Seçimin ardından

Siyaset Günlüğü

altDip dalga olmadı.

Sürpriz de…

CB seçimleri ikinci tura kalacak gibiydi.

O da vuku bulmadı.

Erdoğan ilk turda seçildi.

Yeni sistemin ilk başkanı oldu.

Cumhur ittifakı da meclis çoğunluğuna sahip oldu.

Seçimlerden önce herkes bir şeyler söyledi.

Biz de bu mütevazi köşede fikirlerimizi beyan ettik.

Ancak seçimden sonra sadece milletin söyledikleri dikkate alınır.

Millet de söyleyeceğini söyledi.

Ve 24 Haziran’da hükmünü beyan etti.

Bize düşen bu karara saygı duymaktır.

Gerisi lafı güzaftır.

Peki bütün veriler CB seçimlerinin ikinci tura kalacağını gösterirken ne oldu da iş birinci turda bitti?

Bu üzerinde durulması gereken bir konu.

Bunun en önemli sebebi şu olsa gerek:

Erdoğan ikinci turda yapacağını birinci turda yaptı ve başardı.

Şöyle ki:

Erdoğan kendine rakip olarak Sayın İnce’yi seçmişti.

İkinci tura kalınır ise sağ sol çatışmasına yol açıp sağ oyları kendi cephesine konsolide edecekti.

Ancak son on onbeş günde yaşananlar Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürdü.

İnce aşırı bir gaz almıştı.

Meydanlarda binlerce insan topluyordu.

Sanki seçimi alacakmış gibi bir hava yayıldı.

CHP cephesi de bundan son derece memnun gözüküyordu.

Bu tam da Erdoğan’ın istediği bir durumdu.

Sağ seçmeni korkutmaya başladı.

CHP gelecek, yine o bildik çirkin işleri yapacak diye.

Bu noktada İYİ Partiye gelen sağ oyları geri döndürdü.

Yani sağ seçmen İnce’nin yükselişinden korktu ve geri iktidar cephesine  yöneldi.

Bu da çok az bir farkla Erdoğan’ın seçilmesine yol açtı.

Yüzde bir iki fark çok az bir farktır.

Yani CHP ve İnce altın tepsi içinde başkanlığı Erdoğan’a ikram etti.

İnce’nin aldığı yüzde otuz rakamının hiç bir önemi yoktur.

Çünkü bunların içinde İYİ Parti’nin ve HDP’nin emanet oyları vardır.

Bu mütevazi köşeden hep ikaz ettik:

İnce’ye bu kadar gaz vermeyin diye…

Maalesef patladı.

Patlamayla kalmadı Millet İttifakını da hayal kırıklığına uğrattı.

Bu da demokrasi adına endişe verici bir durum.

Diğer bir hayal kırıklığı da İYİ Partide hiç kuşkusuz.

Aslında bu şartlarda yüzde on barajını geçmek ve mecliste güçlü bir gruba sahip olmak çok ciddi ve gelecek vaat eden bir başarı.

Ancak seçimden önce ciddi bir beklentinin olması hayal kırıklığı meydana getirdi.

Sayın Akşener’in de partisinden daha az oy alması da diğer bir handikap.

Hal böyle olunca ister istemez bir üzüntü meydana geliyor.

Ancak İYİ Parti bundan sonra bazı söylemlerini düzeltip mecliste ciddi bir performans ortaya koyabilir ise gelecek için  umut vaat edebilir.

Bu noktada  Demokrat Partinin de ortaya koyacağı irade önemli.

Ayrı mı yola devam edilecek?

Yoksa İYİ Parti ile bir birliktelik mi olacak?

Bu soruların cevapları gelecek için belirleyici bir unsur olacak.

İktidar cephesi ise MHP desteği ile yoluna devam edecek.

Bu da iktidar açısından nasıl bir gelişmeye yol açar bilmiyoruz.

Bütün bunları bekleyip göreceğiz.

Bu seçimin belki de en ilginç yönü şu oldu:

Hak, adalet, hukuk, mağdurlar, OHAL gibi temel kavramların toplumun bir kesiminde karşılık bulmadığıdır.

Halkın bir kesimi, yani muhafazakar kesimi için demokrasi, hak, hukuk, adalet, mağdur gibi temel insani değerler çok da fazla bir anlam ifade etmiyor.

Yani tercih sebebi olmuyor.

Daha doğrusu bir kesim hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin ve gücün hukukunu tercih ediyor.

Acı ama gerçek bu.

Her neyse seçimin ardından şimdilik bu kadar diyoruz.

Benzer konuda makaleler:

1 Yorum

  1. Hak, adalet, hukuk, mağdurlar, OHAL gibi temel kavramlar toplumun büyük kesiminde karşılık bulmuştur. sen canını sıkma..el hükmü lillah, vela galibe illallah.

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*