Şefkat nedir?

Şefkat; merhamet, yardım etme, sevme gibi kelime manalarıyla bile düşünüldüğünde, İslâmın ve insanlığın en temel kavramlarından biri olduğu görülür.

Şefkatin, diğer kavramlarla ilişkisinin anlaşılması; ferdi ve içtimai hayata müspet tesir edeceği aşikârdır.

Bu müspet tesirden insanlık olarak epeyce uzaklaştık. Değerlerimizi unutturan bir girdabın içindeyiz. Şuurlu ve sistemli bir şekilde hareket etmek zorundayız. Ferdi mücadelenin önemli ama yeterli olmadığının farkına varmalıyız. Şahs-ı manevi içinde gelen hücumları aynı yolla mukabele edilmelidir.

Ailemiz ilk ve en önemli sığınağımız hükmündedir. Şefkat kahramanı annelerimiz evladlarına her zamankinden daha fazla şefkat göstermesi elzemdir. Okul, iş hayatı gibi ortamlar ailenin kıymetini izhar etmeye yetiyor. Hayatın koşuşturması içinde maneviyatı bazen ikinci plana atan insanların sayısı arttıkça manevi buhranları yaşamak kaçınılmaz oluyor.

Bu tabloda şefkat hissini alternatifi olmayan (anne, baba, evlad gibi) insanların birbirinden esirgememesi gerekir. Maddi-manevi, dünyevi-uhrevi her türlü meselede şefkat esaslı yaklaşım elzemdir. Bu yapıldığı takdirde güçlü bir şahs-ı manevi teşekkül edecektir. Hatırlanmalıdır ki zincir halkaları, en zayıf halkası nispetinde güçlüdür. Gücü belirleyen en zayıf halkasıdır. O halde, düşeni kaldırmak için elden geleni yapmak esastır.

Bu noktada nisâ taifesine ayrı bir parantez açmak gerekir. Zira, nisâ taifesi üzerinde medya ve ideolojilerin etkisiyle yaptığı tahribat insanlığa büyük zarar vermekte. Bilhassa son yüzyılda, insanlık değerlerinin “izm”ler etrafında baskıya maruz bırakılması şefkati daha önemli hale getirmiştir.

Maneviyatı ön plana alan İslâm, şefkatin zirvede yaşanabileceği formüllere sahip olduğunu, gayri müslim otoriteler tarafından dahi kabul görüyor.

Şefkatin hakkıyla anlaşılması öncelikle ilâhî şefkatin idrakine bağlıdır. Şefkatin teorik olarak Kur’ân satırlarında bulan beşerin, pratik yansımasını ise sünnetle hayatına taşımalıdır. Zamanın farklılaşması ve günümüze uyarlanması ayrı bir mesele olarak karşımıza çıkar. Bu problemi Risale-i Nur Külliyatı ve Bediüzzaman Said Nursî’nin hayatı insanlığa en pratik ve etkili çözüm sunmuştur.

Tüm bunlar şefkatin insanlık için önemini ve fiili olarak yansıtıldığı takdirde her iki dünyanın saadetini temin eden anahtarlardan biri olduğu görülür. Bize düşen bu bilgileri öğrenmek ve yaşamaya çalışmaktır. Şefkati yaşamak hususunda atılan her adımın vicdanda oluşturduğu huzur ve güven doğru hareket edildiğinin ifadesidir…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*