Toplumun temel direkleri

Üstad cemiyetin huzur ve refahı için beş temel unsur sayar:

Hürmet…

Merhamet…

Haramdan çekinmek…

Emniyet…

Serseriliği bırakıp itaat etmek…

Hürmet saygı manasındadır.

Kişinin hakkına, hukukuna, hayatına, malına, mülküne, evine, barkına, ailesine, akrabasına, küçüğüne, büyüğüne saygı…

Düşüncesine, fikrine, yaşayış tarzına saygı…

Elbette ki, hürmet insan hakları denen tüm prensipleri de içine alır.

Merhamet ise acımak, şefkat etmek ve sevmek manalarını ihtiva eder.

Çocuğunu sevmek, tüm çocukları sevmek ve şefkat etmek.

Anneni, bananı sevmek, saymak ve tüm anne ve babaları sevmek…

Kardeşlerini sevmek ve tüm müminleri kardeşin olarak görmek…

İşte merhametin cemiyet hayatında yansıması…

Bir diğer husus ise haramdan çekinmek.

Bir toplum ve devlet için ne kadar değerli…

Adam öldürme, haksız yere cana kıyma, kişinin hakkına ve hukukuna tecavüz etme, alkol alma, yalan söyleme, yanlış yapma, milletin malını mülkünü çalıp çırpma, hırsızlık yapma, rüşvet alma, zalim olma…

İyi ve güzel insan ol…

Bir diğeri emniyet…

Zaten hürmet eden, merhametli olan, haramdan çekinen insan elbette ki emniyet sahibi olur.

Ona her şart ve halde emniyet edilir.

Ve yine elbette ki bu insanlara itaat ederler…

Serserilik ve taşkınlıktan uzak dururlar..

İşte bu prensipler bir cemiyette tam olarak uygulanırsa toplum huzur ve saadet yaşar.

O toplum tam bir refah toplumu olur.

İnsanları faziletli ve hamiyetli…

Fertleri fedakar ve yardım sever…

Gençleri hürmetli ve çalışkan olur…

Tüm bunlar ise doğru ve dürüst bir eğitimle olur.

Başka türlü de olmaz.

Bakıyoruz toplumu idare edenlere,

Polisi, asayişi, güvenlik kuvvetlerini ön plana çıkarıyorlar.

Copla, kaba kuvvetle, biber gazı ile asayişi sağlamaya çalışıyorlar.

Bu çözüm mü?

Kısa süre için belki evet.

Ancak uzun sürede hiç de öyle değil.

Otuz kırk yıldır gençliği yanlış yöne sevk etiler.

Şimdilerde her yer mayınlarla doldu.

Küçük ve masum bir toplantı bile patlamaya hazır.

Bunun sonu nereye varır bilinmez,

Ancak mesele daha da kötüleşmeden çözüm bulmak gerekiyor.

Tarihçiler der ki:

Bir devlet asker ve polise yatırım yaptıkça asayiş ve emniyet daha kötü olurmuş.

Hatta bazen bu devletler yıkılırmış…

Her suçlunun başına bir polis dikmek belki zordur.

Ancak her insanın vicdanına bir yasakçı koymak çok daha kolaydır.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*