Tıpkı Mehmet Kutlular gibi

Dindar insanlar, her hadisenin metafizik boyutuyla da ilgilidir. Bu hususu, Mehmet Kutlular’ın 1999 Gölcük depremine getirdiği yorumla görmüştük.

Kutlular, zelzelenin merkez üssünün Gölcük olmasından, 28 Şubat’ın da Gölcük merkezli tezgâhlanmasından yola çıkarak, “İlahi ikaz” tabirini kullanmıştı. Kutlular’a göre, kainatta tesadüf yoktu; Yüce Allah’ın tasarrufu her an devam etmekteydi. Kur’an’da da anlatıldığı gibi, zulme ve ahlâksızlığa sapan kavimler, daima büyük felâketlerle karşılaşmışlardır. Kutlular, Ankara Kocatepe Camii’nde Saidi Nursi için düzenlenen mevlitte, Bediüzzaman’ın zelzele hakkındaki sözlerini ihtiva eden bir kitapçık da dağıtmıştı. Bu kitapçıkta Saidi Nursi, “İnsanlar kulluk şuurundan uzaklaşıp, gaflet ve delâlete saptıklarında, dine ve dindarlara yönelik zulümler şiddetlendiğinde, idareciler zulmederken çoğunluk buna sessiz kaldığında, ilahi ikaz sillesinin geleceğini” haber veriyordu. Saidi Nursi’ye göre, zelzele sarsıntısı, insanları gafletten uyandırmaya bir vesileydi.

Bu tartışmanın hiçbir zaman dini yönünde yer almadım; buna mukabil, düşüncesinden dolayı yargılanan Mehmet Kutlular’ı savundum.

Zaman yazarı Ali Ünal, Soma faciasından sonra, “Musibete davetiye çıkarmak” başlıklı bir yazı yazmış. O da tıpkı Kutlular gibi felâketi dini açıdan değerlendiriyor. AK Parti iktidarının zulmüne sessiz kalanlar yüzünden başımıza bu facianın geldiğini ileri sürüyor: “Allah buyuruyor: Zulmedenlere destek olmayın yoksa size ateş dokunur.”

Sonuç itibariyle, her inanan insan, böyle bir değerlendirme yapabilir. Nitekim Gölcük depreminde, bugün AK Parti içinde bulunan çok sayıda kişi, Kutlular gibi düşünmüştü; hatta Kutlular’ı savunmuştu. Ama bugün şartlar değişti. Erdoğan esip gürlüyor ve kimse sesini çıkarmıyor. Son grup toplantısında Başbakan, Yılmaz Özdil ve Yazgülü Aldoğan’ın yanı sıra  Ali Ünal’ı da hedef aldı: “Bir başka edepsiz, bunun bir musibet olduğunu, Pensilvaya’daki örgüt liderinin bedduasının tuttuğunu söylüyor” dedi.

Oysa Ünal böyle bir laf etmiyor. Sadece Mehmet Kutlular gibi, işin metafizik yanına dalıyor ve ilahi bir ikaz olabileceğinden bahsediyor. Kader değil, Allah’ın tasarrufu demek istiyor.

Nazlı Ilıcak
Bugün, 22.5.2014

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*