Sedat da SADAT da olsa sandık gelecek!

Senelerce “kanlarında banyo yapacağız” diye milleti tehdit edip AKP’nin mafyatik işlerini gördükten sonra, işi bitince yurtdışına salıverilip kaderine terk edilen Sedat Peker’in ifşaatlarında SADAT da vardı.
Salıverilip kendisine sahip çıkılmamasına öfkelenen Peker, son bir senede neler ifşa etmedi ki…

Güya TSK envanterine kayıtlı 105 bin silahın kayboluşu, Suriye’deki (El-Nusra) Cihadist örgütlere, Peker eliyle tırlar dolusu silah sevkiyatı, 15 Temmuz’da tankların egzoslarını tıkayan, köprüde askerî öğrencilere işkence yapan, 2018 seçimlerinde “ve… adam kazandı” mesajının atılmasına sebep olan, silahlı seçim kutlamaları yapanların olduğu iddia edilen SADAT, son yaşananlar ve beyanatlarla artık deşifre oldular. Köşeye sıkışınca can havliyle iddiaları haklı çıkaracak itiraflar da yine kendilerinden; SADAT’ın kurucularından Ersan Ergür, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda gelecek seçimlere ilişkin; “Vatanı, Türkiye düşmanlarıyla iş birliği yapanlara sandıkta teslim etmeyiz” ifadelerini kullanması muhalefeti harekete geçirdi. CHP PM Üyesi Eren Erdem, “Şahıs SADAT kurucusudur. Darbe imasında bulunmuştur. Resmi seçim sonuçlarını tanımayacakmış… Kayıtlara geçsin” diyerek Emniyet Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı ve Anayasa Mahkemesi’ni göreve çağırdı.

Gerçekten kaybettiklerinde sandık teslim edilmeyecek mi?

Kılıçdaroğlu, SADAT’ın kapısına dayanmasının sebebini bu sözlere dayandırdı. Zira 6’lı ittifakın en mühim stratejilerinden biri de seçim güvenliği.

Bir taraftan iktidar koltuğu bırakmama hesapları yaparken, diğer taraftan muhalefet, özellikle Kılıçdaroğlu karşı atakla iktidarı iyice köşeye sıkıştırdı. Fakat yine de giderayak sandığa bir halel gelir mi diye soru işaretleri de yok değil. Fakat…

28 sene tek parti diktatöryasından “yeter söz milletindir” diyerek hür iradesiyle bu millet nasıl beyaz ihtilâl yaptıysa, 20 senedir türlü entrikalarla iktidara tutunan AKP’yi de gönderecektir elbet.

Bir sene içinde sandık öyle veya böyle önümüze gelecek. İttifak yapılmasın ya da sağ partiler sol partilerle bir araya gelmesin diye seçim sistemiyle oynayıp gelecek Nisan’dan sonra veya baskın bir seçimle muhalefeti gafil avlamak isteseler de şöyle veya böyle “söz milletin” olacaktır. Kimse aksini düşünmesin.

AKP iktidardan gitmez algısıyla veya dış mihraklar, vatan/millet jargonuyla konsolide olmak isteseler de bu millet farklı partilere dağılsa da sandığı patlatacaktır.

Yüzlerce saray yanlısı medyaya rağmen, kalan üç beş muhalif kanala her türlü korku ve baskı uygulasalar da…

Ana muhalefet liderinin yayınladığı videoyu haberlerinde yayınladığı için RTÜK tarafından, HALKTV, TELE1, KRT ve FLASHTV’ye en üst perdeden ceza gelse de…

Bakan Nebati’nin kötü ekonomiye trajikomik “gözlerime bakın ne görüyorsunuz” beyanlarını bir tv programında oynadıkları için yasaklasalar da…

Yeni Asya’yı hükûmeti eleştirdiği için basın ilan gelirlerinden senelerdir mahrum etseler de…

Sosyal medya ve internete “dezenformasyon” bahanesiyle muhalif sesleri susturmak için kanun teklifi verseler de…

Muhtemel CB adayı İBB başkanına dava açıp siyasî yasak getirmek isteseler de…

Muhalefet liderlerine linç girişiminde bulunup tehdit etseler ve susturmak için her türlü yola başvursalar da…

İktidarın korku ikliminde “kaybetse de iktidar gitmeyecek” algısı yapılsa da…

Bu millet sandığa gidecek ve sandığı teslim etmeyecektir. Zira, Türkiye demokrasiden vazgeçemez.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*