Ben saf saf alayda herkesin içinde açıkça okurken Antalyalı bir imam asker arkadaşım “Sen ne yapıyorsun, çabuk bunları sakla, seni çok kötü cezalandırırlar” dedi. Ben de ona “Niye beni cezalandırsınlar, yandaki kitapçının dükkânı bunlarla dolu, onu cezalandırmıyorlar” dedim. Hakikaten bu kitaplar o zaman yasakmış. Beni askerde Allah’ın izniyle Risâle-i Nurlar muhafaza etmiş. Ama ben yine de gizli gizli okumaya devam ettim.
Kitap bitti, gittim bu sefer Mektubat’ı verdiler, o kitap bitmeden ben terhis oldum. Daha sonra Nurlara ve Üstadıma hayran oldum. Nurlar bende bağımlılık yaptı. Memleketime geldim, dükkân açtım. Dükkânımda Nurları okumaya devam ederken benden 3-5 sene evvel Nurlarla tanışmış olan Hüseyin Bostancı kardeş yanıma geldi, Nurları gördü. “Sen bunları mı okuyorsun, ne zaman tanıştın?” dedi. Ben de anlattım. O bana bunun büyük bir cemaat olduğunu, artık sohbetlere gitmemi ve o güne kadar duymadığım Nurculuk dâvâsına hizmet etmemi ve ilçede bir sohbet halkası oluşturmamızı söyledi. Yüce Yaradan’a sonsuz şükürler olsun ki, beni merhum Mehmed Âkif’i vesile yaparak Nurlarla tanıştırdı ve ben daha sonra ne büyük bir hazinenin içine düştüğümü fark ettim.
Yine bir gün Nur sohbetlerine gelen bir din bilgisi öğretmeni kardeşimiz benden Risâle-i Nur’a ait bir kitap istedi. Ben de ona “İman ve Küfür Muvazeneleri” adlı kitabı hediye ettim. Sonra kendi kendime “Eyvah, Külliyatım bozuldu, ama olsun yenisini alırım” diye içimden geçirdim. Ertesi günü Ankara’dan Nihat isminde Nur dostu bir kardeşim dükkânıma geldi, “Ağabey, elim boş gelemedim sana, bir hediye alayım dedim” diye bana bir paket uzattı. Açtım baktım, “Fesübhanallah” dedim. Bana, bir gün önce hediye ettiğim, “Külliyatım bozuldu” diye düşündüğüm İman ve Küfür Muvazeneleri adlı eseri getirmişti. Daha doğrusu Yüce Allah’ın bana “Üzülmene gerek yok, Ben Külliyat’ı tamamlarım” demek istediğini, gelen kitabın Rabbimden geldiğini hissettim, anladım.
Benzer konuda makaleler:
- Abdulkadir Badıllı
- Mehmed Fırıncı
- Bayram Yüksel
- Mehmet Emin Birinci
- Said Özdemir
- Peygamber efendimizin iletişim tekniği
- İsmail Özdemir’den Nurlu hatıralar
Allah sağlık ve afiyetle, sabır ve sebatla islam üzere yaşayıp, iman ve kur’an yolunda hizmet edip, iman ile dar-ı bekaya intikalimizi nasip etsin, lütfetsin. amin amin amin
Allah razi olsun hocam. ne kadar hikmetli bir tanisma. benimde cok hikmetli bi tanisma hikayem var hocam. ben almanyanin nurnberg sehrinde yasiyorum ve sükür ki cok gec olmadan nurlarla tanismak banada universitede nasip oldu. bir hafta hocam sadece bir hafta gec kalinsaydi bende terminlestigim papaz tarafindan dinini degistiren bir zavalli olarak hayatima devam edicek belkide rabbim korusun onun katsisina
Risale i Nur bir dava değil, dava içinde bürhandır. Allah’ın izniyle Risale i Nur korumaz, Risale hürmetine Allah korur. İfadeleri doğru seçmek gerekir.