Risale-i Nur’un hanım talebeleri

Onlar, şu dehşetli asrın ortasında, Muhammedî güller yetiştirenler. Onlar, tahribatın hızla yayıldığı, âhir zamanın yangınında bir milletin varlığı olan aileyi, sapasağlam tutanlar. Onlar ki Risale-i Nur’dan aldıkları şefkat dersleriyle, Anadolu’nun göbeğinde âb-ı hayat çeşmesi açarak, kadınlık onurunu ve gururunu yaşatanlar.

Risale-i Nur hizmetinde fedakârlığın sınırlarını aşıp, büyük bir sa’y ve gayretle insanlığın imanını muhafaza yolunda çalışan Risale-i Nur’un hanım talebeleri büyük bir tebrike lâyıklar.

Sefahat ateşinden korunmanın zor olduğu böyle bir zamanda, tüm âlem-i İslâm ve bütün dünya kadınlarına dahi dayanak noktası olup, hizmet-i imaniyede çığırlar açarak; “Bir Müslüman kadını nasıl olurmuş? Ya da nasıl olmalıymış?” sorusuna lisan-ı halleriyle cevap verip, dünyaya ilân eden Risale-i Nur’un hanım talebeleridir. Hem ailelerini, hem bütün Müslüman ailelerini, asrın bütün çirkinliğine karşı koruma görevi yapmaktadırlar.

Risale-i Nur’u arayan ve şefkat cihetiyle fıtraten Risale-i Nur’a muhtaç olan kadınlar, Risale-i Nur’un dairesinde Zehralar, Hacerler, Lütfiyeler oluyorlar. Hizmet-i imaniye için sırtında odun taşıyan, sabahlara kadar Risale-i Nur’u yazan beyine lamba tutan Nurun Talebeleri, bugün de aynı fedakârlığı daha fazlasıyla gösteriyorlar.

En büyük ziyneti, Risale-i Nur’un mücevherat dükkânına müşteri olmak biliyorlar.

“İki defa Nurun hizmeti için buraya kadar gelen kıymetli hemşiremiz Zehra’nın Medresetü’z-Zehra’nın kâğıt masrafına iki yüz lira vermesi, hanımlar kısmında da Hüsrevler, Feyziler, Ahmedler bulunduğunu gösteriyor.” (Emirdağ Lâhikası, s. 387)
Nurun hanım talebeleri bütün dünyaya şöyle sesleniyorlar: “Ey bu vatanda sefahat ve ahlâksızlık ateşini söndürerek, Müslüman kadının eline, ebedî huzur ve saadetin tek kaynağı Risale-i Nurları teslim eden Müşfik Üstadımız! Senin sür’atle ilerleyişine karşı, karınca yürüyüşle takipte olsak da, nurlu yolundan ayrılmayacağız.”

Bu yazı münasebetiyle Afyonkarahisar cemaatimiz, üniversiteli Nur Talebeleri namına, bizlere her Pazar yöresel börekleri, katmerleri, dershanedeki kahvaltımıza gönderen, Ebrar ve Ahmet kardeşlerimizi Nur dairesinde yetiştiren Nazmiye Türkkan ablamıza çok teşekkür ediyor ve kendisine de duâ ediyoruz. Nurun hanım talebelerine maşaallah, barekâllah diyoruz…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*