Van’a Bediüzzaman bakışı

Vanlıların “Dünyada Van, ahirette iman” deyimini, şimdi bambaşka bir sayfada okur gibiyiz. Daha bir anlayarak, daha bir canlı, daha bir imanlı!
Bundan daha dehşetli, daha yakıcı ve daha okunaklı bir sayfa, doksan sene önce yine Van’da açılmıştı insanlığın önüne, okunsun diye..

Onu da, Van Kalesinin başına çıkan Bediüzzaman okumuştu, insanlık adına..

İşte oradan okuyalım, o büyük sayfanın bir kaç satırını:
“Dâüssıla tabir edilen iştiyak-ı vatan hissi beni vatanıma sevk etti. Madem öleceğim, vatanımda öleyim diye Van’a gittim. Her şeyden evvel, Van’da Horhor denilen medresemin ziyaretine gittim. Baktım ki, sair Van haneleri gibi onu da Rus istilâsında Ermeniler yakmışlardı. (…)”

Bu yakıcı sayfa çok uzun. Bir paragraf da, imanın telkin ettiği teselli bölümünden alalım:

“Van sahrasının sahifesinde misafir olan insanların eliyle yazılan ve şehir suretini alan sun’î bir mektubun, Rus istilâsı denilen dehşetli bir sel belâsına düşüp silinmesi neden seni bu kadar müteessir ediyor? Asıl Mâlik-i Hakikî ve her şeyin Sahibi ve Rabbi olan Nakkaş-ı Ezelî’ye bak ki, bu Van sahifesinde, mektûbatı kemal-i şaşaa ile, eski zamanda gördüğün vaziyeti yine devam edip yazılıyorlar. O yerler boş, harap, hâlî kalmış diye ağlamaların, Mâlik-i Hakikîsinden gaflet ve insanları misafir tasavvur etmemekten ve malik tevehhüm etmek yanlışından ileri geliyor.”
***

VAN’A ÇİVİ ÇAKMAK
Dünyanın vahim gidişatı, “çivisi çıkmak” deyimine toslar da, dünyada olan Van, bundan bigane kalır mı hiç? Yerinden oynayan, yıkılan, dökülen ve “çıkmadık çivisi” kalmayan Van’ın imdadına “iman” yetişmez mi hiç?

İnsan, iman, vicdan ve Van! İster Van’da yan, istersen dayan!

Güzel manzarasıyla, havasıyla, suyuyla, denizlik gölüyle, tarihî adalarıyla, kalesiyle ve kedisiyle meşhur şanlı Van’ımız bir anda bak ne hale geldi! İbret alalım ve nazarlarımızı âfaktan çekip “zikir, fikir, şükür” ummanına dalalım!

Van’dan vicdana, vicdandan Van’a seyr ü sefer yapalım. Hepimiz Vanlı olup, onların tabiriyle “can” diyelim, “can” duyalım! Kendimizi onların yerlerine koyalım..

Ve.. Ölümü de hayatı da, biz hatakâr kullarına bahşeden Rabbin emirlerine uyalım! Hep beraber uyanalım!
Belâ ve musîbetler üzerinden siyaset yaparak, cezayı celb etmeyelim! Acı ve gözyaşını, felâket ve yıkımı politik malzeme yapmaktan sakınalım! Ki, bütün bir ülke depreme tutulmasın, sallanmasın! Görülmüyor mu ki, dünya dolusu belâ başımızda! Farkına varılmıyor mu ki, komşularımızla “sıfır problem” iddiası, neredeyse “sıfır dostluk” noktasına getirilmek isteniyor.

Ve ey Türkiye’nin ve dünyanın bir çok yerine dağılan Vanlılar! Bilgi ve ilgilerimizi Van’dan ve depremzedelerinden esirgemeyelim. Hazret-i Üstâd’ın, Ermeniler için söylediği bu sözlerden ders alalım:

“Hem de onlar uyandılar, dünyaya yayıldılar, terakkiyât tohumlarını topladılar; vatanımızda ekecekler. Bizi medeniyete mecbur, terakkîye ikaz, bizdeki fikr-i milliyeti hüşyâr ediyorlar.”
***
Sayın Başbakan’ın Van’a bakışı bambaşka harika!
“Biz Van’ı büyükşehir yapacağız. Erciş de İstanbul’un Kadıköy’ü, Bakırköy’ü, Pendik’i nasılsa öyle olacak. Van büyükşehir olduktan sonra modern bir şehir olacak Erciş.”

Bu şirin, bu munis bakışın icraat akışına dönüşmesine yürekten duâcıyız. Böyle bir meselede siyasî tarafgirlik söz konusu olamaz zaten. Hele hele Bediüzzaman gibi bir din âliminin hizmetkârı olma gayretinde olan bir yayın organında muhalefet de, muvafakat da hak namına yapılır. Siyasî tarafgirlik adına değil..

Haydi, sayın Erdoğan’ın, “Van, afet bölgesi olarak ilân edilirse, oraya bir yatırım yapılamaz. Bir çivi bile çakamazsınız” sözlerine de katılalım. Ve diyelim ki:

“Tamam, haklısınız, afet bölgesi ilân edilmesin, ama afetzede muamelesi görsün. Topyekûn Van, devletin sıcak şemsiyesi altında, yaralı depremzedeler gibi, icra birimlerinin bakım ve onarımına alınsın. Yeniden, yeni şehir planıyla, depreme dayanıklı olarak!”

Bazı bakanlarını da yanına alarak, ikinci deprem sonrası ikinci defa Van’a giden ve Van’a bakan sayın Başbakan’dan, topyekûn Van’ı, hükûmetliğinin icra birimlerinde bakıma alması asıl muradımızdır.. Bunun da kışı, yazı yok. Hemen, acilen.. Allah yar ve yardımcımız olsun!

Benzer konuda makaleler:

İlk yorum yapan olun

Makale hakkında düşüncelerinizi paylaşın...

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*