Tesettür kadının izzetini koruyor

Image
Kur’ân’ın tesettür emri fıtrî olmakla beraber, o maden-i şefkat ve kıymettar birer refika-i ebediye olabilen kadınları, tesettür ile sukûttan, zilletten ve mânevî esaretten ve sefaletten kurtarıyor.

Tesettür, kadınlar için fıtrîdir ve fıtratları iktizâ ediyor.

Çünkü kadınlar hilkaten zayıf ve nazik olduklarından, kendilerini ve hayatından ziyade sevdiği yavrularını himaye edecek bir erkeğin himaye ve yardımına muhtaç bulunduğundan, kendini sevdirmek ve nefret ettirmemek ve istiskale mâruz kalmamak için fıtrî bir meyli var.

Hem kadınların on adetten altı yedisi, ya ihtiyardır, ya çirkindir ki, ihtiyarlığını ve çirkinliğini herkese göstermek istemezler. Ya kıskançtır, kendinden daha güzellere nisbeten çirkin düşmemek veya tecavüzden ve ittihamdan korkar; taarruza mâruz kalmamak ve kocası nazarında hıyanetle müttehem olmamak için, fıtraten tesettür isterler. Hattâ dikkat edilse, en ziyade kendini saklayan, ihtiyarlardır. Ve on adetten ancak iki üç tanesi bulunabilir ki, hem genç olsun, hem güzel olsun, hem kendini göstermekten sıkılmasın.

Malûmdur ki, insan sevmediği ve istiskal ettiği adamların nazarından sıkılır, müteessir olur. Elbette açık saçıklık kıyafetine giren güzel bir kadın, bakmasına hoşlandığı nâmahrem erkeklerden onda iki üçü varsa, yedi sekizinden istiskal eder. Hem tefahhuş ve tefessüh etmeyen bir güzel kadın, nazik ve serîü’t-teessür olduğundan, maddeten tesiri tecrübe edilen, belki semlendiren pis nazarlardan elbette sıkılır. Hattâ işitiyoruz, açık saçıklık yeri olan Avrupa’da çok kadınlar, bu dikkat-i nazardan sıkılarak, “Bu alçaklar bizi göz hapsine alıp sıkıyorlar” diye polislere şekvâ ediyorlar. Demek, medeniyetin ref-i tesettürü hilâf-ı fıtrattır. Kur’ân’ın tesettür emri fıtrî olmakla beraber, o maden-i şefkat ve kıymettar birer refika-i ebediye olabilen kadınları, tesettür ile sukuttan, zilletten ve mânevî esaretten ve sefaletten kurtarıyor.

Lem’alar, 24. Lem’a, 1. Hikmet

LÜGATÇE:

fıtrî: Yaratılıştan, yaratılışla ilgili, yaratılışa ait.

hilâf-ı fıtrat: Yaradılış maksadına zıt.

hilkat: Yaratılış.

iktizâ: Gerektirme.

istiskal: Sakîl görme, ağır bulup hoşlanmadığını belirtme.

mâden-i şefkat: Şefkat madeni, kaynağı.

medeniyet-i sefihe: Gayrimeşru zevk ve eğlencelere sevkedici medeniyet.

ref-i tesettür: Tesettürün kaldırılması.

refika-i ebediye: Ebedî hayat arkadaşı.

sefalet: Perişanlık.

semlendirmek: Zehirlemek; kirletmek.

serîü’t-teessür: Çabuk müteessir olan, çabuk üzülen.

sukut: Alçalma.

tefahhuş: Fuhşa girme, ahlâksızlık.

tefessüh: Bozulma, kokuşma.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*