Terâvih namazında kısa sûreleri okumak…

Ramazan-ı şerifin en büyük ibadetlerinden; şeâir-i islamiye ve Müslümanların büyük bir şenlik havasında hep beraber ifa ettikleri mühim bir sünnet-i seniyye olan (Ramazanın sünneti, orucun değil. Onun için, mazeretinden dolayı oruç tutmayanların da kılması gereken) terâvih namazı, bizim milletimiz tarafından çok ehemmiyet verilen ve âdet-i islamiye şekline girmiş bir ibadetimizdir.

Bu milletin mazisinde, Halk partisi ve onun bânileri tarafından silinmez iz gibi duran bir “fetret devri” vardır. O da, yirmi beş sene kadar bu milletin “dininin yok edileceği” tatbikattı. Cenab-ı Hakk gerçi onlara fazla da müsaade etmemişti bu hıyanet işinde. Bu millete, büyük bir İslam kahramanı olan Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerini yollayarak onların o plânlarını akîm bırakmıştı çok şükür.

Fakat aziz milletimiz, yine de o fetret devrinin gadrine uğrayarak, “kur’an harfleri katliamının”neticesinde “bir gecede cahil” bırakılarak, “dini bilgiler cahili” durumuna getirilmiştir. Ondan dolayı da, Osmanlı zamanında eğitim veren mektep ve medreselerin bozulması, lağvedilmesi, üstüne üstlük; kur’an öğrenmenin, dini bilgilerin öğrenilmesinin yasaklanması üzerine de bu cehaletle millet, ibadetlerini yapmakta zorlanmış, hatta daha kötüsü, eskiden ibadet yapmayanlar parmakla gösterilirken, bu hallerin de zuhuruyla, ibadetten uzaklaşanlar da çoğalmıştı.

Bu hallerden gelen milletin fertlerinin çoğu, daha doğru dürüst namaz sûrelerini (yani kısa surelerden bahsediyoruz. Zaten kur’anın hepsini bilmek için hafız olmak lâzım) bilmez hale gelmişti. İşte bizim başlıkla münasebet kurmaya çalıştığımız mesele de bu. Hâlâ da bu zamanda, maalesef dünyaya çağıranların çok, ahiret davetçilerinin az olduğu bu zamanda, bir çok insanımız namazda okunan kısa sureleri ezbere bilmiyor.

Çocukluğumuzda babamız, kardeşlerimle beraber bizi dizinin dibine oturtur,  kısa namaz az surelerini (halkımızın tabiriyle “elemtereden aşağısını” ) ezberletirdi. İşte bu hallerde iken, 8-9 yaşlarımızda gittiğimiz terâvih namazlarında, o zamanın imamları genellikle yirmi rekatı iki defa dönmek şeklinde, Fil (elemtere)  suresinden başlayıp, Nâs (kul euzu birabbinnâs) surelerini okuyarak, bizim ezberimizin kuvvetlenmesine de sebeb olurlardı. Yani bu şekilde okuma suretiyle, namaz surelerinin ezberlenmesinde çok fayda sağlandığını söylüyoruz.

Tabii, terâvih namazı özel bir namaz olduğu için şaşırmadan kılmak, özellikle de biz çocuklar için biraz zordu. Yirmi rekât namazı ikişer rekâtta bir selam verilerek kılmak sünnete daha uygunken, o zaman dört rekât kılmak şeklinde de yapılıyordu. Aralarda yapılan salâvatlar çok hoşumuza gider, onları şaşırmadan okumaya gayret ederdik. Beşinci dört rekâttan sonra bu salâvatlar üç defa getirilince anlardık terâvih namazının bitip vitir namazına başlanacağını. Malûmunuz, vitirin son rekâtındaki, zammı sureden sonra rükuya gitmeyip, yeniden elleri kulaklara kaldırıp tekbir alıp, eller bağlanarak kunut duaları okunuyor ya, İşte ben orada şaşırmamak için imamlara dikkat ederdim. İki ihlâs suresini terâvih namazında, bir tane de vitir namazının son rekâtında okuduklarından ( asr, Kevser ve ihlâs surelerini okurlardı vitir namazında hocalar) vitirin son rekâtındaki o ihlâstan sonra, imamla birlikte ellerimi kulaklarıma kaldırarak, doğru şekilde kaideye uyardım. Ama arkadaşlarımın birçoğu, (hatta büyüklerin de)  burada şaşırdıkları olurdu.

Şimdilerde de, Terâvih namazı kıldıran imamlarımız, yirmi rekâtta olmasa da, hiç değilse son on rekâtlık kısmında bahsettiğimiz kısa sureleri okusalar, camiiye seyrek gelen insanların da ezberlemesine vesile olurlar. Ayrıca şunu da hatırlatmak lâzım. Gerçi terâvih namazının yirmi rekâtı bir bütün namazdır ama yine de, yirmi rekâtta bu kısa sureleri iki defa devredecek imamlar üçüncü dört rekâtı kıldırırken, zammı sure olarak fil, kureyş, felâk ve nas surelerini okuyup, 4.ye kalktıklarında, Maûn ile devam etseler daha münasib olur. Kıraattaki tertib daha doğru olur. Yoksa buna dikkat etmeyip de, 3. dört rekâta; felâk, nâs, fil ve kureyş sûreleriyle devam etmek pek münasib değil gibi geliyor. Allah, terâvih namazlarımızla birlikte bütün ibadetlerimizi kabul etsin inşâallah!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*