Toplumun Çekirdeği Aile

“Şehirlerin büyümesi, sanayi merkezlerinin oluşması, köylerden şehirlere göçlerin yaşanması ile meydana gelen sosyal yapıdaki değişiklikler, aile yapılarımızı da hızla değiştirmekte, bununla at başı olarak kültür değişiklikleri de meydana gelmektedir. Öte yandan, kültür değişmeleri de aile ve cemiyet yapısı üzerinde derin izler bırakan tesirler icra etmektedir.

Şehirlere yığılma, gecekonduların hızla artmasına yol açarken, bu durum, çeşitli meseleler yanında, aile problemleri de meydana getirmektedir.”

Gazete, dergi, radyo ve TV’de aile ile ilgili haberlere dikkat edildiğinde karşılıklı anlaşmazlıklar, kavgalar, dövmeler, ayrılıklar ön plana çıkıyor.

Bütün bunlar olağan mı, yoksa aileyi oluşturan fertlerde bazı kusurlar dolayısıyla mı bunlar oluşuyor?

Bütün bu olumsuzlukların yaşanmaması için neler yapmalıyız?

Aileyi oluşturan en önemli unsurlardan ikisi olan karı ve kocanın görevleri, sorumlulukları nelerdir, ne gibi davranışlara sahip olmaları gerekir ki aile gerçekten cennet bahçesine dönüşsün?

Çünkü “Kişinin terazisine konulacak ilk şey, aile ve çocuklarına yaptığı harcamadır.”

Bilindiği gibi aile, insanlığın çoğalmasını sağlayan bir çekirdektir. İnsan, ancak gerçek bir ailede mutluluğu en iyi şekilde tadar.

Bu mutluluk, en iyi olarak; paylaşım, sadakat ve fedakârlıklar sonucu sağlanır. Birbirine samimi duygularla bağlı kişilerin oluşturduğu mutlu bir ailede herkes görevini gereği gibi yapmalıdır.

Meselâ; Hz.Aişe(r.a.) validemiz şu şekilde rivayet etmektedir.”Resulullah(asm), evinde ayakkabısını kendisi tamir eder ve elbisesini kendi dikip yamardı. O(a.s.m.), evinde sizlerden birinizin yaptığı gibi işler yapardı.”  

Bu örnekten başka sevgili Peygamberimiz (sav) efendimizden rivayet edilen bazı hadislere göre de erkeğin ve kadının aile içinde ve/veya ailesi dışındaki görevlerine/davranışlarına bir bakalım;
•    Ümmü Seleme (r.a.) anlatıyor: “Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Hangi kadın, kocası kendisinden razı olarak vefat ederse, cennete girer.”  
•    Ebu Hüreyre (r.a.) anlatıyor: “Ey Allah’ın Resulü, dendi, hangi kadın daha hayırlıdır?”  “Kocası bakınca onu sürura gark eden, emredince itaat eden nefis ve malında, kocasının hoşuna gitmeyen şeyle ona muhalefet etmeyen kadın!” diye cevap verdi.”  

•    Yine Ebu Hüreyre (r.a.) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Kadınlara hayırhah olun, zira kadın bir eyeği kemiğinden yaratılmıştır. Eyeği kemiğinin en eğri yeri yukarı kısmıdır. Onu doğrultmaya kalkarsan kırarsın. Kendi haline bırakırsan eğri halde kalır. Öyleyse kadınlara hayırhah olun.”  

•    Hâkim İbni Mu’âviye babası Mu’âviye (ra)’den anlatıyor: “Ey Allah’ın Resülü! dedim, bizden her biri üzerinde, zevcesinin hakkı nedir?”  “Kendin yiyince ona da yedirmen, giydiğin zaman ona da giydirmen, yüzüne vurmaman, takbîh etmemen, evin içi hariç onu terk etmemen.”  

Bir adam Allah’ın rızâsını ümit ederek ailesine bir şey harcarsa, harcadığı şey onun için sadakadır.

Görüldüğü üzere aile içinde saadet ve mutluluk isteyen her kişi yukarıda belirtilen örneklere bakarak üzerine düşen görevleri yerine getirmesi ve bu tür davranışları yapması gerekir.

Bunlar yapılmadığı ölçüde her gün medyada karşılaştığımız olumsuzlukları yaşamak zorunda kalabiliriz. Aile içinde, taraflar arasında biraz açıklama, biraz bağışlama, biraz da sabır kavgaların bitmesine sebep olur.

Ayrıca ‘Merhamet tohumu eken, muhakkak huzur ve saadet harmanı elde eder.’

Sayın Rauf Denktaş’ın dediği gibi; “İnsan, işine, kendine ve ailesine hâkim olmalıdır.”

“Yeryüzünde ve aile fertleri arasında yaşanan sıkıntı ve ıstıraplar, aza kanaat etmemekten doğar.”

Üstad Said Nursi’nin dediği gibi, “Ahirete iman bir ailede hükmederse, yani her iki taraf gerçekten ahirete inanır ve bunun sonucu olarak birbirlerini şu dünya hayatı için değil ahiret için severler, birbirlerine samimi hürmet eder, sever, şefkat eder, sadakatle davranır ve kusurlarına bakmazlarsa, işte o ailede cennet hayatı yaşanmış olur.”

Biraz anlayış, biraz ince düşünüş, bir miktar da samimi hürmet olduğunda hayat başkalaşıyor.

Son olarak Üstad Bediüzzaman Said Nursi’den bir alıntı ile bu kitaplar genişliğindeki konuyu böyle kısa bir yazı ile kapatalım;”Herkesin hanesi küçük bir dünyasıdır. Ve o hane ve aile hayatının hayatı ve saadeti ise, samimi ve ciddi ve fedâkârane hürmet ve hakiki ve şefkatli ve fedakarane merhamet ile olabilir.”   

Dipnotlar:

1-Doç.Dr.Mehmet Ersöz,Türk Ailesi,Eğitimde Temel Kavramlar Dizisi,Milli Eğitim Basımevi,1977
2-Buhari,Zekat,49 ve Müsned,3-503
3-M.Hamidullah,2.1144
4-Tirmizi, Radâ 10, (1161).
5-Nesâi, Nikâh 14 (6,68).
6-Buhari, Nikah 79, Enbiya 1, Edeb 31, 85, Rikak 23; Müslim, Rada 65, (1468); Tirmizi, Talak 12, (1188).
7-(Ebu Dâvud, Nikâh 42, (2142, 2143, 2144)
8-Firdevsi
9-Şualar,202

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*