Risale-i Nurla Kur’ân’a hizmet

‘’İnsan, saray gibi bir binadır. Temelleri erkân-ı imaniyedir. İnsan bir şeceredir. Kökleri esasat-ı imaniyedir.’ (Zübeyir Gündüzalp, Konferans, s. 14)

İnsan ömründe ve hayatı içinde bahar mevsimi bir cennettir. Toprağa, suya ve havaya düşen üç cemre ise bu dünya cennetinin habercileridir. İlk cemre havaya Şubat ayında bahara iki hafta kala, ikinci cemre suya bahara bir hafta kala ve üçüncü cemre ise toprağa Mart ayının ilk haftası içinde bahar mevsiminin başlangıcında düşer ve düştü.

Zübeyir Gündüzalp’ın (ra) Konferans adlı kitabından aldığımız tahkikî iman tesbitine göre “İnsan, saray gibi bir binadır. Temelleri erkân-ı imaniyedir’’ diyor. Evet “İnsan, saray gibi bir binadır’’ Medrese-i Nuriye bu binanın toprağı ve harcıdır. “Temelleri’’ olan “erkân-ı imaniye’ ise, Medrese-i Nuriyenin iman ve Kur’ân hizmeti toprağı üzerine inşa edilerek ve yükselen saray binasıdır.

“İnsan bir şeceredir. Kökleri esasat-ı imaniyedir’’. “İnsan şecere’’sinin “kökü’’ de bu medrese-i nuriye toprağında neşvü nema bulur. Bu “esasat-ı imaniye’’ şeceresi gövdesi aynı Nurla sulanarak; dalı, budağı, çiçeği, yaprağı ve nihayet meyvesiyle kemalini bulur.

Matbuatın ilânat ve lisanın ‘hava’sı ve rüzgârıyla iman ve Kur’ân hizmetleri dünyanın aktarına Risale-i Nur’un ufku ve vizyonunda yayılır.

Bundan da anlaşılmaktadır ki; nasıl ki bahar yalnız bir cemrenin düşmesiyle gelmiyor. Ya da bir çiçekle bahar olmuyor. Baharın gelmesi her üç cemrenin düşmesiyle takakkuk eder. Medrese-i Nuriye toprağı üzerinde yükselen saray binası ve iman ve Kur’ân hizmet-i Nuriyeyle sulanarak yetişen şerecesi, matbuatın ilânat lisanı havası ve rüzgârıyla bir bütündür. Biri diğerisiz olmaz. Onun için yağmursuz bahar olmaz. Yoksa ahirzamanın bu mevsiminde kuraklık her tarafı sarıyor. Bu hakikate binaen Bediüzzaman Said Nursî “Bu zamanda Nurlar’la hizmet-i imaniye, her tarafta ilânatla ve muhtaç olanların nazar-ı dikkatlerini celbetmekle olur..’’ diyor.

Ali ATAÇ

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*