Üstad ve gençler

Üstadın hayatına baktığımız zaman, Birinci Dünya Savaşı öncesi ders verdiği Horhor medresesinde, vatan müdafaası için koştuğu şark cephesinde, Ankara’da yeni rejimin tesisini takiben gittiği Van’daki Zernebad suyu başında, Risale-i Nur hizmetini başlattığı Barla’dan başlayarak, sürgüne gönderildiği diğer şehir ve kasabalarda gençlerle haşir neşir olduğunu görmekteyiz.

Aynı zamanda yeğenleri olan Abdurrahman ve Ubeyd ile Molla Habib, Ali Çavuş, Molla Hamid ve Molla Resul, ilk dönem gençlerden.

Hulusi Yahyagil, Sabri Efendi, Hafız Ali, Hüsrev Altınbaşak, Tahirî Mutlu, Refet Barutçu, Hasan Feyzi Yüreğil, Zübeyir Gündüzalp, Mustafa Sungur, Bayram Yüksel, Ceylan Çalışkan… gibi en yakınında bulunmuş talebeleri de 20’li-30’lu yaşlarda Üstadla tanışmış ve hayatlarının sonuna kadar hizmete sadakatle devam etmiş, önde gelen güzide isimlerden.

Bu bahtiyarların bir kısmı çok genç yaşta rahmet-i Rahman’a kavuşmuş. Sorgu öncesi “Doğru söylesem Üstadım zarar görecek, söylemesem askerlik şeref ve itibarım gidecek; yâ Rab, canımı al” diyen ve hemen ardından vefat eden istikamet şehidi Binbaşı Asım Bey, 46 yaşındayken Denizli hapsinde şehit olan Hafız Ali, 48 yaşında terhis belgesini alan Hasan Feyzi, Üstadın sağlığında vefat edenlerden.

Emirdağ’da daha çocuk yaştayken hizmetine girdiği Üstadın “Seni dünyaya vermeyeceğim” dediği ve 34 yaşında rahmetli olan Ceylan ile 51 yaşında berzaha göçen Zübeyir ise, Üstadın vefatından sonra ona kavuşan isimler arasında.

Risale-i Nur hizmeti başladıktan sonra Üstadın her yaştan talebeleri olmuş, ama hizmeti omuzlayanların çoğu gençlerin içinden çıkmış. Bunların içerisinde hanımlar da ayrı ve çok özel bir yere sahip olmuşlar.

Üstadın lâhika mektuplarında gençlere yönelik teşvikkâr ifadelerini çokça görüyoruz. Risale yazan, Kur’an öğrenen, hizmete katkısı olan kızlı erkekli çocuk ve gençleri isim isim kayda geçiren Üstad her biriyle tek tek ilgilenmiş, takdir ve tebrik etmiş, onlara hitap eden özel mektuplar yazmış ve selâmlar göndermiş.

Onun bu muhatabiyeti bize de örnek.

***

Üstad: Madem dünyanın bu imtihanları geçicidir, çabuk giderler, sevaplarını, meyvelerini bizlere verirler; biz de inayet-i İlâhiyeye itimad edip sabır içinde şükretmeliyiz. Me’yus olmayınız, hem merak ve telâş etmeyiniz; inayet-i Rabbaniye inşaallah imdadımıza yetişir.

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*