Sekizlikler camiden erken kaçtı!

Mubarek Ramazan ayı gelince, millette bir heyecan, bir sevinç başlar. Artık o aya has ibadetler dizi, dizi yapılır.

Bunlardan biri ve en mühimlerinden olanı da, teravih namazıdır bilirsiniz. Öyle bir mühimdir ki, Ramazanı Ramazan yapan oruç ibadetini, meşru mazeretlinden dolayı yerine getiremeyenlerin bile o namazı kılmasını tavsiye eder Peygamber Efendimiz (asm).

İşte, yarım asırdan fazladır kıldığımız ve bildiğimiz bu teravih namazları üzerinde, son zamanlarda oyunlar oynanmaktadır. Bazı yeni yetme, nev zuhur hocaların fişeklemesiyle, işin aslını, özünü bilmeyen bazı keyfperestlerin ibadetten kaçmalarına sebeb olarak teravih namazını 8 rekât kıldıklarına şahid olmaya başladık. Geçenlerde, teravih namazı kılarken, camide birden aklıma geldi, hani genellikle Ramazanın ortalarına doğru cemaat biraz azalır ya, şöyle arkaya bir bakayım dedim. Bunu da, tevafuk ya, 8. Teravih rekâtından sonra yaptım. Saflar biraz azalmıştı ama baktım bir kaç kişi camiiden çıkıyordu. Önce pek bir manâ veremedim. Sonraki günlerde ağabeyimlere, Yalova’ya gitmiştik. Teravihe oradaki merkez camiine gittik. Artık dikkatimi çekmişti, dikkat ettim baktım, orada da aynı şeyi yapanlar çıktı. Gerçi bir elin parmaklarını geçmeyen bir sayıdaki kimselerdi bunlar ama işte dikkat çekiyordu.Ve içimden dedim ki; ”8’likler camiiden hep erken kaçtı!..”

Peki, bizim eskiden beri bildiğimiz ve yakın zamana kadar da, hiç öyle bir şeyden bahsedilmeyip, hep 20 rekât kılınan teravih namazını niye bazıları 8 rekât kılıyor ve millete de teşmil etmeye çalışıyor? Bildiğimiz kadarıyla, Teravih namazının 20 rek’at olduğu Sahabenin icma’ı ile (fikir birliğiyle) sâbittir. Peygamber Efendimiz (asm) teravihi cemaatle kıldırdıkları zaman 8 rek’at olarak kıldırmışlar, gerisini farz zannedilir ihtimalinden dolayı kıldırmamış, Ashâb da evlerinde bu namazı 20 rek’ata tamamlamışlardır. İşte buradaki inceliği anlamayanlar 8 rekât kaçamağıyla amel etmeye başlamışlardır. Kendiniz yapıyorsunuz, bari başkasını da ifsad edip günaha girmeyin! 20 rek’atın tamamının mescidde kılınmaya başlanması, Hz. Ömer zamanından itibarendir. Hz. Ömer, halifeliği zamanında bunu böyle tatbik etmiş, o zaman Sahâbeden (ki, en küçük bir yanlışta Hz. Ömer’i kılıçlarıyla düzelteceklerini tehdit eden Sahabeler bunlar) buna muhalefet eden hiç kimse çıkmamış, bir nevi icma’ (birlik) hâsıl olmuştur. Zamanımıza kadar da bu şekilde kılınmaya devam etmiştir.

Hâl böyleyken, bu ibadeti sulandırmak isteyenlerin maksadı nedir?  Bir sinema filmini saatlerce seyrederken bıkmazlar, bir maç olur, yine saatlerce seyrederler,  ama iş Allah’ın huzurunda durmaya, namaz kılmaya  gelince, “nasıl çarparız, kırparız ?” hesabı yaparlar. Böylece namazda bir nevi hırsızlık yapılır.

Bırakın milleti, rahatça ibadetini yapsın! Milletin huşuunu, huzurunu bozmayın!

Benzer konuda makaleler:

2 Yorum

  1. abim yazdığın gibi çok güzel ve doğru konuya değinmişsin eline ve yüreğine sağlık ALLAH’IM uzun ve hayırlı yıllar nasip etsin.

  2. Allah Bizleri Namazı Dosdoğru Kılanlardan Eylesin İnşaAllah Hayırlı Ramazanlar Diliyorum Selamlar Değerli Abim

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*