Tunus ve Mısır’da meydana gelen hadiselerden kendisine pay çıkartan CHP ve onun millet muhalifi şürekâsı, her şeyde olduğu gibi, bunda da hâdiseye tersten bakıp, genlerine işlemiş olan anarşistliği körüklemeye çalışıyorlar.
İşte mezkûr hâdiselerden sonra dillendirdikleri “sıra Türkiye’de!” gibi, sözleriyle aslında hedef saptırıyorlar. Milletin reyleriyle iktidara gelmiş hükümeti hedef gösterek yıkılması için her türlü (seçim hariç) mubah görüyorlar.Çünkü bunlar 1950 den itibaren hiçbir zaman milletin oylarıyla iktidara gelmemiş, gelememiş, hile ve entrika ile, (asker- hukukçu destekleriyle ) gelip oturmuştur koltuğa. Doğru söylüyorlar, sıra çoktan Türkiye’ye geldi de geçti bile Ama, onların anladığı manâda değil.Neredeyse bir asra yakındır milletin ensesinde boza pişiren, Kemalist rejimin bitmesi, gerçek manâda milletin iradesinin tecelli ettiği hakiki bir demokrasi, hakiki bir Cumhuriyetin tesis edilmesi şeklinde olmalıdır bu. Yoksa onların istediği anarşi zemininde değil.
(( Bursa Nutku: Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”
İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği! ))
Okudunuz ve şaşırdınız değil mi ? Böyle bir şeyi herhangi biri söylese, derhal “halkı kin ve düşmanlığa tahrikten” hakkında hemen tahkikat yapılır ve en ağır ceza ile kodese atılır değil mi ? ama iş yumuşak karın olunca işte, böyle oluyor….
CHP’nin nazara verip, halkı ve gençliği isyana teşvik etmek için kendine mesned seçtiği bu Bursa nutkunu, tabiî Bursa’da yaşayan biri olarak biz de takib ediyoruz. Gazetemizde de Kâzım Güleçyüz, iki yazısıyla bu mevzuuyu dile getirdi.Ayrıca, basından iktibas köşesinde de bir yazı çıktı. Az önce bahsettiğim gibi, bu anarşiye teşvik edici sözlerin CHP’nin fitillemesinden sonra, Bursa Atatürkçü düşünce derneği tarafından da mal bulmuş mağribî gibi, ışıklı kayan yazı panosuyla milletin gözünün içine soka, soka ilân etmesine şâhid olduk. (zaten anlamadığım bir şey var. Bilmiyorum Türkiye’nin diğer yerlerindeki ADD lerde de aynı şey oluyor mu? Bursa’daki ADD, devamlı olarak, özellikle de Ergenekonculardan dolayı, hep milleti tahrik ve kışkırtıcı şeyler ilan ediyor o panolardan. Acaba devletin savcısı, polisi bunlardan haberdar mı ? )
Neyse, işte bu nutukla alâkalı geçenlerde bir tesbitimiz oldu. Bizim de gençliğimizin ilk yaşlarını yaşadığımız malûm 68 kuşağı denilen dönemim ilk anarşistleri olup, Devlete, millete, vatana her türlü ihaneti yapıp, 12 Mart 1971 hadisesinden sonra da asılan; (bu asılma fiili, tabiî tasvib edilir veya edilmez, o başka.) Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın, Bursa merkez ilçelerinden tek CHP’li belediyelik olan Nilüfer belediye başkanının, bunların heykellerini bir parka diktiğini öğrendik. Gidip gördük, üç adet, yani üç anarşistin idam edilmiş hallerini sembolize eden, boyunları yana düşmüş, camdan yapılmış bir garabetle karşılaştık.Biraz daha dikkat ettiğimizde ise, tam onların karşısına, meşhur Bursa nutkunu da asmış belediye. Ve minel garaib ! ne söyleyeceğimizi şaşırdık tabiî. Yani,” bakın işte nutkun gereğini yerine getiren üç anarşist de burada” dercesine bir garip haleti gördük.
Şu son hadiselerden sonra bu Bursa nutku, yeniden gündeme gelince de oraya tekrar gidip, resimlerini çektik. Tevafuka bakın ki, biz de o görüntüleri 6 Şubat tarihinde almışız. Yani sözün özü; Anarşiyi, kargaşayı, milleti birbirine düşürmeyi kim ister, söylerse millet nazarında müttehemdir.
Benzer konuda makaleler:
- Anarşinin temelinin atıldığı sene: 12 Mart 1971
- Bursa nutku, Bursa mitingi… Neden hep isyana teşvik Bursa’dan yapılır?
- Yazarımız Prof. Dr. Mustafa Nutku vefat etti
- Diyanet İşleri Başkanını tebrik ediyoruz!
- Siz Mimar Sinan mısınız?
- Nutukları bırak, tabloya bak
- Kurumlar, kurumlaştı
- Hoşgörü şehri Bursa Ramazanları…
- Demokrat Parti geldi, ama hâlâ demokrasi gelmedi
- Bursa’da Ramazan hâlleri…
İlk yorum yapan olun