Üstadın köyü Nurs’tan selâm ve bir dilek var

Nurs Köyünden bahsetmeden önce Barla karyesinden (köyünden) bahsetmek gerekiyor. Dünyaya yayılan bu mukaddes dâvânın yazılı eserlerinin hemen hemen yüzde sekseninin yazıldığı Barla son on beş yıl önceye kadar garip, bakımsız, tenha, masum bir görünüşteydi. Şimdilerde adeta bir cazibe merkezi oldu. Isparta valisinin resmen açıklamasına göre yıllık beş milyonluk inanç turizminin zembereği ve merkezi haline geldi.

Bizzat rahmetli Bayram Yüksel Ağabey’den dinlediğim bir hatıram var. “Üstad Hazretleri Isparta’ya her gelişinde hemen mutlaka Barla’ya gitmek isterdi. O zamanlar şimdiki gibi böyle yol yok, vasıta yok. Şartlar çok ağır. Oraya gitmek tabiî ki çok zahmetli oluyordu. Ben de hayret ederdim. Bir gün yine Üstadla Barla’ya gittik. Barla’da kaldığı ilk evine gitmek üzere yokuşta arkasında Üstadı takip ederken gayri ihtiyarî içimden şöyle bir fikir geçti: ‘Üstad bu Barla’da ne var ki buraya devamlı gelmek istiyor. Hâlbuki Isparta gayet güzel, buraya gelmek çok zahmetli, mahrumiyet yeri, neden bunda ısrar ediyor?’ der demez, Üstad arkaya dönüp bana bir şefkat tokadı aşketti ve: ‘Keçeli, sen bu karyeyi (köyü) hakir görme. Zaman gelecek burası dünyanın cazibe merkezlerinde birisi olacak’ buyurdular” demişti.  

Şimdi aynı şeyleri Nurs Köyü için de düşünmek mümkün. Nurs da; garip, maddî yönden fakir, mahrumiyetlerin, zorlukların, sıkıntıların olduğu sakin ve müstesna bir belde. Tıpkı bağrından çıkardığı “Garibüzzaman” ve Barla gibi. Şarkî Anadolu’nun en ücra köşelerinden birisi. Fakat artık bu durum gün geçtikçe değişiyor ve Nurs Köyü yıldızı parlayan, önemi artan bir mekân haline geliyor. “Nur’a müştakların” odaklandığı, himmet ettiği, ziyaret ettiği, nazar ettiği farklı ve bahtiyar bir köy ve mekân haline geliyor Nurs elhamdülillâh!

Bu mahrumiyetler mekânındaki durum; yollarının daha düzgün hale gelmesi, elektriğin gelmesi, telefon bağlanması ve nihayet devlet yetkililerinin de alâka göstermesinden sonra birkaç fedakârın gayret ve himmetleriyle son yıllarda çok büyük hizmet atılımları oldu. Bediüzzaman Külliyesi yapıldı. Mevlidler okunmaya başlandı. Dershaneler yapılıyor. Bu hizmetlerin birçoğu erkek hizmet elemanlarına yönelikti. Fakat şu anda bayanlar için de bir misafirhane ve dershane yapılması için teşebbüs edilmiş, dört katlı bayan dershanesinin inşaatı üçüncü katının tamamlanması aşamasında devam ediyor.

Şimdi çok daha umumî ve küllî bir hizmet için, mevlidlerin yapılacağı geniş bir mekân için teşebbüs var. Bu konuda bir arsa için pazarlık edilmiş. Sahibine Ramazan ayı içerisinde ödeme yapmak üzere söz verilmiş. Şu anda ise zamanın daralması, maddî imkânsızlıklardan bu arsanın bedeli ödenemeyince sahibi cayma noktasına gelmiş.

Geçen günlerde telefonum çaldı. Telefonun öbür ucundaki şahıs, Üstad Bediüzzaman’ın köylüsü ve akrabası Hikmet Okur Ağabeydi. Onunla en son Van Mevlidi’nde görüşüp ayaküstü cami avlusunda kısa bir sohbet etmiştik. Hal hatırdan sonra Hikmet Ağabey bana bu konuyu ve derdini açtı. Bu mübarek günlerde âcilen himmete ihtiyaçları olduğunu; dâvânın, meslek ve meşrebin icabı gereği dertlerini sadece Nur Talebelerine açabildiklerini, Nur Talebelerinin yapacakları her türlü yardıma âcilen ihtiyaç duyduklarını; zekât ve fitrelerin de buradaki hizmetler için kullanılabileceğine dair gerekli meşrûiyeti sağladıklarını ifade etti. Bu yılki Hz. Üstad Bediüzzaman adına Nurs Köyünde okutulacak mevlid tarihinin de 1 Eylül Pazar günü olduğunu bildirdi.

Risale-i Nur Talebelerinin kendi sahalarında ve alanlarda, kendilerine, yakın çevrelerine, ehl-i imana yönelik çok değişik ve çok güzel hizmet eden değişik grupları var. Hepsinden Allah razı olsun. Hayırlı ve ihlâslı hizmetlerinde Cenâb-ı Hak muvaffak etsin. Buraya herkesin himmeti olması gerekiyor. Ama biz Yeni Asya grubu olarak yıllar önce gazetemizde Latif Salihoğlu kardeşimizin yaptığı bir haber ve duyuru ile başta Karadeniz Ereğlisi Yeni Asya Nur Camiası olarak Nurs Köyü’ne ilk olarak bir çeşme yapılmasına vesile olmuştuk. Bu hizmet kervanı böylece sürerek devam etti. Yeni dershaneler, hizmet alanları ve külliye yapılarak hizmet kervanı artarak devam etti. Buralara camiamız gereken önemi verdi elhamdülillah.

Şimdi bize ve herkese düşen, Üstadımızın bize canlı hatırası olan ve onun ecdadının mezarlarının bulunduğu bu mübarek beldeye karşı manevî mesuliyetimizin gereği olarak şahsî himmetimizi yerine getirmek, dostlarımıza da haber vererek bu fedakâr insanların bu isteklerine derman olmaya gayret etmektir.

Biz elçilik vazifesini yerine getiriyoruz. İnşaallah şahsî olarak ve aile efradı olarak da gereğini yapacağız. Siz değerli dostlarımızın da bu konuya gereken önemi verip gereğini yerine getireceğinden emin olarak konuyu gündeme taşımış olduk.

Türkiye’de her beldenin himmet ve gayretlerini bekliyoruz. Bu konuda irtibat kurulacak Hikmet Okur Ağabeyin irtibat telefonu ve banka numarasını da aşağıya yazıyorum:

Hikmet Okur / HİZAN – GSM: (0532) 593 07 97
BANKA HES. NO: Ziraat Bankası, Hizan Şubesi, 4450 6210

Günlerinizin, gönüllerinizin, ibadetlerinizin, himmet ve gayretinizin bol ve bereketli olması dilek ve temennisiyle…

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*