Ümitsizlik ve şevksizlik tuzağı

Ehl-i dalâletin ve zındıka komitelerinin birinci tuzakları insanlık için daima ümitsizliği/yeisi daimî bir hayat tarzı haline getirmekle başlar…

Doğrunun, hakkın, adaletin, hukukun ve inançların yıkılması için daima ellerinden geleni yaparlar ve kıymetli hususiyetler sahibi olan insanlara var güçleriyle saldırarak onları bir karamsarlığa, ümitsizliğe, şevksizliğe ve isteksizliğe atarlar…

Kötümser insan, umutsuz insan ve zararlı alışkanlıklar sahibi insan daima çevresine ümitsizlik aşılar ve kendileri gibi insanların çoğalmasını candan isterler…

Halbuki kendisine inanan ve iradesine güvenen insan güçlüdür, her türlü inançsızlığı yenebilecek kabiliyettedir… İnancın ve iradenin en kuvvetli ve vazgeçilmez muharrik gücü, kaynağı ise insandır… Allah’a inanan ve iman eden her insanın iradesi güçlüdür ve ümitvardır…

Allah’a imanı tam olan ve bunu iradesiyle hayatında tatbik edebilen insanlar kendilerini ümitsizlikten kurtardıkları gibi çevrelerine, yakınlarına ve muhataplarına da inandırıcı ve ikna edici olurlar… Bu inandırıcılık ise olaylara, insanlara geniş bir açıdan bakabilmeyi, her şart ve yeni olayda kolaylıkla fikri ve imanı adapte olmayı insana kazandırır…

İmanı kuvvetli bir adamın her hadiseye kolaylıkla adapte olabilme özelliği ona her şeyde Allah’ın varlığının, birliğinin ve fiiliyatlarının okunabilmesi, anlaşılması ve anlatılabilmesi özelliğini kazandırır…

İnsan olmayı başarabilmek demek candanlığı, empatiyi, gönülden hareketi, kalbî duyguları kazanabilmeli ve öncelikli bir insan; imanlı, inançlı ve huzurlu bir insan olabilmek demektir… Bu ise ancak ve ancak Cenâb-ı Hakk’ı hakkıyla tanıyabilmek ve O’nu tanıdığımızı O’nun istediği tarzda; O’nun Resulünün (asm) yaşadığı tarz ile gösterebilmek demektir…

Ümitsizlik, şevksizlik ve inançsızlık mü’minin, Müslümanın hiç yüz vermeyeceği, kalbine ve aklına koymayacağı alışkanlıkların başında gelmelidir… İmanlı, inançlı, ümitvar bir mü’min kâinat kadar büyük bir aşkın, şevkin ve gayretin sahibidir…

Rifat Okyay

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*