Risale-i Nur’un mesleği, nezihâne ve nazikanedir

altRisale-i Nur’un mesleği, nezihâne ve nazikâne ve kavl-i leyyindir.

Lem’alar, Yirmi Üçüncü Lem’a, Haşiye, s. 294

***

Aziz Kardeşlerim!

Bizim vazifemiz müsbet hareket etmektir. Menfî hareket değildir. Rızâ-i İlâhîye göre sırf hizmet-i imaniyeyi yapmaktır…

Emirdağ Lâhikası-II, mektup no: 372, s. 575

***

Müsbet hareket etmektir ki, yani, kendi mesleğinin muhabbetiyle hareket etmek. Başka mesleklerin adaveti ve başkalarının tenkisi, onun fikrine ve ilmine müdahale etmesin, onlarla meşgul olmasın.

Lem’alar, Yirminci Lem’a, s. 264

***

Mesleğimiz, müsbet hareket etmektir. Değil mübareze, belki başkaları düşünmeye de mesleğimiz müsaade etmiyor.

Kastamonu Lâhikası, Mektup no: 149, s. 251

***

Aziz kardeşlerim! Siz kat’î biliniz ki, Risale-i Nur ve şakirdlerinin meşgul oldukları vazife, rûy-i zemindeki bütün muazzam mesailden daha büyüktür. Onun için, dünyevî merakaver meselelere bakıp, vazife-i bâkiyenizde fütur getirmeyiniz. Meyve’nin Dördüncü Meselesini çok defa okuyunuz; kuvve-i maneviyeniz kırılmasın.

…..

Bütün kuvvetimiz ve merakımızla vaktimizi kudsî vazifeye hasretmeliyiz, onun haricindekileri malâyanî bilip, vaktimizi zayi etmemeliyiz. Çünkü elimizde nur var, topuz yoktur. Biz tecavüz edemeyiz. Bize tecavüz edilse, nur gösteririz. Vaziyetimiz bir nevi nuranî müdafaadır.

Emirdağ Lâhikası-I, mektup no: 21, s. 72

***

..manidar yazdığı cümleler içinde, bir parça ehl-i bid’aya şiddet gördüm. Zaman, zemin, Risale-i Nur’un müsbet mesleği, ehl-i bid’ayla, değil fiilen, belki fikren ve zihnen dahi meşgul olmaya müsaade etmez.

Kastamonu Lâhikası, Mektup no: 154, s. 261

LÛ­GAT­ÇE:
adavet: Düşmanlık.
fütur: Gevşeklik, usanç.
kavl-i leyyin: Yumuşak sözlülük.
rızâ-i İlâhî: Allah rızası.
rûy-i zemin: Yeryüzü.
tenkis: Noksan ve kusurlu görme.
vazife-i bâkiye: Sonsuz hayata ait vazife.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*