“Üstad Hazretleri sağlığında hep meşrûtiyet-i meşruayı savunmuş, istibdatı her zaman reddetmiştir. Zaten Risâle-i Nur’un gayesi İslâmiyeti Asr-ı Saadetteki saflığına kavuşturmaktır. Bugün demokrasi dediğimiz çoğunluğun tercihine dayanan idarî sistem de, en güzel şekilde Asr-ı Saadette uygulanmış, dört halife seçimle iş başına gelmiştir. Bizim mesleğimizde de, istişare ve çoğunluğun iradesine tabi olmak esastır. Bu hizmetler bu sayede bugünkü duruma gelmiştir. Zübeyir Ağabey’in bize sık sık anlattığı bir hatırası vardır. Üstad Hazretleri talebelerine ‘bir gün ben de Risâle-i Nur aleyhine dönersem ne yaparsınız’ der, cevabını da yine kendisi verirmiş: Üstadım biz seni severiz, sayarız, elinizi öperiz ama Risâle-i Nur ne diyorsa onu yaparız diyeceksiniz’. Böylece şahıslara bağlı kalmak yerine, Risâle-i Nur’un sistemine bağlı kalmayı ders verirmiş. Biz de Nurlardan bu dersi alıyorsak, bu yolu takip etmek durumundayız.”
Mehmet Kutlular, Yeni Asya’nın serüvenini anlatırken de, günlük bir gazeteye olan ihtiyacın öneminden bahsetti. Nurcuların karakollara götürüldüğünü, muhalif gazetelerin de bu baskınları manşete çekerek ‘falan yerde şu kadar Nurcu yakalandı’ diyerek menfi propaganda yaptıklarını, fakat beraat haberlerini hiç vermediklerini anlatarak, ‘bizim de günlük bir gazetemiz olsaydı, hizmetlerimize ilişkin doğru haberleri kamuoyu ile paylaşır’ diyorduk. Sonunda Zübeyir Abi’nin isteği ile bir araya gelen abiler, günlük bir gazetenin şart olduğuna karar verdiler. Haftalık olarak İTTİHAD gazetesi çıkıyordu, ama haberlerin günlük olarak sıcağı sıcağına verilmesi çok önemliydi. Haftalık gazetenin ihtiyaca cevap vermediği görülünce, günlük bir gazete çıkartılmasına karar verildi. Gazeteye de Yeni Asya ismi uygun bulundu. Böylece 21 Şubat 1970 tarihinde, Yeni Asya çıkmış oldu.”
Mehmet Kutlular, kendisine sorulan ictimaî sorulara cevap verirken de, Nurcuların hiçbir zaman değişmeyen ve kırılmayan bir çizgileri olduğunu, bunun da yine Risâle-i Nur’larda ve Üstad Hazretlerinin hayatında göstermiş olduğu hürriyet ve meşrûtiyet, yani demokrasi çizgisi olduğunu söyledi. “Biz isimlere ve şahıslara göre oy vermiyoruz, biz hür düşünceye ve demokrat misyona destek oluyoruz. Onların iktidara gelip gelmemesi bizim işimiz değil. Bugüne kadar da oy verdiğimiz kadrolar bizi mahcup etmediler. Demokratların söz sahibi olduğu dönemlerde dindarlar hep rahat bir nefes almışlar, hizmetlerini daha hür bir ortamda yürütmüşlerdir. Bu güne kadar bu çizgimizi muhafaza ettik, bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz” dedi.
Mehmet Kutlular, ‘İşte Hayatım’ adlı kitabını da imzaladı.
Benzer konuda makaleler:
- Mehmet Kutlular: Bir nur talebesinin siyasetteki istikameti
- Yeni Asya Gazetesi nasıl kuruldu?
- Mehmet Kutlular’ın dilinden hizmet prensipleri
- Mehmet Kutlular için Dua ve taziye yağıyor
- Bayram Yüksel
- Kutlular’ın mektubu üzerine kısa bir tahlil
- Mehmet Kutlular’ı anlamak ve onun gibi yaşamak