EURONUR ÖZELHALİL AKGÜNLER

Uhrevi sinemalar

Alem-i misal uhrevi bir sinema merkezi midir?

Özel Makale
Bu dünyada insanların zevk aldıkları meşru işlerin en güzeli ahirette bulunacak. Geçen yazımızda uhrevî bineklerden bahsetmiştik. Bu yazımızda ise uhrevî sinemalardan bahsedeceğiz.

Günümüzde teknoloji çok ilerledi. Eskiden sinema yoluyla insanlar yaşadıkları anları kaydedip gelecekte seyretmek üzere saklıyorlardı. Şimdi ise dijital kayıt sistemiyle çok daha fazla kayıt yapılabiliyor. İşte günümüz insanı, ellerindeki telefonlarla, kameralarla ve diğer kayıt sistemleriyle her anını kayıt altına almak istiyor. Hele ki bebekleri olan aileler, yavrularının doğumdan itibaren tüm hayatlarını kaydederek istikbale yâdigâr olarak bırakıyorlar.

Peki bu denli yoğun bir kayıt sisteminin hakikati nedir? Ahirete dönük işlevi nasıl bir hâl almaktadır? Ahirette de uhrevî kayıt sistemleri var mıdır?

Nurlar’da Verilen Cevaplar

İşte bu ve benzeri suallere Risale-i Nur’da şöyle cevap verilir:

“Meselâ, ehl-i Cennet elbette arzu ederler ki, dünya maceralarını tahattur etsinler ve birbirine nakletsinler. Belki o maceraların levhalarını ve misallerini görmeyi çok merak ederler. Elbette, sinema perdelerinde görmek gibi, o levhaları, o vak’aları müşahede etseler, çok mütelezziz olurlar. Madem öyledir; herhalde, dâr-ı lezzet ve menzil-i saadet olan dâr-ı Cennette, عَلٰى سُرُرٍ مُتَقَابِلِينَ işaretiyle, sermedî manzaralarda, dünyevî maceraların muhâveresi ve dünyevî hâdisâtın manzaraları Cennette bulunacaktır.

İşte bu güzel mevcudatın bir an görünmesiyle kaybolması ve birbiri arkasından gelip geçmesi, menâzır-ı sermediyeyi teşkil etmek için bir fabrika destgâhları hükmünde görünüyor. Meselâ, nasıl ki ehl-i medeniyet fâni vaziyetlere bir nevi bekà vermek ve ehl-i istikbale yâdigâr bırakmak için, güzel veya garip vaziyetlerin suretlerini alıp sinema perdeleriyle istikbale hediye ediyor; zaman-ı maziyi zaman-ı hâlde ve istikbalde gösteriyor ve derc ediyorlar. Aynen öyle de, şu mevcudat-ı bahariye ve dünyeviyede kısa bir hayat geçirdikten sonra, onların Sâni-i Hakîmi, âlem-i bekàya ait gayelerini o âleme kaydetmekle beraber, âlem-i ebedîde, sermedî manzaralarda onların etvâr-ı hayatlarında gördükleri vezâif-i hayatiyeyi ve mu’cizât-ı Sübhâniyeyi menâzır-ı sermediyede kaydetmek, mukteza-yı ism-i Hakîm ve Rahîm ve Vedûddur.” (Mektubat, s. 416)

Kayıt Sisteminin Uhrevî Boyutu

Mezkûr ifadeye göre en güzel manzaralar Cennet’te bulunacak. Cenab-ı Hak, şu âlem-i şehadetteki tüm görüntüyü kaydetmek için sayısız melek vazifelendirmiş. Her hadise her yönden kayda alınıyor. Zaten “Kirâmen Kâtibîn” denilen melekler, nûranî birer kameraman gibi insanların yaptıkları tüm amelleri kayda alıyor. Aynı Kirâmen Kâtibîn gibi diğer birçok vazifeli mahlûkat da diğer tüm hâdiseleri kaydetmekte. Bu kayıtlar, uhrevî sinemalarda Cennet’e lâyık yüksek çözünürlüklü dev ekranlarda müşahede edilecek. Demek ki kâinatta hiçbir şey kaybolmuyor; her şey kayıt altına alınıyor.

Âlem-i Misal ve Uhrevî Kayıtlar

İşte o kayıt merkezlerinden birisi de “âlem-i misal“dir. Nurlar’da bu şöyle ifade edilir:

“Gördüm ki, âlem-i misal, nihayetsiz fotoğraflar ve her bir fotoğraf, hadsiz hâdisât-ı dünyeviyeyi aynı zamanda hiç karıştırmayarak alıyor. Binler dünya kadar büyük ve geniş bir sinema-i uhreviye ve fâniyâtın fâni ve zâil hallerini ve vaziyetlerini ve geçici hayatlarının meyvelerini sermedî temâşâgâhlarda ve Cennet’te saadet-i ebediye ashablarına da dünya maceralarını ve eski hâtıratlarını levhalarıyla gözlerine göstermek için pek büyük bir fotoğraf makinesi olarak bildim.” (Emirdağ Lâhikası – I, s. 303)

İnsanın Rolü ve Sorumluluğu

Demek ki insanla birlikte her bir mahlûkun görüntüleri ve hakikatleri kayda geçiyor. İnsan ise hususî dünya meydanında kendi hayat filmini oynamakla meşgul. İşte sinema denilen seyrettiğimiz filmlerin bir hakikati böylece tezahür ediyor. İnsan, hususî dünyasındaki sahnede uhrevî sinemalarda gösterilecek filmin başrol oyunculuğunu yapmakta. Bu noktada önemli olan filmdeki rolümüz: Acaba “iyi adam” rolünde mi oynuyoruz, yoksa “kötü adam” rolünde mi?

Tercih insanın eline verilmiş…

Neticede ise bu hayat filmi ya Cehennem alevleri içinde seyredilecek ya da Cennet bahçeleri içinde…

Benzer konuda makaleler:

Bir yorum yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu