ABD yeni başkanına kavuştu.
Bu kavuşmanın neticeleri merak ediliyor.
Tüm dünya da Trump’u dikkatle izliyor.
Bizimkiler de…
Zira Trump daha göreve gelmeden “asrın liderinden” övgü ile söz etti.
Onunla dostluğundan falan bahsetti.
Bizimkiler pek memnun.
Ağızları kulaklarındaydı.
Hatta bazı ahmaklar Trump’un Ortadoğu’da barışı getireceği zehabına kapıldılar.
Peki aynı Trump göreve gelir gelmez ne yaptı?
Bırakın barışı, Gazze’yi işgal edip tehcir yapmaktan dem vurdu.
Hem de tüm dünyanın tepkisini çekerek.
Bizimkiler ise pek şaşkın.
Şu günlerde sus puslar.
Gündemi değiştirmekle meşguller.
Acaba diyoruz…
Asrın lideri olarak safra afra atanlar tarihten hiç mi ders almıyorlar?
ABD gibi tam emperyal bir ülkenin menfaatten başka hiçbir kutsalının olmadığını bilmiyorlar mı?
Bu gün o koca devletin İsrail ekseninde politika yaptıklarını, tam bir Yahudi hamisi olduklarını hiç mi görmüyorlar?
Anlamak zor gerçekten…
Şu yakın tarihi gerçek unutulmasın.
ABD, Rusya, Çin gibi büyük devletlerle iş görmek öyle kolay değil.
Hatta dostluk kurmaya çalışmak da bir o kadar zor.
Eski siyasetçiler boşuna dememiş:
“Büyük devletlerle dost olmak ayı ile dans etmek gibidir” diye.
Siz ayı ile dansa kalkarsanız nerenize pençe yiyeceğinizi tahmin edemezsiniz.
Bu konuda uyanık olmanız gerekir.
İşte Trump bunun en açık göstergesi.
Önce sizi över, sonra da olmadık hakaretlerle sizi rezil eder.
Rahip Brunson örneğinde gördük bunu.
Daha da göreceğimiz var gibi.
Zira Trump Gazze’de bir tehcirden bahsetti ve dedi ki:
“Mısır ve Ürdün bu tehciri kabul etmedi. Belki başka ülkeler kabul edebilir.”
Kim bu bu başka ülke?
Adam açık söylemedi ama…
Dilinin altındaki bakla Türkiye.
Çok yakında göreceksiniz Trump açıktan ülkemize “bunlar alın” diyecek.
Gazze’deki insanları Türkiye’ye tehcir edecek.
Peki bizimkiler ne der buna?
Kuzu kuzu kabul ederler.
Hiç şüpheniz olmasın bundan.
Üstelik Gazzeli kardeşlerimiz diye hamaset nutukları atarak davul zurna ile karşılarlar.
Çünkü karşılarında Trump var.
Trump’ın elinde ise, “haksız mal varlığı, onca rüşvetten alınmış milyar dolarlar, Halkbank davası ve diğer bazıları” var.
Trump bu “beyzboll” sopasını gösterdiği zaman bizimkilerin sesi çıkmaz.
Çünkü Reis efendi kimi döveceğini ve kimden dayak yiyeceğini iyi bilir.
Görünen o ki bizimkiler “ıslanan yağmurda Trump ile mutlu şekilde bir yol” yürüyemeyecekler.
Belli ki…
Buz tutmuş karlı yollarda zikzak çizerek yol alacaklar.
Bakalım kim ayakta kalacak, kim buzlu yolda kayacak.
Benzer konuda makaleler:
- Mehmet Kutlular: Bir nur talebesinin siyasetteki istikameti
- ABD seçimlerinden bize ne.. mi?
- Sorunun kaynağı başörtüsü değil farklılıklara tahammülsüzlük
- Müflis Proje: KEMALİZM
- ABD seçimlerinin dünya demokrasilerine etkisi nasıl olacak?
- Peygamber efendimizin iletişim tekniği
- Ey Trump
