Tesettür hürriyet müstehcenlik esarettir!

alt

Geçtiğimiz günlerde başörtüsü yasağının kamusal alanda (birkaç alan hariç) kaldırılması ülkemiz tarihinde şüphesiz çok önemli bir adım…

Üniversitelerde, Hatice Babacan ile başlayan yasak artık yok! Rüya gibi…

Malum medyamızda kadınların inanç özgürlüğü açısından bu önemli adımın atılması paralel bir başka olayla manşetten mukayeseli olarak verildi. Ama malum medyanın, kafa karıştırmaya yönelik manevrası tutmadı.

İKİ İBRETLİ OLAY

Olay şuydu: Açık kıyafetinden dolayı özel bir kanaldan uzaklaştırılan hanım sunucu üzerinden “Başörtüsüne serbestiyet, ama dekolteye hayır! Bu nasıl kadınlara kıyafet özgürlüğü?” gibisinden başka bir tartışma alanı oluşturulmaya çalışıldı.

Oysa ki, yine aynı medyada yer alan yazarlar sunucunun kıyafetinin değil, “meslekî becerisi”nin eksik olduğunu, programda acemilikler yaptığını, izlenen sayısı olmadığı için hemen sunucunun değiştirildiğini makalelerinde yazdılar.

Malum medyada reyting, olmazsa olmaz anlamına geliyor…
***
Beri yandan, Diyarbakır’da üniversiteli genç kızların, erkeklerin tacizi yüzünden yürüyüşler yaptığı böyle bir ortamda başörtüsünün özgürlüğü dikkat çekici bir tevafuk…

“Bütün yollar Roma’ya çıkar” sözünün hatırlattığı gibi kadın kimliği ile ilgili problemlerde, tüm çözümlerin “tesettür” konusuna çıkması ilginç. İlâhî takdir!

TESETTÜR AYETİNDE TACİZ İHTARI

“Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle, evlerinden çıktıklarında dış örtülerini üzerlerine alsınlar…”

Ahzab Suresinin 59. ayetinin devamı şöyledir: “Bu, onların hür ve iffetli hanımlar olarak tanınmaları ve eziyete uğramamaları için daha uygundur. Allah ise çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.”

Ayetteki “Eziyete uğramak” tabirinin bir yorumu da günümüzde sıkça kullanılan ifadeyle kadınların erkekler tarafından rahatsız edilmesi, cinsel tacizidir.

Evet, bugün hangi düşünce ya da inançta olursa olsun fark etmez, tüm dünyada kadınların ortak problemlerinden bir tanesidir bu konu. Kadınlara yönelik suçlarda bazen cinayetle neticelenen saldırılar bir gerçektir. Cinayet uç bir nokta da olsa elle, dille ya da bakışla tacizin yaygın olmadığını söylemek mümkün müdür?  Bu olaylarda kadın hep zarar gören taraftır. Korkar, çekinir, utanır, kendini aşağılanmış hisseder…

KADINLARA ÖZEL…

Bugün demokrasinin beşiği olarak tanınan İngiltere’de de kadınlar tacizden şikayetçidir, Meksika’da da, Japonya’da da, Brezilya’da da, Rusya’da da, ülkemizde de.

Tacizin en sık görüldüğü alan toplu taşıma araçlarıdır. Bu yüzden Londra’da kadınlara özel hizmet veren, sürücüsü yine kadınlar olan pembe taksiler işbaşındadır. Karnavallar şehri Rio’da da aynı hizmet kadınlara sunulmaktadır. Rusya’da, Japonya ve Meksika’da pembe taksilere ilaveten iş çıkış saatlerinde kadınlara özel otobüsler,  tren ve metro vagonları  faaliyettedir.

Rahat yolculuk yapan kadınlar hayatlarından memnun, kadınlara yönelik suçların azalmasından polisler ve belediye yetkilileri memnun, kızlarının ve eşlerinin eziyet çekmediğini  bilen babalar, kocalar memnun…

Ülkemizdeyse böyle bir tablonun uygulama ihtimalinden bile söz edilemez. Malum medyanın yapıştıracağı yafta hazırdır: Gerici ve yobazlar ülkeyi ortaçağ karanlıklarına götürmek istiyorlar…

HÜLASA

Yazımızın başlığında da ifade ettiğimiz gibi: Tesettür hürriyet
Açık saçıklıksa, esarettir!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*