“Türkiye içe kapatılamaz”

DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, iktidarı eleştirerek, “Bugün bu iletişim ortamında istedikleri kadar zorlasınlar, Türkiye içe kapatılamaz” dedi.

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Independent Türkçe’nin sorularını cevaplayarak, iktidarı sert bir şekilde eleştirdi. Muhalefete yönelik alanın iktidar tarafından daraltıldığına dikkat çeken Uysal, “Türkiye’de millete yaslanarak devletin ordu ve istihbarat unsurlarıyla, devletin bütçesiyle adeta bir parti devletine dönüşmüş bir siyasal iktidar var. Tüm kurul ve kurumlar bir cephane haline getirilmiş. Demokratik tavır alanların her geçen gün daraldığı ortada. Milyar dolarlar harcanıp bir takım televizyon ve gazetelere sahip olabilirler ama sözlerinin bir etkisi yok. Bugün bu iletişim ortamında istedikleri kadar zorlasınlar Türkiye içe kapatılamaz” ifadelerini kullandı.

Önce demokrasi açığı kapanmalı

Türkiye’nin en temel meselesinin sistematik hata veren siyasal düzen olduğunu söyleyen Uysal, “Bütün problemlerinin yapısal olarak çözüm bulacağı yer siyasettir. Maalesef Türkiye problemlerini siyasî kanallara aktaramayan bir ülke durumuna geldi. Aktaramadığı gibi bunun maliyeti topluma yansıyor. Hukuk ve demokrasi ekonomilerin en temel girdisidir. Demokrasi ekmeğimiz, aşımızdır. Demokrasi açığını kapatmadığımız müddetçe diğer açıkları kalıcı bir şekilde çözme şansımız yok” dedi.

Bu iktidar reform yapamaz

İktidarın yapısal olarak bir reform yapma şansı olmadığına dikkat çeken Uysal, şunları söyledi: “Sadece taktiksel ve retorik olarak böyle bir söylem tutturmaya çalışıyor. Örneğin hukuk alanında reform yapılacağı söyleniyor. İktidar reform dinamizmini yitirdi. Türkiye’yi biraz daha içe kapatarak kendi hedeflerine ulaşabileceklerini düşünüyorlar ama ülkenin kötü yönetilmiş olması her manada bir maliyet ortaya çıkartıyor. Keyfi rejimin çıktısı olarak çift haneli, işsizlik, enflasyon ve faiz rakamlarının bedelini 83 milyon ödüyor. Erdoğan’ın ‘faiz sebep, enflasyon sonuç’ tezini sahada denemenin maliyeti onlarca milyar dolar oldu. İktidarın reform söylemi daha çok uluslararası bir mana ifade ediyor. Varlıklarını merkeze alarak iktidarı nasıl uzatabiliriz kaygısındalar. Dolayısıyla reform söylemlerini çok gerçekçi bulmuyorum. Kamuoyu da zaten bunu olumlu anlamda satın almadı.”

Temel problem hukukun iklime göre işletilmesi

Türkiye’de PKK ile işbirliği yapma imtiyazının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinde olduğunu söyleyen Uysal, “Erdoğan’ın işine geliyorsa PKK ile işbirliği yapar ve HDP ile bir siyasal süreç yönetir. Ama işine gelmiyorsa Türkiye’de tüm siyasî partileri “Zillet İttifakı” olarak adlandırır. Türkiye’de hukuk zamana, şahıslara, iklime ve iktidarın ihtiyaçlarına göre işletilir. Bu temel problemdir. Türk kamuoyu HDP’ye demokratik düzlemde 7 Haziran seçimlerinden itibaren olumlu bir kredi açtı. Ama terör meselesi ne müsamaha ne de tereddüt kaldırır. Elbette bölgenin şartlarını biliyoruz ama bir siyasal parti olarak HDP’nin çok net bir şekilde terör örgütüyle bağını kesmesi önemli bir adım olacaktır” dedi.

Utanmak için yeter de artar

Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan atamayı da eleştiren Uysal, “Tevil götürmez bir zırvalık. Neresinden bakıp söylesek. ‘Millî eğitimi bir ideolojik paranteze hapsedip, devleti ele geçireceğiz’ denilerek üniversiteler siyasetin arka bahçesi haline getirildi. Buradan bir netice çıkmadı. Erdoğan, ‘kültürel sahada, eğitim sahasında başarısız” olduk diyor. Üzülerek ifade ediyorum, özellikle Anadolu’daki üniversitelerimizin hali içler acısı. Oraları bir siyasal angajmanla, kayıtsız şartsız kendilerine sadâkat duyacak rektör atamalarıyla her gün basına düşen, kişiye özel kadro açılımlarıyla Türkiye’de bilim üretebilme ve gençliği dünya ile rekabet edecek donanıma sahip olacak üniversiteleri inşa edebilme imkânınız yok. Buraları hallettiniz de sıra Boğaziçi Üniversitesi’ne mi geldi? Bundan önceki rektörden de Bayburtlu tabiriyle ‘randıman almadılar’ oda AK Partili bir milletvekilinin kardeşiydi. Ama meseleyi böyle bakarsanız zaten aklın dışında hareket ederek bir netice alma imkânınız yok. (…) Bir üniversitenin kapısına kelepçe vurulması utanmak için yeter de artar bile.

18 yıl yapamamışsın, şimdi mi yapacaksın?

“Türkiye bir günde bu noktaya gelmedi” diyen Uysal, “Ülke demokrasi, hukuk ve ekonomik olarak küme düşmüştür. Dünyada ekonomide ilk 20’de iken şimdi 20’nin dışına doğru giden bir Türkiye var. 2023 hedefleri için ortaya koydukları programa bakılsa ne kadar sapma olduğu görülür. 2 trilyon dolar hedef konulmuşken bugün 700 milyar dolara doğru yol alınıyor. Tüm öngörüler çökmüş, söylenecek söz kalmamıştır. Türk milleti mazeret bırakmayacak ölçüde temsil ve siyasal güç verdi. Cumhuriyet hükümetlerinin toplamından daha fazla bir bütçe verdi. 18 yıllık iktidar imkanı sağladı. Daha ne verecek? Bunca zaman yapamamışsın da bundan sonra mı yapacaksın? Neyi yapacaksın?” şeklinde konuştu.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*