istilâsına karşı bir settir.

Beşeri anarşistlikten kurtarmaya vesile olduğu gibi, İslâmın iki kahraman kardeşi olan Türk ve Arab’ı birleştirmeye, Kur’ân’ın hükümlerini neşretmeyi vesile yapan bir barış belgesidir.

Binler gençleri vatan, millet ve âsayişin menfaatine terbiye eden bir hakikat-i Kur’âniyedir.

Bu asrın en dehşetli üç büyük kumandanlarını sükût ettirip durduran ders veren asil bir güçtür.

Bu zamanın ve insanların her derdine çözüm sunan güvenilir ve sağlam bir nokta-i istinattır.

Dâhilde ve hariçteki fevkalâde intişar ve fethiyle düşmanlıkları dostluğa çeviren bir tercümandır.

Dünyada her cereyanın üzerinde olan, umumun malı olması cihetiyle, bir tarafa tabi ve dahil olmayan müstesna bir kıymettir.

En muannid düşmanlarına da rüştünü, ağırlığını ve serbestiyetini resmen teslim ettirendir.

Felsefe, dalâlet, zındıka komitelerinin, savletini durdurup mağlûp eden ve ehl-i imana bir nokta-i istinad olup, taklit ve aklın haricindeki usûlleri reddedendir.

Fenden ve ilimden gelen dalâletin bu zamanda izale eden ilim hazinesidir.

Gaye ve maksadı tamamen Allah rızası olan, imana hizmetinin maneviyat kaynağıdır.

Hakikî ve safi olan ihlâsı müellifini bile ihlâssızlıkla itham etme hassasiyetinde olan üstün bir değerdir.

Hakperestliği, musalâhayı, ittifakı, adaleti, nezaket ve medeniliği hayatın tatbikat sahasına aktarandır.

İlim erbabı ve okumayı sevenlerin itirazsız, çekinmeyerek içine girdikleri bir ummandır .

İnsanların ayn-ı zulümleri içinde kader-i İlâhînin adâlet ettiğini tesbit eden belgedir.

İslâmiyetin asırlardır bayraktarlığını yapan kahraman Türk milletinin mâsum çoluk çocuk ve ihtiyarlarının başucu kitabıdır.

Kendi kendine intişar ve müdafaa eden, muhtaç olanlara kendini okutturan kıymetli bir kaynaktır.

Kendini satmayı, beğendirmeyi, medh, hodfuruşluğu dünyasından kovan hayat menbaıdır.

Muarız filozofların hiçbirisinin karşı çıkıp mağlûp edemediği bir harikadır.

Muarızların hücumuna karşı mert ve dik duran ve dâvâsını ispatlayan bir delildir.

Müsbet ilimlerle imanî ilimleri barıştıran ve bütün filozoflara meydan okuyan bir ilim deryasıdır.

Müstebitlerin dehşetli plânlarına karşı, ahrar, demokrat, hür çizginin savunucusudur.

On beş haftada etkili bir ıslâh eğitimiyle neticeye ulaşan sistemin kaynağıdır.

Kedindeki hakiki ihlâsı, rıza-yı İlâhiden başka hiçbir şeye alet ve tabi olamayacağını beyan ve tatbik eden bir hakikattir.

Osmanlı ülkesinde çıkan büyük bir parlak Nur ve manevî Nurdur.

Hiç sıkıntı, tarassud ve baskıdan kurtulmamasına rağmen, perde altında büyük fütuhatı olan, hizmeti duraksamayan bir hakikat mesleğidir.

Suallere ihtiyaç bırakmayan, müellifinin bedeline herşeye cevap veren bir kıymetli tefsirdir.

Şakirtleri arasındaki tefani sırrını, birbirini tenkit etmemeyi, kusurunu affetmeyi kardeşane düsturları hayata geçirip tatbik eden bir güzel yaşayan örnektir.

Şiddetli fakru zarureti kabul edip elini insanlara açmamaya and içmiş bir istiğna meslek çizgisidir.

Şimalden gelen küfr-ü mutlak cereyanını durduracak en büyük manevî bombadır.

Talebelerinin kendileri için keramet ve keşfiyat istemeyip peşinde koşmadığı bir değerdir.

Toplum âsâyişini temin etmek esasıyla, zâlimlere bile maddeten mukabele etmeme fedakârlığını gösteren asayiş bekçisidir.

Umumun menfaati adına, adaletsizliği, şahsî garazları, bir câni yüzünden bir kasabayı harap etmenin cinayet olduğunu beyan edip bildiren eserdir.

Birçok potansiyel değeri hakikat aşığı, sadık naşirlere döndürüp bu vatana hediye eden kaynaktır.

Üniversite gençliğinin ve onun değerini bilenlerin el kitabıdır.

Yüz binler vatandaşın hidayetine vesile olup herbirisine milyonlar sene uhrevî hayatı kazandırmaya vesile olan eserdir

Yüzer dillerle, binler lisanlarla mükemmel konuşan bir dildir.

Zarurî ihtiyaçların en önemlisi, en önde olanı ve en iyisidir.

Zındıkların, dinsizlerin, din aleyhindeki dehşetli filozofların itirazlarını, oyun ve desiselerini boşa çıkaran manevî enerjidir Risale-i Nur. Tam layık olmak ümit ve temennisiyle.

Risale-i Nur; Âlem-i İslâm lehinde büyük bir hayrın alâmeti ve işaretidir. Âlem-i İslâm mahallesini saran dehşetli dinsizlik cereyanı ve yangınına karşı itfaiye vazifesini gören bir koruyucudur.

Âlem-i İslâmın, intibah ve vahdeti için lâzım olan ortak bir yüksek değer ve yol göstericidir.

Âlem-i İslamın ve Asya kıt’asının bütün itiraz ve ithamını yok edip, mazideki muhabbet ve uhuvveti yeniden tesis eden bir mu’cize-i Kur’âniyedir.

Âyet-i kerimelerle; kadınların şefkat kahramanı olduğu, yuvalarına sahip çıkmaları gerektiği, tesettür emrinin onlar için büyük bir merhamet olduğunu hatırlatan tefsirdir.

Bin seneden beri Kur’ân, İslâmiyet, insaniyet ve tahripkar cereyanlara hesabına karşı Kur’ân kalesinin çelik zırhlı kalkanıdır.

Binler ilmi kerametlerle, ona çalışanların geçim sıkıntılarına karşı bir bereket ve kolaylık vesiledir.

Milletimizle âlem-i İslâmın hakikî uhuvvetini teminine ve tesbit eden düsturların esasıdır.

Bu dünyada, imanda Cennet çekirdeği bulunduğunu gösteren manevî bir yıldızdır.

Bu memleketin en ziyade muhtaç olduğu imani, İslâmî ve içtimaî hayatın başvuru kitabıdır.

Hiçbir şahıs ve güce karşı mağlup olmayarak, çok inatçıları imana getiren bir hakikat güneşidir.

Doğrudan doğruya Kur’ân’ın malı, hakikî bir tefsir ve lemaatıdır. Kur’ân Hakikatlerinin, izahı, müdafaacısı, parıltısı ve lemeâtıdır.

Kur’ân-ı Hakîmin mu’cize-i mâneviyesinden bu asra ve insanlara tesirli bir derstir.

Âlem-i İslâm yazısı ve hattını yaşatan ve devam ettiren bir vefa sertifikasıdır.

Esası ve özü şahıs değil “şahs-ı mânevî” olan bir sistemin banisi, takipçisi ve tatbikçisidir.

Gayesi sadece ahiret, Rıza-yı İlâhi ve imanı kurtarmak, talebelerini, müntesiplerini ve toplumu idam-ı ebediden ve ebedi hapsinden kurtarmaya çalışan bir rehberdir.

Hakikî kuvveti ihlâs olan ve onu asla kırmayan bir ihlâs abidesidir.

Hakkında inayet-i Rabbaniye ve tevfikat-ı Samedaniyenin devam ettiği eserler mecmuasıdır.

Haremeyn-i Şerifeynce makbuliyeti kabul edilen bir maneviyat nişanesidir.

Hazret-i Hasan’ın (ra) altı aylık hilafetinin manevî temsilcisi makamında beşinci halife vazifesini deruhte eden manevî bir halifedir.

Cevşenü l-Kebirden ve Celcelutiyeden aldığı kuvvet ve feyizle vazife-i hilâfetin en ehemmiyetlisi olan neşr-i hakaik-i imaniyenin dellâllıdır.

Hilâfet-i Nübüvvetin gayet ulvî vazifelerinin varisidir.

Ortaya çıkardığı kuvvetli şefkatle, Kur’ân-ı Hakîmin esaslarıyla müntesiplerini maddî mücadeleden men edip ellerine topuz yerinde Nur veren emin bir dosttur.

Hz. Ali (ra) ve Gavs-ı Azam’ın işaret buyurdukları ahir zamanda mazhar olan maneviyat meş’alesi ve müjdecisidir.

İhsan-ı İlâhî ile, başka ilimler gibi meşakkatli derslere muhtaç etmeyen bir mevhibe-i İlâhidir

İman hizmetiyle beraber âsâyişi tamamıyla temin edip herkesin kalbinde fenalığa karşı bir yasakçı bırakan bir emniyet supabıdır.

Gösterdiği delillerle imanî hakikatleri vesveseye meydan vermeden anlatan bir güvencedir.

İmanî ve Kur’ânî konulardaki bütün müşkülleri izah ve ispat edendir.

İnayet-i İlâhiye mazhar olan Kur’ân’ın bir mu’cize-i mâneviyesi, kerametlere mazhar bir bilgi hazinedir.

Kur’ân’dan gelen elmas gibi hakikatleri kendine mal etmeyen, O’nun feyzinden gelen i’caz-ı manevî hakikatlerinin tefsiri ve tılsımlarını açan bir anahtardır.

Kur’ân’dan aldığı dersle benliği, enaniyeti, hodfuruşluğu terk ettiren bir ikazcıdır.

Manevî nüfuzunu ilhamdan ve vehbilikten alan bir bürhan, tahribata karşı atom bombası hükmünde bir tamircidir.

Medreseden çıkıp, ilim içinde hakikate yol açan, gerçek ilim ehlinin sahip olduğu bir şaheserdir.

Ölümün idam-ı ebedisini, yüz binler adam hakkında terhis tezkeresine çeviren bir çaredir.

Sünnet-i Peygamberî dairesinde, on iki büyük tarikatın hulâsasının en büyük dairesidir.

Felsefeci, Ulemâ ve hocaların bütün müşküllerini gideren bir rehberdir.

Vazifesi, ihlâs ile iman ve Kur’ân’a hizmet etmek olup, başarıya, halka kabul ettirmeye, muarızları kaçırma gibi gündemlerle meşgul olma yerine kendi öz programını uygulayan bir hak sestir.

Yalnız dünya hayatını değil hayat-ı uhreviye sermayesini de gösteren yüksek bir belgedir.

Tercümanının fikri veyahut onun manevî ihtiyacıyla değil Kur’ân dan gelmiş bir hediyedir.

Al-i Beyt muhabbetinin meslek olduğu bir yoldur.

Asırlar sonra Kur’ân güneşini bu çağa taşıyan Mu’cizevi tefsirdir.

Belânın def’ine vesile bir paratonerdir.

Bir vesile-i rahmettir.

Bu zamanda hiçbir şeye alet olmayan, hiçbir garaz ve maksat, içine girmeyecek ve hiçbir şüphe ve vesveseye meydan vermeyecek ve hiçbir düşman ona bahane bulup çürütmeyecek ve yalnız hak ve dünya maksatları ona karışmayacak bir hakikatler manzumesidir.

Bu asırda binler tahribatçılara karşı imanî hizmetlerde tamiratçılığı üstlenen mânevî bir mu’cize eczasıdır.

Hariçten hücum eden küfür guruplarına karşı bu milleti ve âlem-i İslâmiyeti muhafaza edecek.

Harika bir seddi Kur’ânîdir.

Manevî fütuhatlarıyla, hakperestler gönüllerde, ruhanî ve melaikeler âleminde kabul gören bir mücessem delil yumağıdır.

Vazife-i İlâhiyeye asla karışmayan, galip gelme, mağlûp olmayı hedeflemeyen bir teslimiyet, tevekkül ve kanaatin adıdır.

Âsâyişin temel taşına hizmet eden bir sadâka-i makbuledir.

Lâyıkıyla yaşamak ve sahip çıkmak olmak ümit ve temennisiyle.

Risale-i Nurların, müellifinin tesbit ve takdirleriyle ifade ettiği hususlara dayanarak yaptığımız çalışmanın son bölümüyle bu yazı serisini tamamlayalım inşallah.
Muhtevanın Emirdağ Lâhikası’ndan istifade ederek hazırladığımızı bir defa daha hatırlatarak!

Risale-i Nur;

Her kademedeki insanın problemlerine çare, ilâç ve yol göstericidir.

Herkesin ona ihtiyaç hissettiği, kıymetini takdir ettiği, iman noktasında zındıkanın bütün dinsizliklerini mağlûp ettiği şaheser eserlerdir.

Hiç zedelenemeyen Kur‘ânî hakikatlerdir.

Hiçbir kuvvetin, Anadolu’nun sinesinden koparıp atamayacağı sağlam bir kaledir.

Hiçbir şeye âlet ve tabi olmayan, sırr-ı ihlâsı taşıyan değerler manzumesidir.

Hüsn-ü zan ve makbul şahıslara değil, modern asrın gereği olan; kesin bürhan ve delile dayanan kelâm ve mantık ilminin muazzam bir örneğidir.

İbadetin (Allah’ı tanımak şartıyla) ilimle de elde edilebileceğini delilleriyle ortaya koyan bir rehberidir.

İhlâsın, kardeşliğin, itimad ve hasbiliğin özüdür.

İlk telif yeri ve birinci dershanesi mübarek Barla olan, Gül-Nur Fabrikası imalatı bir şaheserdir.

Kudsî hizmetlerin keşif, müşahede, tahsinkâr ve tatminkâr bir esası ve dellâlcısıdır.

Kusurunu bilip, mahviyetkârane yalnız rıza-i İlâhî için rekabetsiz hizmet etmeyi öğreten bir üstaddır.

Küfr-ü mutlak ateşi, anarşistlik ve tahribatın bütün mahalleyi sardığı bir zamanda, güvenli, müstahkem bir siper, yıkılmaz, sarsılmaz bir istinat ve settir.

Manevî gıdaya ihtiyaç duyan akıl, kalb, ruh, nefis, his ve zevklerin tatmin edicisi mümtaz bir hazinedir.

Ruyi zemindeki bütün muazzam meselelerden daha büyük ve önemli olan bir dâvânın ilâncısıdır.

Sadaka gibi belâyı def eden bir zırhtır.

Sair ilimler ve kitaplar gibi okunmaması lâzım gelen bir tefekkür deryasıdır.

Sarsılmaz hüccetler manzumesidir.

Derslerini çok geniş dairelerde okutturan bir gönül dostu ve hasbi arkadaştır.

Dertlilere derman, hastalara şifa, ihtiyarlara sıhhat, muhtaçlara bir teselli, evhamlılara ümittir.

Diplomatların, kafası siyasetle meşgul olanların kendilerini vermeden anlayamayacağı manevî bir sırdır.

Dört esasından bir esası şefkat olan bir maneviyat kaynağıdır.

Bu zamanda herkesin ekmek, su gibi muhtaç olduğu bir manevî gıda ve imanî hakikatler manzumesidir.

Günün en büyük mütfisi, tahassungâhı ve en büyük melcei, sığınağıdır.

Bu zamanın müthiş yaralarına tam bir ilâçtır.

Bunca hücumlara karşı mağlûp olmayıp hafif tenkitlere maruz kalmış sağlam güvenilir delildir.

Ekser hakikatleri namaz tesbihatında ve mübarek Ramazan ayında inkişaf eden manevî bir hazinedir.

Başka izahata ihtiyaç bırakmadan herşeyin hakikatini beyan eden kısa ve özlü yol haritasıdır.

Bazen zulüm içinde adaletin tecellisinin ispat edildiği bir kaynaktır.

Hizmetinin hiçbir şekilde durmadığı, pek tesirli bir tarzda perde altında fütuhatının devam ettiği coşkun bir çağlayandır.

Bu memleketin istikbalinin en büyük iki tehlikesi olan dinsizlik ve materyalizmi def eden kovucudur.

Bu memleketin vatanperver siyasileri için akıllarını başlarına alıp rehber edeceği bir yol haritasıdır.

Bu mübarek milleti asayişinin temel taşı olan ve onu anarşilikten muhafaza eden bir sigortadır.

Bu mübarek vatanın manevî bir halaskârı, milletin saadetinin bir vesilesi, vatan ve millet bir cevherdir.

Bu vatan ve millet için gerekli olan İlâhî ve beşerî hukukun, açıklayıcısı, iddiacısı gayet önemli ve vazgeçmez bir savunucusudur.

Bütün bu bahsedilen değerlerin kıymetini bilip sahip çıkmak ve idrak edebilmek ümit ve temennisiyle.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*