
Bugünlerde bandrol bahanesiyle Risale-i Nur’un yaygınlaşması engelleniyor, camianın üzerine gidiliyor! Kimileri ise, bu zulümlere, haksızlıklara ses çıkarmazken, kimilerinin de hoşuna gidiyor.
Ergenekoncular, “Cemaatlerin kökünü kazıyacağız!” diyerek, dindar iktidarı, cemaatler üzerine gönderiyor.
İfsat ve zındıka komiteleriyle işbirliği yaparak, Nur talebelerini ezmeye çalıştığına dikkat çeker Bediüzzaman:“Şimdiye kadar gizli komiteden, siyâseti dinsizliğe ve zındıkaya âlet edenler, istibdâd-ı mutlakla Nurcuları ezdiler. İnşaallah, bir sebep çıkar [HAŞİYE: Demokrat çıktı, bir derece kırdı.] o istibdâdı kıracak, mâsum ve mazlûm Nurcuları kurtaracak. Fakat çok dikkat ve ihtiyât lâzımdır.”1
Bugün de, canavar siyasetin zebunu ve bağımlısı olan “dindarlar!” ifsat ve zındıka komitelerinin oyununa gelmiyor mu?
Halbuki, kimden, kime karşı yapılırsa yapılsan, haksızlığa karşı gelmek, Müslümanın temel görevidir. Zira, insanlar arasında adaletle hükmetmek, karar vermek zorunda. Dolayısıyla her mü’min istisnasız, “İyiliği emret, kötülükten vaz geçir”2 fermanınca, “emr-i bil-ma’ruf, nehy-i an’il-münker” ile mükellef.
Rasul-i Ekrem (asm) bu hakikati, “Sizden kim bir çirkinlik görürse, eliyle düzeltsin, buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin, buna da gücü yetmezse, kalbiyle buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir”3 şeklinde beyan ile tefsir etmiş.
Dipnotlar:
1- Bediüzzaman, Emirdağ Lahikası, s. 140.;
2- Kur’an, Lokman Suresi, 17.;
3- Hadis Ansiklopedisi, Kütüb-i Sitte, s. 243.;
Benzer konuda makaleler:
- Hoşgörü salih bir amel de olabilir, hıyanet de!
- Nebevî ilim; sohbet meclislerine katılmak ve hizmet etmek
- Hepimiz vazifeli değil miyiz?
- Bediüzzaman’a göre medyanın temel fonksiyonları
- Tebliğ, tecdit ve mücedditlik üzerine
- Virüs salgını insanları uyandırmalıdır
- Öyle hayatî, öylesine lüzumlu meseleler var ki…
- Tebliğ ve tecdid üzerine
- Emr-i bi’l-ma’ruf
- Bu, bizim Bediüzzaman’ımız!

İlk yorum yapan olun