Seyf ibn Zi-Yezen

Peygamber Efendimizin doğduğu yıllara rastlayan dönemde Himyeri Hanedanlığında bulunmuştur. Kendisi ve dönemi hakkında çok ayrıntılı bilgi mevcut değildir. Doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmemektedir. Kendisinden önce başlamış olan Habeş hakimiyetine son vermiş ve Himyeri Hanedanlığının bağımsızlığını yeniden kazandırmıştır. Eski kutsal kitapları okuyup incelemiş ve Peygamber Efendimizin (asm) vasıfları hakkında önceden bilgi sahibi olmuştur. Ticaret için ülkesine gelen Peygamber Efendimizin dedesi Abdulmuttalib’e söz konusu özellikler hakkında bilgi vermiş ve geleceğini müjdelemiştir.

Milâttan önce 115 yılında kurulan Himyeri Hanedanı Milattan sonra 525 yılına kadar devam etmiştir. Himyeri Hanedanlığı Yemen bölgesinde hüküm sürmüştür. Bu hanedanın son hükümdarı olan Zûnüvas iyi bir idare sergilememiş, halkına çok kötü davranmış ve özellikle çok sayıdaki Necranlı Hıristiyan’ı ateş çukurlarına atmak suretiyle büyük bir katliâm yapmıştır. Bu eylem ve hareket el-Burûc Suresi 4-7. âyetlerinde de zikredilmiş ve olay lânetlenmiştir. Kötü bir unvan bırakan, Hıristiyan halkı katleden Zûnüvas’a karşı, Habeş kralı Bizans İmparatorluğu’nun desteğini de arkasına alarak harekete geçmiştir. Yapılan savaşı kaybeden Zûnüvas kaçmak isterken denizde boğulmuş, devleti yıkıldığı gibi toprakları da Habeşistan’a dahil edilmiştir.

Himyeri Hanedanına mensup olan Zi-Yezen’in doğumu ve çocukluk yılları hakkında kayda değer bir bilgi mevcut değildir. Kendisi ile ilgili bilgiler Hicret’ten sonraki yıllarda tutulan kayıtlarda rastlanmaktadır. Seyf bin Zi-Yezen’in putperestler ve Habeşlilerin esaretinden kurtulmak için verdiği mücadele bu İslâm kaynaklarında geniş ölçüde yer almıştır. Bu bilgilere dayanılarak elverdiği ölçüde Zi-Yezen’in hayatı ve dönemi hakkında bazı sonuçlara varılmaya çalışılmıştır.

Zûnüvas’ın ölümü, Himyeri Hanedanlığının son bulması ve Habeşistan hakimiyeti sonrasındaki dönemde güney Arabistan’da yaşayan Himyerilerin başında bulunan Seyf bin Zi-Yezen, topraklarını esaretten kurtarmak için komşu ülkelerin yardımına başvurmuştur. Önce Bizanslılardan daha sonra da Sasanilerden yardım istemiştir. Sasani Hükümdarı olayı ümitsiz bir durum telâkki ettiğinden pek ehemmiyet vermemiş, sadece hapiste tutulan bazı suçluları bir komutanın emri altında yardım için yollamıştır.

Sefy bin Zi-Yezen’in bağımsızlık hareketi Arap şiirlerine konu olmuştur. Edinilen bilgilere göre İran hükümdarı Nuşirevan (Anuşirvan)’ın yardımını alan Zi-Yezen Habeşlileri mağlûp etmiş ve elde ettiği zafer sonrasında Himyerilerin üzerindeki Habeş hakimiyetini sona erdirmiştir. Bu gelişmelerle sonraki dönemde, daha çok önem veren Müslümanlar Hicri yılın başından itibaren Zi-Yezen ile ilgili bilgileri itina ile işlemeye başlamışlardır.

Habeşlilere ve diğer yerli kabilelere karşı başarılı bir mücadele veren Zi-Yezen’in adı Arap efsanelerine konu olmuştur. İsmi ile anılan eserde, aynı zamanda Müslümanların putperestlere karşı verdikleri mücadele de önemli ölçüde yer edinmiştir. Bu arada Zi-Yezen’in İslâmiyet’in doğuşundan evvel yaşadığı, eski eserleri okumuş olduğu ve ilerde gelecek olan Peygamber hakkında bilgi sahibi olduğu şeklindeki nakiller genel kabul görmüştür.

Himyerilerin ne kadar süreyle Habeş hakimiyeti altında kaldıkları da kesin olarak bilinmemektedir. Bilindiği gibi, tarihi olarak gerilere gidildikçe yazılı kaynaklar azalma gösterdiğinden net bilgilere ulaşmak zorlaşmaktadır. Birinci derecede önem atfedilen eser ve kaynaklar bulunamayınca da hikâye, efsane, şiir vb. enstrümanlar aracılığıyla bazı tarihî bilgilere ulaşılmaya çalışılmaktadır. Dolayısıyla bu şekilde zorluklarla ulaşılan bilgilerde farklılıkların olması tabiî olacaktır.

Habeşistan hakimiyetinin 70-75 yıl sürdüğü kabul edilecek olursa; Seyf bin Zi-Yezen’in 570’li yıllarda zafer elde etmiş olduğu görülür. Dolayısıyla bu tarihler de aynı zamanda Peygamber Efendimizin doğumu ve ilk yıllarına denk gelmektedir.

Himyeri Hanedanlığına mensup Seyf bin Zi-Yezen’in İncil ve Tevrat hakkında önemli bir birikime sahip olduğu ve bu eserleri inceleyerek bilgi sahibi olduğu nakledilmektedir. Risâle-i Nur’da ismi zikredilen Zi-Yezen’in bu özelliğine atıf yapılmıştır. Peygamber Efendimizin geleceğinin önceden haber verildiği konusunun işlenerek çok sayıda örneğin nakledildiği mevzuda şu bilgiler de aktarılmaktadır:

“Yemen padişahlarından Seyf ibni Zîyezen, kütüb-ü sabıkada Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın evsâfını görmüş, iman etmiş, müştak olmuştu. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın ceddi Abdülmuttalib Yemen’e kafile-i Kureyş ile gittiği zaman, Seyf ibni Zîyezen onları çağırmış, onlara demiş ki: Yani, “Hicaz’da bir çocuk dünyaya gelir. Onun iki omuzu arasında hâtem gibi bir nişan var. İşte o çocuk umum insanlara imam olacak.” Sonra, gizli Abdülmuttalib’i çağırmış. “O çocuğun ceddi de sensin” diye kerametkârâne, bi’setten evvel haber vermiş.” (Mektubat, 1994, s. 173).

Seyf bin Zi-Yezen’in doğum tarihi kesin olarak bilinmediği gibi, ölüm tarihi de net olarak bilinmemektedir. Nübüvvetten sonra Himyeri meliklerine mektup yollayan Peygamber Efendimiz (asm), Yahudilerin Hz. Üzeyir’e (as), Hıristiyanların da Hz. İsa’ya (as) Allah’ın oğlu diyerek hak yoldan saptıklarını hatırlatmış ve kendilerini İslâma davet etmiştir. Bir süre sonra bazı melikler Müslüman olduklarını haber vermişlerdir.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*